Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban, yaptığı yazılı açıklamada, Haremi İbrahim Camii’nin iç mekanın çatı kısmına el koymak için İsrail makamlarının karar aldığını belirtti.
Şaban, “İşgal devleti, bu adımla tüm geleneklere aykırı olan dini mekanlara göz koymak şeklindeki tırmanışı kademeli olarak artırmaya başlamıştır” ifadelerini kullandı.
Söz konusu kararın Harem-i İbrahim Camii’nin idare ve denetim yetkilerini Filistin makamlarından alıp yasa dışı Yahudi yerleşim birimine verilmesiyle eş zamanlı gerçekleştiğine dikkati çeken Şaban, kararın “İbrahim Camii üzerindeki İslami – dini otoriteyi zayıflatıp, yerleşimcilerin camideki tesis ve binaların yönetimine doğrudan müdahalesini” İsrail nezdinde yasallaştırdığını kaydetti.
Açıklamada, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütüne (UNESCO), Harem-i İbrahim Camii’nin himayesi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısı yapıldı.
Müslümanlar için en kutsal 4. cami olan Harem-i İbrahim’e yönelik ihlaller
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camii, Mekke’deki Mescid-i Haram ve Medine’deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa’dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.
Caminin altında yer alan mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.
İsrail’in 1967’den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria’nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994’te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.
Tarihe “El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı” olarak geçen saldırıda 29 Filistinli hayatını kaybetmiş, 150’den fazla kişi yaralanmıştı.
Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalmış, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmıştı.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler ve İsrailli bakanların da zaman zaman baskınına maruz kalan Harem-i İbrahim Camii ramazan ayında cuma günleri tamamen Müslümanların ibadetine açılması gerekirken, İsrail, geçen ramazan ayında bunu yerine getirmemişti.
İsrail, Ramazan Bayramı’nda da camiyi Müslümanların ibadeti için açmayı reddetmişti.