N WORLD medya kuruluşunun haberine göre, Hallstrom, basın toplantısında İsveç’te yaşanan Kur’an-ı Kerim yakma olaylarına ilişkin açıklama yaptı.
Hallstrom, yurt dışındaki imajın özellikle sosyal medyada dolaşmaya devam edeceğini belirterek “bir süre bu imajla yaşamaları gerektiğini” söyledi.
Söz konusu olaylarla ülkenin imajının değiştiğine işaret eden Hallstrom, güvenlik tehditlerinin de bir süre daha yüksek seviyede kalacağını ifade etti.
Kutsal kitap yakma olaylarının ardından, Başbakan Ulf Kristersson’un İsveç’in “öncelikli hedef” haline geldiğini söylemesinden sonra terör tehdidi düzeyi yüksek seviyeye çıkarılmıştı.
Adalet Bakanı Gunnar Strommer de güvenlik durumunun “çok kötü” olduğu konusunda uyarı yaparak ülkenin “öngörülebilir gelecekte bu büyük tehditle yaşayacağını” söylemişti.
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik provokasyonlar
İsveç ve Danimarka’da son dönemde Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar yoğunlaşırken bu provokasyonlara izin verilmesi tepkiyle karşılanıyor.
Danimarkalı aşırı sağcı politikacı ve Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022’de Paskalya tatili boyunca İsveç’in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başkent Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü.
Paludan, 21 Ocak’ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak’ta Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran’da Stockholm Camisi önünde polis korumasında Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Momika, 20 Temmuz’da Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde, 31 Temmuz’da İsveç Parlamentosu önünde polis korumasında Kur’an-ıKerim’i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.
Saldırılarını artıran Momika, 25, 26, 27 ve 29 Ağustos’ta polis korumasında Stockholm’ün çeşitli yerlerinde Kur’an-ı Kerim yakmaya devam etmişti.
İran asıllı Bahrami Marjan ise Stockholm’ün Angbybadet sahilinde 3 Ağustos’ta polis korumasında Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Kaynak : TRT HABER