Pazartesi, Temmuz 14, 2025
Google search engine
Google search engine
Ana SayfaDünyaİsrail'in sistemli katliamlarının hedefi: Doktorlar

İsrail’in sistemli katliamlarının hedefi: Doktorlar


Gazze’deki İsrail vahşeti artık yalnızca sokaklarda, kamplarda ya da hava saldırısı altındaki apartmanlarda yaşanmıyor.


Katliamlar bir süredir hastane koridorlarında, ameliyathanelerde, sahra kliniklerinde ve ambulansların içinde devam ediyor.


Öyle ki katil İsrail ordusu yalnızca can almak için değil, hayatta kalanların yaşamla bağını koparmak için gece gündüz saldırı düzenliyor.  Artık hedef yalnızca Gazzeliler değil, onları hayatta tutmaya çalışan eller.


Pazar yerinde 12 doktor


13 Temmuz sabahı, Gazze kentinin batısında yer alan Remzon el-Hammam pazarında bir grup doktor toplanmıştı. Yeni kurulacak sahra kliniğine destek vermek için toplanan bu gönüllü hekimlerin çoğu, haftalardır kesintisiz çalışan, uykusuz, yorgun ama hala ayakta kalmaya çalışan insanlardı.


Sabahın erken saatlerinde üzerlerinden bir katil İsrail İHA’sı geçti. Ardından gelen füze, pazar yerini ve içindeki tüm beyaz önlüklüleri paramparça etti. Olayda 12 doktor hayatını kaybetti.


Saldırının ardından bölgeye ulaşan kurtarma ekipleri, doktorların kimliğini ellerindeki stetoskoplardan ve ayaklarında hala duran plastik terliklerden teşhis etti.


Bapdist Hastanesi’nin deneyimli cerrahlarından Dr. Ahmed Kandil de saldırıda hayatını kaybeden isimlerdendi. O da günlerdir uykusuz çalışıyor, sokak ortasında tedavi uyguluyordu.


Kimi zaman ambulanslara binip bir yaralıyı alıyor, kimi zaman enkazdan çıkarılan bebeklere müdahale ediyordu.


Onun ölümü, Gazze sağlık camiasında sadece mesleki bir kayıp değil…


Kaçırılan başhekim: Ebu Safiyye


Öte yandan İsrail’in sağlık sistemine yönelik saldırıları yalnızca bombalarla sınırlı değil.


Aralık 2024’te, Kamal Adwan Hastanesi Başhekimi Dr. Hüsam Ebu Safiyye, hastanesinin acil servisinden askeri araçlarla alınıp götürüldü.


Ailesi, uzun süre kendisine ulaşamadı.

[ Dr. Hussam Ebu Safiya, Gazze’nin kuzeyindeki Beyta Lahia’da bulunan Kemal Advan Hastanesi’ni çevreleyen İsrail tanklarına doğru beyaz önlüğüyle yürüyor. ]


Aylar sonra bir avukat, Ebu Safiyye’nin Ofer Hapishanesi’nde yargılanmadan tutulduğunu ve işkenceye uğradığını açıkladı.


Kaburgalarında kırıklar, böbrek yetmezliğine rağmen verilmeyen ilaçlar, uzun süreli sorgular… Bugün hala tıbbi durumu belirsiz.


Sadece hastaneler değil, insan gücü de çökertiliyor


Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Gazze’de şu ana kadar 697 sağlık tesisi saldırıya uğradı. 36 hastaneden yalnızca 19’u sınırlı kapasiteyle çalışabiliyor. Sterilizasyon yapılamıyor, yoğun bakım yatakları yetersiz, elektrik sistemleri çökmüş durumda.


Ambulanslar bile hedefte. Bugüne kadar en az 170 ambulans doğrudan vuruldu, bin 400’den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Bunların 70’i uzman cerrah, başhekim veya bölüm yöneticisiydi. 350’den fazla sağlıkçı gözaltına alındı ya da kayboldu.

Sağlık araçlarına yapılan vahşi İsrail saldırıları nedeniyle Gazze'de yaralılar uzun bir süredir ilkel yöntemlerle taşınıyor.[Sağlık araçlarına yapılan vahşi İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’de yaralılar uzun bir süredir ilkel yöntemlerle taşınıyor.]


Bu ölçekte bir yıkım, rastlantısal değil. Her hastanenin önce altyapısı vuruluyor, daha sonra ise sistemli şekilde doktorları öldürülüyor ya da kaçırılıyor. Geriye sadece yıkılmayan beton duvarlar ve harabeler kalıyor.


İsrail’in propagandası: “Karargah” yalanı çöküyor


Katil İsrail’in hastanelere yönelik saldırılarının gerekçesi, Hamas’ın bu merkezleri askeri üs olarak kullandığı iddiası. Ancak bu sav, bugüne kadar hiçbir uluslararası kurum tarafından doğrulanmadı.


DSÖ, Uluslararası Af Örgütü, Kızılhaç ve Sınır Tanımayan Doktorlar, hastanelerin çoğunda silahlı faaliyet ya da cephanelik bulgusuna rastlamadıklarını net olarak ifade etti.


Bazı İsrail kaynaklı görüntüler, depo alanlarının “silah deposu” gibi gösterildiği iddiasıyla servis edildi ancak bu materyaller, sahada çalışan doktorların tanıklıkları ve uluslararası raporlarla çürütüldü.


Hastaneler ne cephanelik, ne de komuta merkeziydi. Onlar, ölümle yaşam arasındaki son bariyerlerdi.


İsrail’in hastaneleri hedef alarak başlattığı saldırı dalgası, doktorları öldürerek ve başhekimleri kaçırarak sürüyor. Bu sürecin hedefinde artık yalnızca Hamas değil, yaşamın kendisi var.


Sağlık sistemi çökünce, sadece yaralılar değil, hastalar, bebekler, yaşlılar da ölüme terk ediliyor.


Doktorlar yalnızca sağlık çalışanı değil, artık halkın moralini ayakta tutan son direniş temsilcileri. Onların ölümü, sadece bir kişinin değil; bir halkın yaşama iradesinin de hedef alındığını gösteriyor.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments