Pazartesi, Nisan 14, 2025
Google search engine
Ana SayfaDünyaYapay zekâ veri merkezlerinin enerji talebi 2030’a kadar dört kat artacak

Yapay zekâ veri merkezlerinin enerji talebi 2030’a kadar dört kat artacak


Rapora göre, yalnızca ABD’de, yapay zekâ başta olmak üzere veri işleme faaliyetleri, 2030 yılına gelindiğinde çelik, çimento ve kimyasal üretimi gibi enerji yoğun sektörlerin toplamından daha fazla elektrik tüketecek.


Küresel ölçekte ise veri merkezlerinin elektrik ihtiyacının 2030’a kadar iki kattan fazla artması bekleniyor. Bu artışın en büyük nedeni ise yapay zekâ için özel olarak inşa edilen veri merkezlerinin talebi olacak.


Bugün bir veri merkezi ortalama 100 bin hanenin tükettiği kadar elektrik harcarken, yapımı süren bazı yeni merkezlerin bu miktarın 20 katına kadar enerji kullanacağı öngörülüyor.


“Yapay zekâ, doğru kullanılırsa iklim için bir fırsat olabilir”


IEA Başkanı Fatih Birol, “Yapay zekânın yükselişiyle birlikte enerji sektörü, çağımızın en önemli teknolojik devrimlerinden birinin merkezinde yer alıyor. Yapay zekâ, potansiyel olarak son derece güçlü bir araç. Ancak onu nasıl kullanacağımız, toplumlarımıza, hükümetlerimize ve şirketlerimize bağlı,” değerlendirmesinde bulundu.


Raporda, yapay zekânın enerji tüketimini artırmasına rağmen, enerji verimliliğini artırma, kamu hizmetlerini daha etkili planlama ve yenilenebilir enerji entegrasyonunu kolaylaştırma gibi alanlarda ciddi faydalar sağlayabileceği vurgulandı. Bu bağlamda, yapay zekâya dayalı sistemlerin uzun vadede sera gazı emisyonlarını azaltabileceği belirtiliyor.


Enerji sistemlerinin yapay zekâya göre yeniden tasarlanması gerekiyor


Günümüzde çoğu elektrik şebekesi, merkezi fosil yakıtlı enerji santrallerine göre tasarlandı. Ancak rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir kaynakların kesintili ve öngörülemeyen üretim profilleri, şebeke yönetimini daha karmaşık hale getiriyor. Yapay zekâ, bu karmaşıklığı çözerek enerji sistemlerinin daha esnek ve verimli hale gelmesine katkı sağlayabilir.


Ayrıca sanayideki üretim süreçlerinin ve kamu ulaştırma sistemlerinin optimizasyonu gibi alanlarda da yapay zekâ önemli kazanımlar sunabilir. Sürücüsüz araçlar, şehir planlaması, kritik altyapıların korunması ve maden keşfi gibi pek çok alanda da yapay zekâ teknolojileri devreye giriyor.


IEA raporuna göre, yapay zekâ kaynaklı enerji talebi, eğer devletler tarafından yönlendirilmezse, çevre ve enerji sistemleri üzerinde ciddi baskılar oluşturabilir. Uzmanlar, yapay zekânın kontrolsüz büyümesinin, bugüne kadar gelişmiş ekonomilerde sağlanan enerji verimliliği kazanımlarını tersine çevirebileceği uyarısında bulunuyor.


Özellikle ABD’de, kapanmaya yüz tutan kömür santrallerinin yeniden devreye alınması ihtimali, bu endişeleri artırıyor. Ayrıca yapay zekâ veri merkezlerinin yüksek miktarda soğutma suyu ihtiyacı, kurak bölgelerdeki su kaynakları üzerinde ciddi baskı oluşturabilir.


Lüksemburg’un eski enerji bakanı ve Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi Claude Turmes ise IEA’nın raporunu eleştirerek, “Ajans, hükümetlere yapay zekâ ve mega veri merkezlerinin enerji sistemine olası olumsuz etkilerini azaltacak somut öneriler sunmak yerine, teknoloji şirketlerine ve Trump yönetimine bir hediye veriyor,” ifadelerini kullandı.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments