Cuma, Mayıs 3, 2024
Google search engine
Ana SayfaEğitimYakın Doğu Üniversitesi ev sahipliğinde “İnsan Hakları” birçok yönüyle masaya yatırıldı

Yakın Doğu Üniversitesi ev sahipliğinde “İnsan Hakları” birçok yönüyle masaya yatırıldı

Kıbrıs Türk Barolar Birliği iş birliğinde Yakın Doğu Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen sempozyumda, “İnsan Hakları” birçok yönüyle masaya yatırıldı

Yakın Doğu Üniversitesi ve Kıbrıs Türk Barolar Birliği iş birliğinde, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmesinin 75’inci yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “İnsan Hakları Sempozyumu”nda  düzenlendi.

Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane’de gerçekleştirilen ve 4 oturumdan oluşan sempozyumda insan hakları, birçok yönüyle ele alındı. Sempozyumdaki her oturum, soru-cevap bölümüyle son buldu.

Hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm insanların yalnızca insan olmalarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşam hakkına sahip olduğunun vurgulandığı sempozyumda, İnsan Hakları Evrensel Bilgesi’nin tarihçesi ve günümüzdeki uygulamaları tartışıldı.  Kıbrıs Türk Barolar Birliği üyesi birçok avukatın yanı sıra, milletvekilleri, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı sempozyuma, basın mensupları da yoğun ilgi gösterdi.

Sempozyum, Yüksek Mahkeme eski Yargıcı ve Ombudsman Emine Dizdarlı ile Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Yeter Tabur’un açılış konuşmalarıyla başladı. Yurtdışında olduğu için sempozyuma katılamayan Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esendağlı ise katılımcılara video mesajla seslendi.

Dört oturumda 18 bildiri sunuldu

Dört oturumda 18 bildiri sunulan sempozyumun ilk oturumuna Yakın Doğu Enstitü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Çıraklı başkanlık yaptı. İlk oturumda Avukat Cemre İpçiler, Avukat Cansu N. Nazlı, Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ayten Erçoban, Doğu Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Can Azer Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin insan hakları açısından mevcut durumunu değerlendirerek ifade özgürlüğü, kadın hakları, çocuk hakları ve veri güvenliği konularını ele aldı.

İsrail-Filistin Savaşı, uluslararası hukuk bağlamında değerlendirildi

Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nur Köprülü’nün başkanlığını yaptığı ikinci oturumda ise Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Nabi Berkut, Yrd. Doç. Dr. Perçem Arman, Yrd. Doç. Dr. Tutku Tuğyan ve Yrd. Doç. Dr. Özde Bayraktar tarafından İsrail-Filistin Savaşı, uluslararası hukuk bağlamında değerlendirildi.

Lefke Avrupa Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuri Erişgin’in başkanlığını yaptığı 3’üncü oturumda ise işçi hakları, eğitim hakkı, insan ticareti ve uluslararası anarşi konuları Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Fikrican Kayıkçı,  Avukat Laden Asilzade, Avukat Sevilay Yıldırımer ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdem Ertürk tarafından ele alındı.

Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı Eski Başkanı Avukat Emine Çolak’ın Başkanlığını yaptığı dördüncü ve son oturumda Avukat Aslı Murat, Avukat Öncel Polili, Doğu Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Nurcan Gündüz, Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Onur Ciddi ve Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Görkem Göktuna tarafından işkence, engelli hakları, adli yardım mekanizması, vergilendirme ve ihbar hakkı gibi konular masaya yatırıldı.

Emine Dizdarlı: “Daha yürünecek çok yolumuz olduğunu düşünüyorum.”

Sempozyumda ilk sözü alan Yüksek Mahkeme eski Yargıcı ve Ombudsman Emine Dizdarlı, her insanın eşit doğduğunu ve doğduğu andan itibaren bazı haklarla donatıldığını söyleyerek, insan onur ve haysiyetini koruma niyetinin insan haklarının temelini oluşturduğunu ifade etti. İnsan haklarının kapsamının siyasal, ideolojik, felsefi tutum ve tercihlere göre değiştiğini hatırlatan Dizdarlı, bu nedenle bu konunun hala tartışıldığını vurgulayarak, “Hangi hakların öncelikli korunacağı veya korunmayacağı konusunda objektif bir kriter yoktur. Bu nedenle bazı otoriteler İnsan Hakları Sözleşmesi’nin sonsuza kadar aynı şekilde koruma sağlayamayacağı veya devam edemeyeceğini iddia ediyor” dedi.

Demokratik ülkelerde temel hak ve özgürlüklerin her zaman ve her koşulda sınırsız niteliğe sahip olduğu algısının yanlış olduğunu da ifade eden Dizdarlı, “Her özgürlüğün kendi yapısından veya hukuki yapısından kaynaklanan sınırları vardır” dedi. Ülkedeki durumu da değerlendiren, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin KKTC iç hukukunun bir parçası olduğunu söyleyen Dizdarlı, “Maalesef bugüne kadar ulaşmamız gereken aşamalara ulaşmadık. Daha yürünecek çok yolumuz olduğunu düşünüyorum” dedi.

Doç. Dr. Yeter Tabur: “Günümüzde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi ülkelerin iç sorunu olmaktan çıktı, tüm insanlığın ortak sorunu haline geldi.”

Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Yeter Tabur da açılış konuşmasında, insan hakları kültürünün oluşturulması, hakların anlaşılması, korunması ve geliştirilmesine katkı koymak için kamu kurum, kuruluşları ve sivil toplum örgütleriyle ortak proje ve etkinlikler düzenlediklerini vurguladı. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin tarihçesine değinen Doç. Dr. Tabur, insan hakları ilkelerini yansıtan bildirgeye göre, tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin, yalnızca insan olmalarından dolayı; eşit, özgür ve onurlu yaşam hakkına sahip olduğunu anımsattı. Özellikle son 50-60 yılda insan haklarının korunmasına ilişkin mekanizmaların oluşumunda olumlu gelişmeler olduğunu kaydeden Doç. Dr. Tabur, “Günümüzde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi ülkelerin iç sorunu olmaktan çıktı, tüm insanlığın ortak sorunu haline geldi” dedi.

İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda sorumlulukların öncelikle devletlere ait olduğunu ancak medyadan, sivil toplum örgütlerine kadar tüm kurum ve bireylerin iş birliğini gerektirdiğini kaydeden Doç. Dr. Yeter Tabur, “İnsan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenmesi ve uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun bireylerde özellikle sivil toplum kuruluş ve medyada bulunması büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Hasan Esendağlı: “İnsan hakları anlamında geriye gidişin yaşandığı süreçlerden geçiyoruz.”

Yurtdışında olduğundan sempozyuma video kaydı aracılığıyla katılan Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Esendağlı, “Gerek dünyada gerek bölgemizde insan hakları anlamında hiç de iç açıcı olmayan gelişmeler, geriye gidişin yaşandığı süreçlerden geçiyoruz” dedi. Esendağlı, sempozyumun içinde bulunulan kötü atmosfere ışık olmasını temenni etti.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments