Netanyahu, 78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’a hareket etmeden önce dün Tel Aviv’deki Ben Gurion Uluslararası Havalimanı’nda gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Tesla ve SpaceX’in kurucusu ve eski adı “Twitter” olan “X” sosyal medya platformunun sahibi Elon Musk ile İsrail’de yapay zeka yatırımı konusunu görüşeceklerini aktaran Netanyahu, hükümetin yargı düzenlemesine karşı ABD’de protesto organize eden İsraillileri eleştirdi.
Netanyahu, “Protestoları organize edenler, büyük paralar harcıyor ve bunlar finanse ediliyor. Artık yolları kapatmak, ordu hizmetini reddetmek normal hale geldi, bunlar İsrail’i başka uluslar önünde rezil ediyor. Bu onlara normal geliyor ben muhalefetteyken İsrail’i dünya sahnesinde hiç karalamadım. İsrailliler, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), İran ve diğerleriyle birlikte hareket edecek. Bunların hiçbiri artık beni şaşırtmıyor.” diye konuştu.
Muhalefetten gelen tepkiler üzerine İsrail Başbakanlığı, yazılı bir açıklama yaparak Netanyahu’nun “birlikte hareket etmek” sözüne izah getirdi.
Açıklamada, “İsrail Başbakanı BM’de İsrail’i temsil ederken İsrail vatandaşlarının tarihte görülmemiş biçimde Filistin Kurtuluş Örgütü ve ‘Filistin İçin İsrail’i Boykot Girişimi’ olarak bilinen Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) Hareketi ile yan yana duracağı kastedildi.” ifadelerine yer verildi.
Başbakanlık, Netanyahu’nun “İran” ifadesine ilişkin ise bir açıklama getirmedi.
Muhalefetten Netanyahu’nun açıklamalarına tepki
Netanyahu’nun hükümet karşıtı protestocuları “İran ile birlikte hareket etmekle” suçladığı açıklamalarına muhalefetindeki parti liderleri ve milletvekillerinden sert eleştiriler geldi.
Eski İsrail Başbakanı ve ana muhalefet lideri Gelecek Var Partisi Başkanı Yair Lapid, “son dönemde İsrail’in imajına Netanyahu’dan daha büyük zarar veren kimse olmadığını ve hükümetin yargı düzenlemesinden daha fazla İran’a yardım edecek bir hamlenin bulunmadığını” söyledi.
Muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi Başkanı ve eski Savunma Bakanı Benny Gantz da Netanyahu’nun “ülkeye büyük zarar verdiğini ve BM’de hiçbir konuşmanın bunu gideremeyeceğini” belirtti.
Netanyahu karşıtı protesto grupları, İsrail Başbakanı’nın San Jose, California ve New York’ta gerçekleştireceği temaslar sırasında geniş katılımlı protestolar düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı yargı düzenlemesi
İsrail’de 2022’nin son günlerinde göreve başlayan Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümeti, aşırı sağcı ve aşırı dindar partileri barındırıyor.
Netanyahu’nun hükümeti kurduğu süreçte koalisyon anlaşmalarının en önemli kısmını, başta söz konusu yargı reformu olmak üzere yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi ve aşırı sağcı isimlere yönetimde kritik görevler verilmesi gibi maddeler oluşturuyordu.
Adalet Bakanı Yariv Levin, Netanyahu koalisyonunun göreve gelmesinin hemen ardından 5 Ocak’ta yargının yetkilerini sınırlandıran, yüksek yargı mensuplarının atamaları üzerindeki etkisini azaltan, yürütme üzerindeki denetimini ortadan kaldıran ve yargının bazı yetkilerini Meclise devreden kapsamlı bir “yargı reformu” planladıklarını duyurmuştu.
Hükümet destekçileri, “seçilmiş siyaset kurumunun iradesine karşı kontrolsüz güçle donatılmış yargıyı dizginlemek” için söz konusu “reforma” ihtiyaç duyulduğunu savunuyor.
Yargı paketinin karşıtları ise düzenlemenin “İsrail’de yürütme gücü üzerindeki tek etkili denetimi ortadan kaldırarak sivil özgürlüklere, ekonomik refaha ve ülkenin uluslararası imajına zarar verdiğini” düşünüyor.
Genellikle “yargı düzenlemesi” olarak anılan hukuki plan, İsrailliler arasında siyasi bakış açılarına göre “yargı reformu”, “yargı darbesi” veya “yargının ele geçirilmesi” gibi farklı tanımlamalarla ifade ediliyor.
İsrail’de Netanyahu hükümeti karşıtı protesto hareketi yaklaşık 9 aydır ülke genelinde gösterilerine devam ediyor.
Kaynak : TRT HABER