Cumartesi, Mayıs 4, 2024
Google search engine
Ana SayfaKıbrıs“Şampiyon Melekler” Köyü Kuralım

“Şampiyon Melekler” Köyü Kuralım

11 ilde 13.5 milyon insan deprem felaketini yaşadı…

Yıkılan ve yıkılmasına karar verilen 100 bin civarında bina var…

Her binada 10 daire olsa, en az 1 milyon insan konutsuz kaldı…

40 binden fazla insan hayatını kaybetti, 100 binden fazla insan yaralandı… Binlerce insan hala enkaz altında.. Ölü sayısı daha da artacak…

Evleri yıkılan, sadece üzerlerindeki giysilerle evlerini terk eden, sokakta kalan, buldukları çadırlara sığınan, ısıtıcıları olmadığı için eksi 10-15 derecelik dondurucu soğukta tir tir titreyen, yiyecek ekmek bulamayan, yemek dağıtımı yapan yerlerde 1 tas çorba için kuyruklarda bekleyen, ölüm korkusu yaşayan, kendilerine uzanacak yardım elini bekleyen yüz binlerce kardeşimiz…

EN İYİ BİZ ANLARIZ
Bu kardeşlerimizin çaresiz, perişan durumlarını en iyi biz anlarız…

21 Aralık 1963’den itibaren, depremde değil ama, ölüm saçan barbar, vahşi, acımasız Rum saldırılarında tüm bunları biz de yaşadık…

Eli kanlı katillerin saldırdığı 103 köyümüzü terk etmek ve daha güvenli yerlere sığınmak zorunda kaldık…35 bin göçmen….

Örneğin, ben ve 10 kişilik ailem Küçük Kaymaklı göçmeniyiz…

9 yaşındaydım.

Eli kanlı katillerin saldırısına direnirken cephanemiz bitince 3000’den fazla Türk, köyü terk etmek ve Hamitköy’e çekilmek zorunda kaldı.

Köye giren katiller sürüsü, evleri önce yağmaladı, sonra yakıp yıktı. Koca kasaba 1 gün içinde enkaz yığınına döndü.

Kaçamayanların bir kısmı katledildi, bir kısmı esir alındı, esir alınanların bir kısmı öldürülerek kör kuyulara atıldı.

Hamitköy, 5-10 çobanın yaşadığı, 5-10 kerpiç evin ve hayvan ağıllarının olduğu küçük bir köydü.

1963 Aralık sonu çok soğuktu, bitmeyen bir yağmur ve uğultulu bir rüzgar vardı..

Binlerce kişinin barınacağı hiçbir yer yoktu. Her eve 30-40 kişi sığındık.

Herkes, kurşun yağmuru içinde, sadece üzerlerindeki giysilerle kaçmıştı. Battaniye, yatak, yorgan yoktu.

Ağıllara girdik. Hayvanların arasında hayvan idrarı kokan ıslak toprağın üstünde yattık.

Bir ağılda 25 kişiydik.

Uğultulu dondurucu rüzgar bir taraftan girip diğer taraftan çıkıyordu.

Açtık, susuzduk, üşüyorduk…

2-3 gün sonra Anavatanın yardım eli yetişti. Anavatan Kızılayı çadır, battaniye, giysi, un, kuru yiyecek gönderdi. Çamurlar içine yüzlerce çadır kuruldu. Bir kısmımız çadırlara geçti…

Erkekler mevzilerde idi…

Çocuklar, kadınlar ovalardan çalı çırpı topladı, ateşler yakıldı. O ateşlerde hem ısındık, hem de kazanlarda yağsız, tuzsuz un çorbaları, bulgur pilavları pişirildi.

Tam 35 bin evsiz barksız göçmen yıllarca aynı sefaleti yaşadı…

Şehirlere sığınanlar, sinema salonlarında, okullarda, tanıdık evlerinde, eski han odalarında boş buldukları her mekanda aç ve sefil yaşadı… Ama teslim olmadık, direndik ve bugünlere geldik…

DEPREMZEDELERE KUCAK AÇMALIYIZ
O nedenle bugün evsiz-barksız kalan insanları en iyi biz anlarız..

Evi barkı yıkılan birçok insan şimdi KKTC’ye akıyor.

Bu kardeşlerimize sahip çıkmalıyız..

Devlet, Türkiye’ye göndereceği 1000 konteyner evin 500’ünü uygun bir bölgeye yerleştirerek KKTC ‘ye gelen ve sığınacağı akrabası olmayan depremzedeleri yerleştirmelidir. İhtiyacı olan sektörler işsiz kalan bu insanları istihdam etmelidir.

Bu köye de ŞAMPİYON MELEKLER KÖYÜ adı verilmelidir…

Geçmişte benzer durumları Rum saldırıları nedeniyle yaşayan Kıbrıs Türk Halkına yakışan budur.

Hükümeti ve Dayanışma Platformu’nu bu konu üzerinde düşünmeye davet ediyorum

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments