Cuma, Kasım 22, 2024
Google search engine
Ana SayfaDünyaTürkiye'nin kapısı 'Karaçay Türkleri'ne her daim açık

Türkiye’nin kapısı ‘Karaçay Türkleri’ne her daim açık


Karaçay Türkleri 2 Kasım 1943’te sürgüne gönderildi ve o günlerde yaşadıklarını hala unutamadı. Sürgün sırasında Kafkasya’dan toplam 69 bin 267 Karaçaylı hayvan vagonlarına doldurularak sürgüne gönderildi.


“Türkiye’nin kapısı sizlere açık”


Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz günlerde New York’ta Türkevi’nde Karaçay Türklerini kabul etti.


Hakan Fidan, Başkonsolosluğun kapılarının Karaçay Türklerine her daim açık ve kendilerinin hizmetinde olduğunu vurguladı. 


 


“Bütün soydaşlarımızın, Türkiye’yi anavatanı bilen kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz”


Hakan Fidan, “Türk dünyası olarak yatırımlarımız için ortak fon kurduğumuz, sivil koruma mekanizması tasarladığımız TURAN adını taşıyan özel ekonomi bölgesi açacağımız günleri görmekteyiz.Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu kutlu birlikteliğinin bütün Türk dünyasında heyecan uyandırdığını görmekteyiz. Nitekim New York’ta bir araya geldiğimiz Karaçay Türkü kardeşlerimiz de bunu dile getirdiler, bütün soydaşlarımızın Türkiye’yi anavatanı bilen kardeşlerimizin ve ümitlerini milletimize bağlayan mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.


Karaçay Malkar Türkleri kim?


Karaçay-Malkar Türkleri hakkında ilk bilgiler 1404 yılında Kafkasya’da bulunan J. Galonifontibus’un notlarında yer alıyor ve Karaçaylılardan “Kara Çerkes” olarak bahsediliyor.


Malkar Türklerine izafen “Balkar” sözü ise tarihte ilk olarak 1629 yılında Çarlık Rusyası’nda komutan olan İ.A. Daşkov’un raporunda geçiyor.


Çarlık Rusya’sı ve Sovyetler Birliği döneminde ikiye ayrılan Karaçay-Malkar Türkleri günümüzde Rusya Federasyonu’na bağlı Karaçay Çerkes Özerk Cumhuriyeti’nde ve Kabardey-Balkar Özerk Cumhuriyeti’nde yaşıyorlar.


Karaçay-Malkarlar, geleneksel kültürlerini ve dillerini yaşatmaya çabalarken, sürgün yıllarının acı hatıralarını da hayatlarından silmeye çalışıyor.


Karaçay-Malkar neresi?


Karaçay-Malkar, Kafkasya’nın Orta Kafkaslar olarak bilinen merkezi kısmında yer alıyor. Mingitaw Elbruz, Dıhtaw, Koştantaw gibi Kafkasya’nın, hatta Avrupa’nın en yüksek dağları Karaçay-Malkar toprakları içinde bulunuyor.


Karaçay-Malkarlar kendilerine, “Tawlu” (Dağlı) adını veriyor. Ayrıca kendileri için “Alan” adını kullanıyorlar ve birbirlerine “Alan” diye hitap ediyorlar.


2 Kasım 1943: Karaçay-Malkar Sürgünü


Karaçay-Malkarlılar nüfuslarının yarısını sürgünde kaybetti.


12 Ekim 1943’te Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Prezidyumu’nun aldığı bir kararla Karaçay halkı 2 Kasım 1943 tarihinde topyekün sürgüne gönderildi. Aynı karar 8 Mart 1944’te Malkarlılara da uygulandı.


Sürgün olduğu gece bütün köyler silahlı birliklerle kuşatılarak evlere tek tek baskınlar yapıldı.


Sürgün sırasında Kafkasya’dan toplam 69 bin 267 Karaçaylı hayvan vagonlarına doldurularak sürgüne gönderildi. Bunlara sonradan sürgün sırasında Sovyet ordusunda bulunan Karaçaylı askerler de katıldı. Karaçay-Malkarlılar, sürgünün ilk birkaç yılında nüfuslarının yarısını kaybetti.


Toprakları paylaştırıldı, köy adları Gürcüce oldu


Karaçaylılar sürgüne gönderildikten sonra toprakları paylaştırıldı, Özerk bölge sınırları yeniden çizildi. Karaçay Özerk Bölgesinin dağlık bölgeleri ile Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyetinin Malkar bölgesi toprakları Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti topraklarına ilave edildi.


Karaçaylıların ve Malkarlıların bir daha asla Kafkasya’ya dönmeyecekleri düşünülerek yer adları bile değiştirildi. Eski Karaçay köylerine Gürcü dilinde adlar verilirken, pek çok yer adı da Rusçaya çevrildi.


14 yıl sürgünde yaşadılar, 1957’de dönmeye başladılar


Orta Asya ve Sibirya bölgelerine dağıtılarak sürgün yerlerinde de birbirlerinden ayrı düşmelerine özellikle dikkat edilen Karaçay-Malkarlılar Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın ücra köşelerine atıldı.


Karaçaylılar, Kruşçev’in 1956 yılında Komünist Partisi 20. Kongresindeki gizli konuşmasında Stalin tarafından haksız yere sürüldüklerini belirttiği 5 Sovyet halkından biriydi. Aynı yıl Kruşçev, Karacaylıların geri dönmeleri ve bu haksızlığın düzeltilmesi yolunda gerekli çalışmaları yapacağına dair garanti verdi.


14 yıl boyunca Kafkasya’dan uzakta sürgünde yaşayan Karaçay-Malkar halkı 1957 yılında vatanlarına geri dönmeye başladı. Bir soykırım halini alan sürgün yıllarında Karaçay-Malkarlılar nüfuslarının büyük bölümünü kaybetti.


Sürgün döneminde Karaçay-Malkarların nüfusu


1939 yılında 75 bin 800 kişilik bir nüfusa sahip olan Karaçaylılar, 1959 yılında ancak 81 bin 400 kişilik bir nüfusa ulaşabilmişti. Malkarlıların nüfus kaybı ise çok daha fazlaydı. 1939 yılında 42 bin 700 olan Malkar nüfusu 1959 yılında 42 bin 400’e düşmüştü.


1959 nüfus sayımı sonuçlarına göre sürgünden Kafkasya’ya dönen Karaçaylıların sayısı 67 bin 830 kişiydi. 13 bin 570 Karaçaylı ise sürgün yerlerinde kalmıştı. 1959 yılında Kafkasya’ya dönebilen Malkarlı sayısı ise 34 bin 88 kişiydi. Malkarlıların 8 bin 312’si sürgün yerlerinde kalmıştı.


“Karaçaylılara karşı tavır alın”

Kimlik kartının ve pasaportunun milliyet hanesinde “Karaçaylı” yazan kişinin devlet kademelerinde yükselmesine imkân yoktu. Kendi özerk bölgesindeki hiçbir idari kadroya Karaçaylılar tayin edilmiyordu.


1982 yılında Bölge Parti Komitesi tarafından yayımlanan bir kitapta Karaçaylıların vatan haini oldukları vurgulanarak komünist rejime karşı olan düşmanlık ve sadakatsizlikleri anlatılıyor ve Çerkeslerle Rusların, Karaçaylılara karşı tavır almaları isteniyordu.


Hatalı olduklarını 32 yıl sonra kabul ettiler


Sovyet resmi makamları “12 Ekim 1943 yılında Karaçaylıların sürgüne gönderilmeleri” ile ilgili kararın hatalı olduğunu kabul etti ve Karaçaylılara atılan iftiraların haksız olduğunu Karaçay halkı sürgünden döndükten ancak 32 yıl sonra, 14 Kasım 1989 tarihinde açıkladılar.


Karaçaylılar, günümüzde Kafkasya’da ve bunun dışında savaşlar ve sürgünler sebebiyle dağıldıkları pek çok ülkede, Türkiye’de, Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Özbekistan’da ve ABD’de yaşıyor. 


Türkiye’de Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Afyon, Eskişehir, Tokat, Kayseri, Antalya, Yalova gibi şehirlerde ve Anadolu’nun çeşitli yerlerine dağılmış 12 köyde hayatlarını sürdürüyorlar. Türkiye’deki nüfusları yaklaşık 40 bin civarında.

Kaynak : TRT HABER

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments