Yakın Doğu Üniversitesi, Ankara’da düzenlenen “III. Uluslararası Göç Konferansı”nda KKTC’yi temsil etti
Göç ve mülteci konularını küresel bir perspektiften ele alan “III. Uluslararası Göç Konferansı”, “Göçmenlerin Geri Dönüşünde Zorluklar ve Yeni Başlangıçlar” temasıyla Ankara’da düzenlendi. Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdi Şafak, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve Polis Akademisi Başkanlığı ile Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen III. Uluslararası Göç Konferansı’nda Yakın Doğu Üniversitesi ve KKTC’yi temsil etti.
Açılış konuşmalarını; Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Göç İdaresi Başkanı Atilla Toros ve Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak’ın gerçekleştirdiği konferansa bakanlık, büyükelçilik ve kamu kurumundan temsilciler de katıldı.
Yoğun katılımla gerçekleşen III. Uluslararası Göç Konferansı, göçmenlerin gönüllü geri dönüşleri, entegrasyon süreçleri ve yeniden yerleşim gibi çözüm yollarının tartışıldığı önemli bir platform oluşturdu. Alanında uzman birçok akademisyen ve hukukçunun bir araya geldiği konferansta; gönüllü geri dönüş kavramının yasal ve teorik yönleri üzerinde duruldu.
Konferansta, Yakın Doğu Üniversitesi ve KKTC’yi temsil eden Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdi Şafak, “Uluslararası Hukuk Bağlamında Gönüllü Geri Dönüşü Anlamak: Kavramlar ve İçerikler” başlıklı sunumuyla mülteci krizlerine yönelik çözüm yollarını ele aldı. Doç. Dr. Erdi Şafak, gönüllü geri dönüşün mülteci krizlerinde en tatmin edici çözüm yolu olarak görüldüğünü vurguladı.
Doç. Dr. Erdi Şafak: “Gönüllü geri dönüş, mültecilerin özlemi ve anılarıyla derinden ilişkili fakat hukuki açıdan çeşitli zorlukları var.”
Mülteci krizlerinin çözümüne yönelik çabaların üç temel unsur üzerine kurulu olduğunu belirten Doç. Dr. Erdi Şafak; “Bu unsurlar menşe ülkeye gönüllü geri dönüş, iltica ülkesine entegrasyon veya üçüncü bir ülkeye yeniden yerleşim olarak belirtilebilir” ifadelerini kullandı. Gönüllü geri dönüşün, mültecilerin evlerine duyduğu özlem ve geçmişe dair anıların yeniden yaşatılması ile derinden ilişkili olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Şafak, “Günümüzde gönüllü geri dönüş, mülteci krizlerini çözmek açısından en tatmin edici çözüm olarak değerlendiriliyor” dedi. Birleşmiş Milletler’in 1983’ten itibaren gönüllü geri dönüşü ‘mülteci sorunlarına en arzu edilen ve kalıcı çözüm’ olarak benimsediğini ifade eden Doç. Dr. Şafak, bu tercihin entegrasyon ve yeniden yerleşim çözümlerine yönelik siyasi desteğin azalmasına yol açtığını belirtti.
Gönüllü geri dönüş kavramının hukuki açıdan çeşitli zorlukları olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Şafak, “Gönüllü geri dönüş, uluslararası hukukta Uluslararası İnsancıl Hukuk, Mülteci Hukuku ve İnsan Hakları Hukuku dallarında farklı karşılıkları buluyor; bu durum kavramın yasal içeriğinin karmaşık ve belirsiz olmasına neden oluyor” dedi. Doç. Dr. Şafak, bu bağlamda gönüllü geri dönüşün, Cenevre Sözleşmesi gibi çağdaş mülteci hukukunun sınırlarını genişlettiğini ancak hala yeterince araştırılmamış bir konu olarak kaldığını ifade etti.