Filistin İnsan Hakları Merkezi yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in 2 Mart’tan bu yana sınır kapılarını kapalı tutarak Gazze halkını aç bırakmasının insani koşulları felaket düzeyine taşıdığı kaydedildi.
Aç bırakma politikasından en çok zarar gören toplumsal kesimin kadınlar ve çocuklar olduğu vurgulanan açıklamada, “Gıda güvenliği olmaması ve yetersiz beslenme nedeniyle 65 binin üzerinde çocuk ölüm riskiyle karşı karşıya. 7 Ekim 2023’ten bu yana 50’nin üzerinde çocuk bu sebeple vefat etti.” ifadesi kullanıldı.
Temel insani yardımlar ile yakıt girişine izin verilmemesi nedeniyle yaşanan sıkıntılara değinilen açıklamada, tüm fırınların ve yemek dağıtan aşevlerinin kapandığı, piyasada temel tüketim maddelerinin azalması nedeniyle fiyatların astronomik şekilde yükseldiği ve bunun da insanları ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirdiği aktarıldı.
Aşevlerine yönelik saldırıların “açlık krizini” trajik bir şekilde kötüleştirdiği, yetersiz beslenmenin anneleri ve çocukları doğum kusurları ve bebek ölümleri gibi bir dizi ciddi sağlık riskine maruz bıraktığı dile getirildi.
Açlığın, çocukların gelişimine engel olduğu, onları bağırsak enfeksiyonlarına, hızlı zayıflamaya ve kas kütlesi kaybına yatkın hale getirdiği, cüceliğe, zihinsel ve bedensel gelişim geriliğine neden olduğu ve bazı durumlarda ölüme bile yol açabildiği vurgulandı.
İsrail’in, psikolojik ve fiziksel zarar vererek Filistin halkını tamamen ya da kısmen dumura uğratmak için açlığı araç olarak kullandığı kaydedilen açıklamada, uluslararası topluma, Gazze’deki soykırımı durdurması için İsrail’e baskı uygulama çağrısı yapıldı.
Gazze’deki hükümetin medya ofisinden bugün yapılan açıklamada, İsrail’in 77 gündür sınır kapılarını kapalı tuttuğu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin son açıklamalarının da sahada somut bir etki yapmadığı bilakis İsrail’in politikasıyla uyumlu olduğu kaydedilmişti.
Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana çoğu çocuk olmak üzere 57 Filistinlinin açlıktan öldüğü hatırlatılmıştı.
