Çin’in Hefei kentinde yer alan ve “yapay güneş” olarak anılan nükleer füzyon reaktörünün 70 milyon derecede 17 dakikadan fazla çalışması sonrası, “yapay güneş” sistemi yeniden merak konusu oldu.
İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Emre Eyupoğlu, yapay güneş sisteminin güneşin enerjisini yapay olarak dünyada üretebilmek için tasarlandığını söyledi.
“Güneşten 10 kat daha sıcaklık olan 160 milyon santigrat dereceye ulaşıldı”
Hidrojen gaz bulutuna 140 bin amper elektrik gönderilerek hidrojen atomları birleştirilmeye ve füzyonla helyum yaratılmaya çalışıldığını belirten Eyupoğlu, “Yüksek sıcaklıklarda hidrojen izotopları kaynatılarak plazmaya dönüştürülüyor ve birleştirilerek enerji açığa çıkarılıyor” dedi.
Eyupoğlu, yapay güneş sisteminin yeni bir güneş yapamasa da, ucuz ve temiz enerjinin önünü açabileceğinin altını çizerek, buradaki zorluğun füzyon reaksiyonlar zincirini güvenle yönetilebilmesi olduğunu söyledi. Eyupoğlu, “Çin’in Hefei kentindeki nükleer füzyon reaktörü araştırma tesisi, Experimental Advanced Superconducting Tokamak’ta, yakıt olarak hidrojen ve döteryum gazları ile tungsten ve molibden plakalar kullanılarak Mayıs 2022 denemesinde, 20 saniye boyunca güneşten 10 kat daha fazla sıcaklık olan 160 milyon santigrat dereceye ulaşıldı. Nükleer santral gibi çalışan bu reaktör, tehlikeli atık üretmeyen, radyoaktif olmayan ve karbon salımı yapmayan bir enerji üretmektedir” diye konuştu.
Yapay güneş ile daha temiz ve ucuz enerji sağlanacağının altını çizen Eyupoğlu, “Reaktör her ne kadar yapay güneş görevi görecek olsa da işleyiş sistemi gerçek güneşteki füzyon işlemi güneşin tam tersi çok daha az miktarda toksik artık oluşuyor. Kim bilir belki yakın gelecekte sinemada izlediğimiz yapay enerji reaktörüyle çalışan Iron Man filmi gerçek olabilir. Filmde yapay reaktör demir adamın roket sisteminde ateşleyici enerji gücü olarak kullanılmaktadır ve çevreye de zarar vermemektedir. Ayrıca güneşten gelen ışınların dahi uzay platformlarına kurulan güneş panelleriyle enerjiye dönüştürülüp bu enerjinin dünyaya transferi söz konusudur. Dolayısıyla ucuz, temiz enerji geleceğin önemli bir yarışı olacaktır” şeklinde konuştu.
“Nükleer füzyon reaktörlerinde tehlikeli atık miktarı oldukça düşük”
İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Yüksel ise nükleer füzyon enerjisinin faydalarından bahsederek, “Öncelikle, bu füzyon enerjisinde hidrojenin doğal izotopları kullanılmaktadır. Buradan anlaşılabileceği üzere, bu enerji türü sınırsız kaynağa sahiptir.” bilgisini verdi.
Yüksel, akla takılan başka bir hususun ise nükleer füzyon reaktörlerinin patlama ihtimali olduğuna dikkati çekerek, “Daha önce Çernobil gibi nükleer santrallerde yaşanan sorunlar doğal olarak insanları tedirgin etmektedir. Buna karşın, burada bir farklılığın altını çizmek isterim. Halihazırda bilinen reaktörler nükleer füzyon reaktörleridir. Bu çerçevede, atomun çekirdeği parçalanarak enerji elde edilmektedir. Bu reaktörler nükleer füzyon reaktörlerinden tamamen farklıdır. Nükleer füzyon reaktörlerinde ise çekirdek parçalanmamakta aksine birleştirilmektedir. Bundan dolayı, nükleer füzyon reaktörlerinde tehlikeli atık miktarı oldukça düşüktür. Bu yüzden, bu enerji türü temiz ve çevre dostu olarak kabul edilebilmektedir. Bunların yanı sıra, nükleer füzyon reaktörlerinden yüksek miktarda enerji elde edilebilmesi mümkündür. Bu durum da enerji verimliliğinin önemli ölçüde artırılabilmesine katkı sağlamaktadır. Nükleer füzyon enerjisinin başka bir faydası da enerji arz güvenliğine yöneliktir. Bu enerji sayesinde ülkeler kendi enerjilerini elde edebilecek ve yurt dışından enerji ithal etmek zorunda kalmayacaklardır” ifadelerini kullandı.
Nükleer füzyon çalışmalarının enerji endüstrisi için hayati önem arz ettiğine değinen Yüksel, bu projenin uzun yıllardır sürdüğüne işaret etti. Yüksel, bu proje kapsamında dönemsel olarak deneyler gerçekleştirdiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buna karşın, insanların basındaki haberleri genellikle yanlış yorumladığını söylemek isterim. Her deney sonucunda bu enerjinin yeni elde edildiği gibi bir izlenim çıkmaktadır. Buna karşın, nükleer füzyon enerjisi bir süredir elde edilmektedir. Buna karşın, gerçekleştirilen çalışma bu enerjinin verimli bir şekilde elde edilebilmesine yöneliktir. Bu durumu daha basit bir şekilde açıklamak isterim. Halihazırda nükleer füzyon enerjisi elde edilebilmektedir. Buna karşın, bu enerjinin elde edilme maliyeti hala yüksektir. Bu maliyetler yüksek oldukça da bu teknolojinin ticari olarak benimsenmesi oldukça zordur. Bununla birlikte, yapılan çalışma sonuçları ise bu maliyetlerin hızlı bir şekilde düştüğünü göstermektedir.”
“Çalışmalar bu şekilde devam ettiği sürece bu enerjinin verimli bir şekilde elde edilebilmesi mümkün olabilecektir.” yorumunu yapan Yüksel sözlerini şöyle tamamladı:
“Bunun sonrasında bu teknoloji ticari olarak benimsenebilecektir. Bu durumda da söz konusu enerjinin ekonomik etkisi oldukça yüksek olabilecektir. Yüksek miktarda verimli enerji üretebilen ülke ekonomik anlamda da gücünü artırabilecektir. Burada önem arz eden husus ise bu çalışmaların aynı hızda devam etmesi gerekliliğidir. Şu an ekonomik anlamda makul olmasa da son dönemdeki çalışma sonuçları bu durumun kısa sürede ekonomik anlamda da başarılı olabileceği izlenimini vermektedir.”
Kaynak : TRT