Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk matbaayı kuran Macar asıllı İbrahim Müteferrika, günümüzden 300 Yıl önce yazdığı “Usulû’ı Hikem fi Nizami Ûmem” adlı kitabında, İmparatorluğun gerilemesinin 8 nedenini bakın nasıl sıralamış…(Twitter’den alıntı)
- Kanunları uygulamamak
- Adaletsizlik
- Devlet işlerinin ehliyetsiz ellere düşmesi
- Bilim adamlarının fikirlerine tahammülsüzlük
- Modern askeri teknolojide bilgisizlik
- Orduda disiplinsizlik,
- Devlet servetini kötüye kullanma ve rüşvet
- Dış dünyadan habersizlik.
Nasıl, 300 yıl sonra bile çok tanıdık geldi, değil mi?
KKTC ‘DE DURUM
İbrahim Müteferrika’nın, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesinin nedeni olarak sıraladığı 8 hususu KKTC ‘ye uygularsak çıkacak tablo ruhumuzu karartır
Müteferrika, Osmanlı İmparatorluğu’nu çöküşe götüren birinci neden olarak “yasaların uygulanmamasını “ gösteriyor.
KKTC ‘de de “yasaların uygulanmaması “ ciddi bir sorun:
Pahalılığın ve aşırı fiyat artışlarının kontrol altına alınması için gerekli yasalar var, ama uygulanmıyor.
- Kol faaliyetlerinin önlenmesi için gerekli yasalar var, ama uygulanmıyor.
KKTC karşıtı kamu görevlilerine ve öğretmenlere DUR denmesi için Kamu Görevlileri Yasası’nda, Öğretmenler Yasası’nda ve Milli Eğitim Yasası’nda gerekli maddeler var, ama uygulanmıyor.
KKTC ve Anavatan karşıtı sendika ve derneklerin durdurulması için Sendikalar ve Dernekler Yasaları var, ama uygulanmıyor.
Çevreyi kirletenlere, doğaya zarar verenlere, yolsuzluklara karşı ağır cezalar içeren yasalar var, ama uygulanmıyor…
*
“Adaletsizlik” de en çok şikayet edilen konular arasında.
Örneğin, yıllar önce, Başbakanlık Denetleme Kurulu, CTP iktidarında yapılan yolsuzluklarla ilgili 13 dosya hazırlayıp polise ve savcılığa gönderdi. Bugün oldu dosyalar yargıya taşınmadı, hasır altı edildi. Halk, “ADALET NEREDE? “ diye sormakta ve “yapanın yanına kalır, çünkü adalet yok” demekte haksız mı?
*
Müteferrika, “Devlet işlerinin ehliyetsiz ellere düşmesi”nin de İmparatorluğun gerilemesine neden olduğunu belirtiyor.
Bugün buna LİYAKATSİZLİK diyoruz.
Liyakatsizliğin, KKTC ‘nin en önemli sorunu olduğunu kim inkar edebilir? Atamalarda Liyakat değil, parti rozeti belirleyici. Devlette en kritik görevlere işin uzmanları değil, torpilliler ve partili militanlar getiriliyor. Devlet işleri aksıyor, halk devletten soğuyor.
*
Müteferrika’nın, gerileme nedeni olarak gösterdiği bir diğer husus ise “devletin servetini kötüye kullanma ve rüşvet”…
KKTC’de en şikayetçi olduğumuz husus hiç şüphesiz budur. “Devlet malı deniz, yemeyen keriz” zihniyeti ile “Tutanın elinde kalır” zihniyeti, çok yaygın. Tasarruf yapılmıyor, savurganlık dorukta. Gereksiz ek mesailere, gereksiz gezilere, izaz ikramlara, sayısı çok fazla Resmi Hızmet Araçlarına milyonlarca TL harcanıyor.
Şu günlerde mahkemede devam eden CTP’Lİ Müsteşar ile müdürün rüşvet davasının da gösterdiği gibi, parti rozetine göre atanan liyakatsizler ve aç gözlü makam sahipleri rüşvet almadan iş yapmıyor. Önceki gün basında yer alan bir araştırmaya göre, rüşvette üst sıralara yükseldik! İş adamlarının yüzde 40’ı rüşvet verdiğini belirtiyor.
BÖYLE DEVAM EDEMEZ
Anavatan yanımızda olmasaydı, bu yapıyla, bu zihniyetle devleti çoktan çökertmiştik.
Halkın hoşnutsuzluğunun ve şikayetlerinin nedeni bunlardır.
İbrahim Müteferrika’nın 300 yıl önce yazdıklarının, bugün KKTC için geçerli olması kahreden bir durumdur. Bunlar düzeltilmeden KKTC’nin ileri gitmesi olası mı?
Liyakatın, yasaların uygulanmasının, adaletin geçerli olacağı, yolsuzluk, rüşvet ve savurganlığın son bulacağı bir KKTC yaratmak zorundayız. Görev başta hükümet, Meclis, partiler ve örgütler olmak üzere tüm Halkındır.
