Cuma, Kasım 22, 2024
Google search engine
Ana SayfaKıbrısKasulidis’in İddialarını Sahada Çürütmek Şart

Kasulidis’in İddialarını Sahada Çürütmek Şart

Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Kasulidis, önceki gün Rum basınında ilginç iddialarda bulundu.

Kasulidis’in, birinci iddiası Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri ile ilgiliydi.
Buna göre, yaptığı girişimler sonucu Almanya devreye girmiş ve Türkiye’nin Abdülhamit Han adlı sondaj gemisiyle Doğu Akdeniz’de yapacağı sondajı engellemiştir.

Gerçekten Türkiye, Almanya/AB baskısı sonucu sondajdan vaz mı geçti?

Buna ihtimal vermiyorum. Türkiye bu türden baskılara karşı çok direndi, boyun eğmedi.

Ne ki, Türkiye’nin son 2 yıldır Doğu Akdeniz’de hiçbir sondaj yapmadığı da bir gerçektir.

Rum yönetimi 5. Ve 6. Parsellerde ABD, Fransız, İtalyan şirketlerine sondaj yaptırırken, önceki yıllarda engelleme yapan Türkiye’nin bu kez hiçbir müdahalede bulunmadığı ve sadece protesto ile yetindiği bir başka gerçektir.

Aynı şekilde, modern sondaj gemisi Abdülhamit Han’ın da, Doğu Akdeniz’de sondaj yapması beklenirken, Türkiye’nin reddettiği Seville Haritası’nda öngörülen uyduruk sınırlar içinde kaldığı ve işola küçük sondajlar yaptığı da bilinmektedir.

Acaba Türkiye, gerçekten Almanya’nın ricası/baskısı ve AB’ın ağır yaptırım tehditleri nedeniyle sondajlara ara mı vermiştir?

Bunu düşünmek dahi istemiyorum.

TÜRKİYE BOYUN EĞMEZ
Türkiye, yaptırım tehditlerine boyun eğecek, baskılar karşısında geri adım atacak bir ülke değildir.

S-400’lerin alımı konusunda ABD’nin baskılarına, tehditlerine ve ağır yaptırımlarına karşı direndiği ve savunma sistemini aldığı biliniyor.

Aynı şekilde AB/ABD’nin tüm baskılarına karşın Rusya-Ukrayna savaşında tarafsız politika izlediği de biliniyor.

Devamla AB/ABD’nin baskılarına karşın, Irak’ın Kuzeyi ile Suriye’de PKK/YPG’ye karşı kararlı operasyonlar yaptığı/yapmaya devam ettiği de biliniyor

Ve Kıbrıs’ta, ABD-AB’ın baskılarına karşın federasyon politikasını terk ederek, TANINMA ve iki devletli çözüm politikasını resmen ilan ettiği, gurur verici bir gerçektir.

Bunca milli meselede, AB/ABD’ye boyun eğmeyen Türkiye’nin, MAVİ VATAN’da ve Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri konusunda baskı ve tehditlere boyun eğmesi beklenmemelidir.

Ne ki, Türkiye bu yöndeki kararlılığını sahada yeniden göstermelidir.

Bu çerçevede, Abdülhamit Han sondaj gemisini ilkbahar ile birlikte 5. Ve 6. Parsellere göndermeli, Rum’un sondaj yaptırdığı noktaların yanında sondaj yapmalı, Mavi Vatan’dan asla taviz vermeyeceğini sahada fiilen göstermelidir.

MARAŞ KONUSU
Kasulidis benzer bir iddiayı Maraş konusunda da ileri sürmüştür.
Buna göre ABD devreye sokulmuş ve Maraş’ta atılması öngörülen yeni adımlar durdurulmuştur.

Maraş’ta sahilin ve 2 caddenin günün belli saatlerinde polis denetiminde halkın gezmesine açılmasından sonra arkasının gelmediği de bir gerçektir.

Bunun ABD baskıları nedeniyle değil, atılacak yeni adımların henüz planlanmamasından kaynaklandığını düşünmek istiyorum.

Maraş’ta süratle atılabilecek adımlar vardır.

Örneğin 1974 öncesinde Devlete, Belediyeye, kamuya ait olan, şahıslara ve şirketlere ait olmayan kamu binaları ve arazileri asıl sahibi olan Vakıflara verilmelidir. Bunlar içinde üzerinde inşaat olmayan boş araziler, parklar, okullar, belediye binası, tiyatro binası, hastahane binası ve eski devlet daireleri vardır.

Vakıflar İdaresi, hazırlayacağı bir inkişaf projesi ile bunları ya kendisi değerlendirir, ya da ihale yolu ile işadamlarına kiralayabilir. Parkları bir protokolle belediyeye devredip düzenlenmesini ve halkın hızmetine açılmasını sağlayabilir.

Maraş Vakıf mülküdür ve KKTC toprağıdır. Burada atılacak adımlarda ABD, AB ve Rum’un söz hakkı yoktur. Baskı ve tehditleri de geçersizdir. Bu yıl atılacak kararlı adımlarla bunu sahada göstermek şarttır

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments