Cumartesi, Mayıs 4, 2024
Google search engine
Ana SayfaKıbrısHristodulidis ve Eğitilmiş Türk Nefreti

Hristodulidis ve Eğitilmiş Türk Nefreti

Rum yönetiminin yeni lideri Hristodulidis, CB Tatar ile gerçekleşen tanışma toplantısından sonra şu hususları vurgulamıştır:

– Deprem konusunda işbirliği, İKİ TOPLUMLU TEKNİK KOMİTELER çerçevesinde olabilir. Ancak bu komiteler müzakereler olursa anlamlı olur, müzakerenin yerine geçemez.

– Müzakereler iki devletli temelde değil, BM tarafından daha önceden belirlenmiş çerçeve içinde başlamalı. Egemen eşitlik bu çerçevenin dışındadır

– Türk tarafının istediği EGEMEN EŞİTLİK hiçbir durumda tartışılmayacaktır

– AB Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapabilir, bunun için çalışacağım

UMUTSUZ VAKA

Bu açıklamalar umutsuz bir vaka ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Hala, 50 yıldır hiçbir sonuç vermeyen “iki toplumlu iki bölgeli federasyon”dan söz ediyor.

Hala, görüşmelerin, artık geçerli olmayan ve bize yarım asır kaybettiren BM parametreleri çerçevesinde, Crans Montana’da çökerttikleri yerden devam etmesini istiyor

Hala, AB’ın çözümde olumlu rol oynayacağından ve AB’nin devreye girmesinden söz ediyor…

Oysa, Rum yazar Makarios Druşoitis’in de belirttiği gibi, Crans Montana’da Yunan Dışişleri Bakanı ile birlikte, son aşamasına gelmiş federasyon görüşmelerini çökertmek için büyük çaba harcayan kendisidir.

Yani Federasyon istediği büyük bir yalandır.

Soruna müdahil olması için AB’ı zorlayacağını söylemesi de gülünçtür.

2004 referandumundan sonra, AB’ın genişlemeden sorumlu üyesi Verhaugen’in “Rumlar federasyon istedikleri ve evet diyecekleri konusunda bizi aldattı” şeklindeki açıklamasını ona anımsatmak gerekmektedir.

Belli ki AB’yi, federasyon istediklerine dair yeniden aldatıp üstümüze sürme amacındadır.

2004’de Rum yönetimi tarafından aldatıldığını kabul eden, ilkelerini çiğneyerek Kıbrıs sorunu çözülmeden Rum yönetimini tüm Kıbrıs adına tam üye yapan, Türkiye’ye yalan söyleyerek tam üyelik kapısını kapatan, Türkiye ve Kıbrıs Türk halkına verdiği hiçbir sözü tutmayan AB’ın, Kıbrıs sorununda oynayacağı hiçbir olumlu rol yoktur. Boşuna çaba harcayacaktır.

EĞİTİLMİŞ TÜRK NEFRETİ

Hristodulidis 49 yaşındadır. 1974 sonrası doğan Rum çocukları, babalarının, 1963-1974 döneminde Türk halkına yaptıkları mezalimi, soykırımı, barbarlığı ve ırkçı vahşeti bilmemektedir.

1974 öncesini tarih kitaplarından çıkardılar.  Kıbrıs sorununun 1974’de durup dururken sözde Türk işgali ile başladığı yalanını, Rum gençlerinin beyinlerine şırınga ettiler.

Rum gençleri, ilkokul, ortaokul, lise duvarlarında yazan “BİLİYORUM, UNUTMADIM, MÜCADELE EDECEĞİM “ sloganlarını her sabah, her an okuyarak büyüdü.

Barış Harekatı yıldönümlerinde ve askerliklerinde “EN İYİ TÜRK ÖLÜ TÜRKTÜR” sloganları atarak yürüdüler, kiliselerdeki Pazar ayinlerinde papazlardan bu sloganları dinlediler.

Dolayısıyla, Hristodulidis ve kuşağına, dostum Serden Hoca’nın ifadesi ile EĞİTİLMİŞ TÜRK NEFRETİ hakimdir

İlk okuldan itibaren Türk nefreti ile eğitilen bu kuşak, ne denli Liberal ve ılımlı görüşe sahip olursa olsun, Türklerle ne federasyon, ne ortaklık, ne de konfederasyon istiyor…

“YA HEP, YA HİÇ” demektedirler

Hristodulidis’te bu ruh çok güçlüdür.

İŞİMİZE BAKALIM

O nedenle biz işimize bakalım. Gereksiz görüşmelerle zaman kaybetmeyelim, oyuna gelmeyelim, halk boş beklentilere kapılmasın!

Tek yol KKTC ‘NİN TANINMASIDIR..

TANINMA ve EŞİT ULUSLARARASI STATÜ olmadan Rum yönetimi ile ne resmi, ne gayrı resmi, ne de sosyal amaçlı buluşma olmalıdır

İki devlet arasındaki ilişkiler de, federasyon döneminden kalan iki toplumlu komiteler aracılığı ile değil DEVLETTEN DEVLETE İLİŞKİ olmalıdır

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments