2025 Ekim seçimleri öncesinde CTP’nin adayı netleşti. Tufan Erhürman, partisi CTP’den fazla oy potansiyeline sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Erhürman’ın Türkiye ile ilişkiler, çözüm vizyonu ve liderlik tarzı öne çıkıyor.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), 2025 Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı aday gösterdi. Erhürman’ın partisi CTP’den daha geniş bir seçmen kitlesine hitap etmesi, seçim yarışında iddialı bir konuma gelmesini sağlıyor. Erhürman, Türkiye ile ilişkilerde “çatışmasız, özgüvenli ve kişilikli” bir yaklaşımı benimsediğini ifade ediyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların başarısını belirleyen en temel unsurlardan biri, adayın partisinden fazla oy alabilme kapasitesidir. Bu gerçek, siyasette genel bir kural olarak kabul edilir. Bu çerçevede Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), 2025 Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Genel Başkanı Tufan Erhürman’ı aday gösterdi. Erhürman’ın CTP’den daha fazla oy potansiyeline sahip olması, onu seçimin güçlü isimlerinden biri haline getiriyor.
CTP içerisinde zaman zaman Erhürman’a yönelik eleştiriler gündeme gelse de, bu eleştirilerin parti içi etkisinin sınırlı olduğu ve daha çok kulislerde dile getirildiği gözlemleniyor. Partinin yetkili organları tarafından alınan karar doğrultusunda, Erhürman’ın adaylığı netleşmiş durumda.
Geçtiğimiz günlerde gazeteci Hasan Hastürer ile bir görüşme gerçekleştiren Tufan Erhürman, adaylığıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Sakin ve halk diliyle konuşan bir siyasi lider olarak dikkat çeken Erhürman, kendinden emin bir duruş sergiliyor.
“Federasyon vizyonunu sürdürüyor”
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la gerçekleştirdiği görüşmede federasyon temelli çözüm vizyonunu dile getirdiğini belirten Erhürman, bu görüşmeye dair Fidan’ın tepkisini “Dinledi” sözcüğüyle özetledi. Bu yaklaşım, Erhürman’ın akademik kimliğinden beslenen sakin ve diyalog odaklı siyasetiyle uyumlu bulunuyor.
Türkiye ile ilişkilerde ‘kişilikli duruş’ vurgusu
Erhürman’ın Türkiye ile ilişkilerdeki yaklaşımı da dikkat çekici. Hasan Hastürer’in aktardığına göre, Erhürman çatışmadan uzak, ancak özgüvenli bir tutumla Ankara ile ilişkilerin sürdürülebileceğine inanıyor. Ne boyun eğmeyi ne de kavga etmeyi doğru bulan bir denge siyaseti benimsiyor.
CTP için kritik süreç
CTP açısından bu seçim süreci, parti disiplininin önem kazandığı bir dönem olacak. Farklı görüşlerin olması doğalsa da, parti içi kararların bütünlüklü bir biçimde uygulanması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca sadece CTP değil, tüm siyasi partilerin dışarıdan gelen baskılarla yönlendirilmemesi gerektiği belirtiliyor.
Erhürman’ın avantajları öne çıkıyor
Tufan Erhürman’ın adaylığı, partisi dışındaki seçmenlerden de oy alabilecek potansiyele sahip olması nedeniyle dikkat çekiyor. Siyasi tecrübesi, akademik geçmişi, diyalog dili ve çözüm vizyonu, onu Cumhurbaşkanlığı yarışında güçlü bir aday konumuna getiriyor.