Çarşamba, Mayıs 8, 2024
Google search engine
Ana SayfaKıbrısSabahattin İsmail Yazdı... Hellim Tescili KKTC İçin Kazanım Değil, Kayıptır!

Sabahattin İsmail Yazdı… Hellim Tescili KKTC İçin Kazanım Değil, Kayıptır!

Devlet ve hükümet yetkilileri ile başta CTP, TDP, BKP olmak üzere, sol siyasi partiler, HELLİMİN, AB’de, “KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN, menşe ismi korumalı ürünü”(PDO) olarak tescilini ve bir firmamızın denetlenerek PDO sertifikası almasını “BÜYÜK BİR KAZANIM” olarak nitelemeye devam ediyorlar.

Sol partiler, AKEL ve Rum yönetimi tescili, “KIBRIS CUMHURİYETİ ALTINDA BİRLEŞME YÖNÜNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR KAZANIM ve EMSAL” olarak değerlendirirken, Cumhurbaşkanı ve hükümetin de bunu bir KAZANIM  olarak değerlendirmesi beni şaşırtıyor, kahrediyor.

HELLİM ihracatçılar, Dışişleri Bakanımızi ve AB hukuku uzmanlarından aldığım detaylı bilgilerden sonra, sosyal medyada yayınlanan birçok yazımda ve bu köşede yayınlanan 2 yazımda, HELLİM TESCİLİNİN, iddiaların aksine KAZANIM değil, KKTC açısından BÜYÜK KAYIP olduğunu detaylı anlattım.

Buna karşın, devlet yetkililerinin popülist nedenlerle bunu hala KAZANIM olarak takdim ettiğini görünce, bir daha anlatmak gereğini duydum

NİYE KAZANIM DEĞİL

1- Hellim, KKTC adına değil, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” adına, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti” markası olarak tescil edilmiştir. Yani artık KKTC ürünü-KKTC markası değildir…KKTC MARKASI olarak AB’a ve AB ile gümrük birliği anlaşması olan Türkiye’ye ihracı mümkün olmayacaktır…HELLİM adı ile KKTC ‘den Türkiye ve Orta Doğu ülkelerine yapılan 30– 60 milyon dolarlık ihracat sona erecektir…Rum yönetimi ve AB, KKTC’den ithalat yapan 3. ülkeleri “Bu ürünler sahtedir…Hellim Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti adına tescil edilmiş bir markadır…Kıbrıs Cumhuriyeti  dışında hiçbir ülkeden hellim ithal edemezsiniz” diyerek ihracatımızı engelleyecektir…Dolayısıyla bizim üreticilerimiz, bugüne kadar KKTC ÜRÜNÜ olarak ihraç ettikleri hellim ürünümüzü, AB harici ülkelere ancak BAŞKA BİR İSİMLE ihraç edebileceklerdir. Bu da 50 yılda, tırnaklarımızla kaza kaza yarattığımız KKTC HELLİMİ markasını, Ruma hediye ettiğimiz anlamına gelmektedir. Üreticimiz, sıfırdan başlayarak HELLİM adı yerine yeni bir ismi tanıtıp pazarlamak zorunda kalacaktır.

2- Sözde “Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti” ile AB arasında varılan anlaşmaya göre, bundan böyle hellim ürününde, tescil standardı gereği, %51 oranında koyun ve keçi sütü kullanılması gerekmektedir…Oysa şu an KKTC’de üretilen küçük baş hayvan sütünün oranı, toplamın yüzde 5’i civarındadır…KKTC’de ihracat ve iç tüketim için gerekli olan toplam hellim üretimine yetecek sütü verecek yeterli sayıda küçük baş hayvan yoktur…Uzmanlara göre %51 oranına ulaşmak için  minimum 2 milyon küçük baş hayvan gerekmektedir…Önümüzdeki 20 yılda bile bu rakama ulaşılması mümkün değildir…Ulaşılsa bile 2 milyon hayvanı besleyecek oranda mera KKTC’de BULUNMAMAKTADIR. AB tarafından özel fonlarla desteklenen Rum üreticileri bile bu konuda büyük sıkıntı içindedir.

3- Bundan böyle, KKTC süt ve hellim üreticileri, tek meşru devlet olduğu iddia edilen sözde “Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti “nin YETKİLENDİRDİĞİ, BUREAU VERİTAS (BV) şirketinin ATİNA ŞÜBESİ tarafından DENETLENECEKTİR.

4- İHRACAT için gerekli olan Sağlık Sertifikası’nı ise yine Rum yönetimi Tarım Bakanlığı’nın YETKİLENDİRECEĞİ ve KUZEYE GEÇİP, “KIBRIS CUMHURİYETİ VATANDAŞI” Türk hayvan besleyicileri ile hellim üreticilerini denetleyecek bir şirket verecektir. Bugüne dek 11 hayvan çiftliğimizi denetlemişlerdir. Rum’un YETKİLENDİRDİĞİ ŞİRKET, her hayvancı ve hellim fabrikası için hazırlayacakları SAĞLIK VE  UYGUNLUK RAPORLARINI, KKTC’YE DEĞİL, RUM YÖNETİMİ’ne VERECEKTİR. KKTC’Yİ MUHATAP ALMAYACAK, KKTC DEVLETİ İLE RESMİ BİR TEMAS İÇİNDE OLMAYACAKTIR.  Bu, Rumun egemenliğini Kuzeye yaymasıdır.

5- BUREAU VERİTAS bugüne dek 58 Rum ve sadece 1 Türk üreticiye PDO belgesi vermiştir. Bu Türk üreticinin, Rum yönetiminin çıkaracağı bütün engelleri aşıp AB’a İHRACAT yapması halinde bile, 58 Rum firması ile rekabet etmesi mümkün olmayacağından, ürününü Rum ihracatçıya verecek ve ihracatı Rum yapacaktır. Bir başka deyişle Türk üreticiler RUMUN FASONCUSU olacaktır

6- Hellim üreticisi, RUM DEVLETİNİN YETKİLENDİRDİĞİ DENETÇİ ŞİRKETLERDEN onay alabilirse, paketlerin üzerine “KIBRIS CUMHURİYETİ’NDE ÜRETİLMİŞTİR” yazısı koymak şartıyla, ürünü Güney’e /AB’a satma hakkı elde edecektir…Ürünü Güneye geçirmek için KKTC Devleti Ticaret/Gümrük Daireleri yerine, Güneyde kayıtlı olduğu için, RUM YÖNETİMİ VE AB’IN YETKİLENDİRDİĞİ Ticaret Odası’ndan belge alacak, Rum yönetimi ile AB’ın yaptığı ve KKTC’yi muhatap almayan YEŞİL HAT TÜZÜĞÜ ile ürününü Güney’e gönderecektir… Yani KKTC, her aşamada kendi üreticimiz tarafından da yok sayılacaktır.

7- Hellim ihracatı ancak RUM YÖNETİMİNİN VERECEĞİ BELGELERLE VE ANCAK RUM LİMANLARINDAN YAPILABİLECEKTİR…VERGİSİ DE RUM YÖNETİMİNE ÖDENECEKTİR…KKTC limanları “YASADIŞI” sayıldığı için kendi limanlarımızdan ihracat yapılmayacaktır. Böylece kendi üreticimiz, Rum limanlarının, Rum yönetiminin meşru, KKTC ‘nin ve KKTC limanlarının gayrı meşru olduğunu ve Rum egemenliğini tanıdığını zımnen kabul etmek zorunda kalacaktır

8- Özetle, gerçekleşmeyecek 3 kuruşluk hayali hellim ihracı uğruna, KKTC’nin egemenliğinden taviz verilirken, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti “ adlı Rum devletinin egemenliği ve adada tek meşru tanınmış devlet olduğu safsatası fiilen kabul edilecektir. Çünkü denetimden ihracat sonrasına kadar bütün süreç, Rum yönetimi tarafından kontrol edilecektir.

AB TEMSİLCİSİ NE DEDİ?

Nitekim 2 Nisan 2021’de, HELLİMİN sözde “KIBRIS CUMHURİYETİ “ markası olarak tescilinden sonra, AB Sağlık ve Gıda Güvenliği Komiseri Kıbrıslı Rum Stella Kyriakides, Kathimerini Gazetesine verdiği demeçte şöyle demiştir:

-“Hellim’in Kıbrıs Cumhuriyeti adına tescili ile, işgal bölgelerindeki hellim imalat ve ihracatı, artık Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kontrolüne girmiştir”

Kim ne derse desin, ne denli gizlenirse izlensin, gerçek durum budur..

Dolayısı ile bu asla “KAZANIM” değil, BÜYÜK KAYIPTIR. BÜYÜK BİR GAFLETTİR

KKTC’ye, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM ve TANINMA talebimize zemin kaybettiren, egemenliğimizin çiğnenmesine ve Rum egemenliğinin Kuzeye yayılmasına neden olan, Ruma, YAMA olmaya hızmet eden utanılacak bir durumdur

Tarih, bu süreci başlatan Talat’ı, ileri götüren Akıncı’yı, “KAZANIM” diyerek sonuçlandıran ve alkışlayan bugünkü yetkilileri, şaşmaz yargısı ile mahkum edecektir.

Aksini iddia edecek herkesle halk önünde, canlı yayında bu rezaleti tartışmaya hazırım, HODRİ MEYDAN!!

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments