Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı, “Gösteri hakkı ve ifade özgürlüğü” konulu güncel konuşma yaptı.
Solyalı, Meclis’te boş koltuklara konuşmanın devam ettiği eleştirisiyle başladığı konuşmasında, 19 Temmuz 2011 yılındaki bir protesto eylemini hatırlattı ve sınırını aşarak orantısız güç kullanarak o gün gösteri yapanların gösteri ve ifade haklarını elinden alan polisin mahkemede haksız bulduğunu ve davalı durumuna düştüğünü söyledi.
Hafta sonu “İrade Bizde” pankartı açarak protesto yapan 10 kişinin apar topar polis tarafından alındığını dile getiren Solyalı, hangi gerekçeyle içeriye alındıkları sorusuna aldıkları cevabın “bilmiyoruz” olduğunu belirtti. Eylemcilerin misafir Cumhurbaşkanı ve heyetinin adadan ayrılmasının ardından serbest bırakıldığına işaret eden Solyalı, alı konulan kişileri 4 saat tutarak, dava okunmasının da kabul edilmez olduğunu söyledi. Ceberut bir anlayışla bu insanların gösteri ve ifade haklarını engellemenin anlaşılamayacağını dile getiren Solyalı, “Evet irade bizimdir ve yapılanlar da Anayasal hakların tartışmasız ihlalidir” dedi.
-“Bugün Kıbrıs Gazetesi çalışanlarının güvenliği halen sağlanmadı”
“Bugün Kıbrıs Gazetesi”nin ortaya koyduğu haber dizisi editörlerine talep edilen güvenlik tedbirlerinin halen polis tarafından alınmadığını söyleyen Solyalı, polisin sağlamayı taahhüt ettiği güvenliği bile geri çektiğini belirtti. Solyalı, bu kadar ciddi sonuçları olabilecek bir meselenin ciddiye alınıp, harekete geçilmemesini eleştirdi.
Polisin, haberlerde yer alan kara para ve organize suç unsurlarının üzerine düşüp düşmeyeceğini soran Solyalı, Başbakanlığın bu süreçlerin takipçisi olması ve gerekli talimatı vermesi gerektiğini vurguladı.
-“Emrah Yeşilırmak’ın raporu UBP oylarıyla reddedildi”
Ürün Solyalı, sahte diploma olayıyla ilgili olarak UBP Milletvekili Emrah Yeşilırmak’ın yasal dokunulmazlığının kaldırılması istemini görüşmek üzere oluşturulan komitenin raporunun bugün sonuçlandığını ve dokunulmazlığın kaldırılması yönündeki girişimin UBP oylarıyla reddedildiğini söyledi.
Solyalı, CTP grubu olarak çıkan sonuca itiraz ettiklerini ve bu raporun genel kurulda görüşe açılması gerektiğini düşündüklerini kaydetti.
UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da yerinden söz alarak, teknik olarak yanlış bir ifade kullanıldığını ve komitenin dokunulmazlığı kaldırılması yetkisi olmadığını söyledi. Kendilerinin dokunulmazlığı kaldırmak için değil ertelenmesi için oy verdiklerini dile getiren Hasipoğlu, CTP’nin itirazını sunmasının ardından 10 gün içerisinde Meclisin uygun göreceği ilk günde raporun tartışılmasına olanak sunulacağını kaydetti.
Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de yerinden söz alarak, raporun Meclis’in internet sitesinde yer aldığına işaret ederek, Meclis İç Tüzüğü’nğn bu konunun bugün tartışılmasına yetki vermediğini ve yapılacak itirazın ardından konunun Meclis Genel Kurulu’nda tartışılabileceğini belirtti.
CTP Milletvekili Ürün Solyalı ise, komitedeki gizlilik kararına rağmen konunun UBP Gurubu’nda konuşulmasının doğru olmadığını söyledi. Solyalı, “UBP gurubu gizlilik kararı alındığı günden dün akşama kadar bu konuyu görüşüp, bir karar almış ise tüm UBP vekillerine soruşturma yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
Oğuzhan Hasipoğlu, yerinden söz alarak, gizlilik kararı içerisinde ödevlerini yerine getirdiklerini söyledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu, “Hükümet edenlerin topyekûn iflasının ifşası” konulu güncel konuşma yaptı.
Özuslu, ülkenin geleceğine ilişkin tüm kararları başkalarına teslim edilerek, ciddi bir yabancılaşma yaşandığını söyledi. Özuslu, hafta sonu yapılan açılışlar ve Teknofest etkinliğinde dizilerek boy gösteren hükümet yetkilileri dururken TC Cumhurbaşkanının çevreden çöp sorununa kadar değinerek, adeta hükümet programı okuduğunu kaydetti.
Türkiye’den gelen Cumhurbaşkanı ve bürokratların ülkedeki hükümet yerine konuşarak, yönetimin iyice yabancılaştırıldığını savunan Özuslu, “Siz kırmızı kıyafetlerle dizilip, poz verirken, bu ülkede insanlar ölümle tehdit edilen bir gazeteciye ne olacak diye bakıyor” dedi.
Tehdit edilen gazetecinin koruma talebinin yerine getirilmediğini dile getiren Özuslu, bu kadar ciddi bir ölüm tehdidine karşı uluslararası alan dahil herkesin konuştuğunu ancak hükümet yetkililerinden ses çıkmadığını söyledi.
Hükümet yetkililerine seslenerek, Başbakanın nerede olduğunu soran Özuslu, “Ayşemden Akın yalnız değildir ama bu arkadaşın başına bir şey gelirse de bundan siz sorumlu olacaksınız. O yüzden yabancılaştınız diyorum” ifadelerini kullandı.
Bu yazılanlardan veya henüz yazılmayanlardan korkulan bir şey olup olmadığını soran Özuslu, hükümetteki herkesin dikkatini çekmek istediğini ve gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Diğer gazetecilere açılan davaların halen sürdüğünü dile getiren Özuslu, geçen hafta Türkiye’ye giremeyen gazetecilerle ilgili düzenlenen panelde anlatılana değinerek, “Keşke gelip dinleseydiniz ve Türkiye yetkililerine siz de fikrinizi söyleseydiniz” dedi.
Özuslu ayrıca, Cumhuriyet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nin açılış töreninde Kıbrıs Türk basınının haber yapmasının engellendiğini söyleyerek, eleştiride bulundu.
Meclis Başkanı Ziya Öztürkler yerinden söz alarak, basının içeriye alınmaması konusunda bir bilgisi olmadığını belirterek, “Olsaydı mutlaka müdahale ederdim” dedi. Kıbrıs Türk basınından tek bir kişinin kendisine ulaşmadığını dile getiren Öztürkler, TAK ve BRT’nin orada olduğunu fakat akredite edilmiş ve içeriye girmeyen kişiler hakkında bilgisi olmadığını, olması halinde de gerekli iradeyi koyacağını kaydetti.
CTP Milletvekili Sami Özuslu, tekrar söz alarak, burada internet ve gerekli teçhizat olmamasından dolayı buradan yayın yapılamadığını söyledi. Özuslu, Kıbrıs Türk basınına bir daha böyle uyulama yapılmaması gerektiğini belirterek, Öztürkler’den özür dilemesini istedi.
Öztürkler de, bu konuda bilgisi olmadığını yineleyerek, özür dilemekten de çekinmediğini söyledi.
Maliye Bakanı Özdemir Berova da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, yabancılaşma konusunda CTP Milletvekili Özuslu’nun konuşmasını felsefik bulduğunu belirterek, başka felsefecilerin sözlerini paylaşarak bu konuda her zaman tartışabileceğini söyledi. Felsefenin temelinde tartışma olduğunu belirten Berova, tartışmanın yerinin burası olmadığını kaydetti.
Dünya çapında bilişim ve teknolojinin en büyük festivali olan TEKNOFEST’in KKTC’de olmasından gurur duyduklarını dile getiren Berova, bu gururu yabancılaştırmayla bağdaştırmanın ise “nezaketsizlik” olduğunu söyledi. Teknofest’in simgesi kırmızı ceket giymekten mutluluk duyduğunu dile getiren Berova, bu tür etkinlik ve yarışmalara ülkedeki öğrenci ve kişilerin katılımının sağlanmasındaki önemi vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bilişim alanında çok önemli gelişimler gösterdiğini dile getiren Berova, bilişim ve teknoloji alanındaki gelişimlerin savunma sanayi üzerindeki önemine de değindi.
-“Polis çok dikkatli ve nazik davrandı”
Eylemde polisin orantısız güç kullandığı eleştirisinin de doğru olmadığını söyleyen Berova, polisin çok dikkatli davrandığını ve yasaların kendilerine verdiği yetkiyi nazikçe kullanarak, gerekli işlemleri yaptığını belirtti.
Berova, TC Cumhurbaşkanının adayı ziyaret etmesinin ise ayrı sevindirici bir durum olduğuna işaret ederek, konuşmalarında çok önemli mesajlar veren TC Cumhurbaşkanının “Soyadımız KKTC’dir” demesinin çok anlamlı olduğunu söyledi. Anavatan Türkiye ve KKTC’nin Kıbrıs konusunda egemen eşitliğe dayalı iki devletli bir çözüm modelinden geçtiğinin TC Cumhurbaşkanının konuşmasıyla tekrardan teyit edildiğini dile getiren Berova, bu konuşmanın tarihi bir konuşma olduğunu kaydetti. Berova, Teknofest’in ülkede yapılmasından gurur duyduklarını ve ileriki yıllarda da tekrarlanması temennisinde bulunduklarını belirtti.
Özuslu’nun yerinden söz alarak, Ayşemden Akın’a yönelik hükümetin duruşunun ne olduğunu sorması üzerine, her KKTC vatandaşının can ve mal güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyleyen Berova, hükümetin tavrının açık ve net olduğunu dile getirdi. Berova, korumanın usul ve yöntemini siyasetin belirlemediğini belirterek, nasıl bir yöntemle bu vatandaşın korunacağı bilgisinin polisten alınabileceğini kaydetti.
CTP Milletvekili Erkut Şahali de yerinden söz alarak, Ayşemden Akın ve Bugün Kıbrıs çalışanlarının fiilen tehdit edildiğini ve polise başvurulduğunu dile getirerek, Emine Yüksel ve Ayşemden Akın’ın özel olarak koruma ihyacı olduğunu kaydetti. Bu konuda girişim yapılmasını talebinde bulunan Şahali, polisin ne yaptığının sorumlusunun hükümet olduğunu belirterek, hükümet edenlerin ne adım atacağını sordu.
Özdemir Berova, böyle bir tehdit altında olan herhangi bir kişinin korunmasının esas olduğunu dile getirerek, “Bırakın polis işini yapsın” dedi.
CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay “Çarşı, ekonomi, siyaset” konulu konuşma yaptı. Ekonomi, çarşı ve siyasetin bir arada düşünerek bazı değerlendirmelerde bulunduklarını dile getiren Uluçay, TC Cumhuriyeti ile KKTC’nin enflasyon oranlarını karşılaştırdı.
Merkez Bankası rezervlerindeki azalışı da rakamlarla açıklayan Uluçay, gelişmekte olan ekonomilerde iş dünyasının şikayetlerinin arttığını ve üretim faaliyetlerinin zora girdiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nde ekonomi açısından gelinen noktanın herkes tarafından takibe alınması gerektiğini dile getiren Uluçay, gelişmiş ekonomilerden de örnekler verdi.
Kıbrıs konusuna da değinen Uluçay, siyaseten geçen hafta verilen diplomatik mesajların iyi okunması gerektiğini söyledi. Uluçay, ekonominin içinde bulunduğu sıkıntıların aşılabilmesi için KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki kapıların açılması konunun takvimlendirilmesinin ekonomik açıdan önemli olduğunu vurguladı.
Uluçay ayrıca, iki toplumlu gençlik komitesi görüşmelerinin de başlamasının önemli olduğunu dile getirdi.
Kaynak : BRTK