Perşembe, Ekim 9, 2025
Google search engine
Ana SayfaEğitimYakın Doğu Üniversitesi’nden Tarihi Keşif: Alasiavirus!

Yakın Doğu Üniversitesi’nden Tarihi Keşif: Alasiavirus!

Yakın Doğu Üniversitesi kampüsündeki doğal göletten izole edilen “NEU2023” adlı bakteriyofajın tamamen yeni bir virüs türü olduğu belirlendi. Yeni faydalı virüs, Kıbrıs’ın antik çağdaki isminden esinle “Alasiavirus” olarak adlandırılarak dünya literatürüne kazandırıldı.

Yakın Doğu Üniversitesi ve Avustralya’nın La Trobe Üniversitesi araştırmacılarının, Yakın Doğu Üniversitesi kampüsündeki doğal göletten izole ettiği bakteriyofajın tamamen yeni bir virüs türü olduğu ve daha önce tanımlanmamış bir cinse ait olduğu belirlendi. DNA dizilimi tamamlanan yeni faydalı virüs, Kıbrıs adasının antik ismi olan Alasia’dan esinlenilerek dünya bilim literatürüne “Alasiavirus” adıyla geçirildi.

Enfeksiyon hastalıklarında önemli bir tehdit oluşturan ve birçok antibiyotiğe direnç geliştiren Pseudomonas aeruginosa bakterisi, özellikle bağışıklık sistemi zayıf hastalarda ağır enfeksiyonlara neden oluyor. Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Enstitüsü araştırmacılarından Dr. Ferdiye Taner ve La Trobe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Steve Petrovski liderliğinde yürütülen uluslararası proje kapsamında keşfedilen yeni bakteriyofajlar, bu dirençli bakteriye karşı alternatif bir tedavi umudu olarak öne çıkıyor. Yakın Doğu Üniversitesi kampüsündeki doğal göletten izole edilen ve Pseudomonas aeruginosa bakterisine karşı etkili olduğu belirlenen bakteriyofajlar, ABD Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) veri tabanına “Pseudomonas phage NEU2023” ve “Pseudomonas phage NEU2024” isimleriyle kaydedilerek dünya bilim literatürüne girmişti.

Alasiavirus dünya literatüründe!

Her iki bakteriyofajın DNA dizilimi tamamlanarak uluslararası erişime açıldı. Yapılan genom analizleri sonucunda NEU2023 adlı bakteriyofajın tamamen yeni bir virüs türü olduğu ve daha önce tanımlanmamış bir cinse ait olduğu belirlendi. Bilim insanları, bu yeni virüs cinsini “Alasiavirus” olarak adlandırdı. “Alasia” ismi, Kıbrıs’ın Tunç Çağı’ndaki eski adından esinlenerek seçildi ve virüsün kökenini işaret edecek biçimde bilim dünyasına kazandırıldı. Alasiavirus, bundan sonra benzer özellikler taşıyan bakteriyofajların sınıflandırılmasında literatürde referans olarak yer alacak.

Araştırma ekibinde Dr. Ferdiye Taner, Doç. Dr. Steve Petrovski ve Liana Theodoridis ile birlikte Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Prof. Dr. Ahmet Başustaoğlu ve Doç. Dr. Aylin Üsküdar Güçlü, gibi bilim insanları yer aldı.

Bilimsel çalışmanın sonuçları, bakteriyofaj alanında yayımlanan dünyanın tek uluslararası hakemli dergisi olan “Phage: Therapy, Applications and Research” dergisi tarafından yayımlanmak üzere kabul edildi. Q1 kategorisinde yer alan dergi, alanındaki en saygın bilimsel yayınlar arasında bulunuyor.

Projenin yürütücülüğünü de üstlenen Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Enstitüsü araştırmacılarından Dr. Ferdiye Taner, “Alasiavirus’un keşfi, antibiyotiğe dirençli Pseudomonas aeruginosa ile mücadelede büyük bir umut kaynağı olacak. Bu bakteriyofaj, yalnızca laboratuvar ortamında değil, ileride klinik uygulamalarda da etkili bir alternatif tedavi yöntemi olma potansiyeline sahip. Uluslararası iş birliği ile yürüttüğümüz bu projede, Kıbrıs’tan çıkan bilimsel bir başarıyı dünya literatürüne kazandırmak biz araştırmacılar için büyük bir gurur kaynağıdır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “Alasiavirus’un keşfi, araştırmacılarımızın özverisi ve uluslararası bilim dünyası ile kurduğumuz güçlü bağların bir sonucudur.”

Dünya bilim literatürüne giren önemli bir keşfe imza atmaktan büyük gurur duyduklarını söyleyen Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Araştırmacılarımızın, kampüsümüzde yer alan göletten izole ettikleri faydalı virüse, Kıbrıs’ın antik isimlerinden yola çıkarak Alasiavirus adını vermeleri bu başarının bilimsel olduğu kadar kültürel olarak da önemini ortaya koyuyor” ifadesini kullandı.

“Bu keşif, üniversitemizin araştırma altyapısının gücünü ve uluslararası iş birliği kapasitesini ortaya koyarken, geleceğin biyoteknolojik tedavilerine ışık tutacak önemli bir adımdır” ifadesini kullanan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Alasiavirus’un keşfi, araştırmacılarımızın özverisi ve uluslararası bilim dünyası ile kurduğumuz güçlü bağların bir sonucudur” dedi.

Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Kendi uzmanlık alanım olan mikrobiyoloji bilim dalında böylesine önemli bir keşfin parçası olduğum için mutluluk duyuyorum.”

Alasiavirus’un keşfinin, Yakın Doğu Üniversitesi’nin sağlık ve biyoteknoloji alanındaki öncü çalışmalarına verdiği önemin bir sonucu olduğunu söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise “Kampüsümüzde keşfedilen NEU2023 bakteriyofajının tamamen yeni bir virüs türü olarak tanımlanması, antibiyotiklere dirençli Pseudomonas aeruginosa enfeksiyonlarında insan sağlığına yönelik önemli bir tedavi seçeneği sunuyor. Araştırma ekibimizin özverisi ve Avustralya’daki La Trobe Üniversitesi ile yürütülen uluslararası iş birliği sayesinde, bu bakteriyofaj dünya bilim literatürüne kazandırıldı. Kendi uzmanlık alanım olan mikrobiyoloji bilim dalında böylesine önemli bir keşfin parçası olduğum için mutluluk duyuyorum” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Şanlıdağ, “Alasiavirus, yalnızca akademik bir başarı değil; aynı zamanda Kıbrıs’tan çıkan inovatif bir bilimsel mesajdır. Bu keşif, geleceğin biyoteknolojik tedavi yöntemlerini şekillendirecek, antibiyotik direncine karşı alternatif çözümler geliştirme yolunda atılan umut verici bir adımdı” dedi.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments