Vadistanbul’da bulunan Radisson Hotel’de gerçekleştirilen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Çetinsaya, görevde bulunduğu sürede yapılanlardan ve istifa sürecine giden sebeplerden bahsetti.
Çetinsaya, İspanyol futbolcu Sergio Ramos’la anlaşmaya varılmasına karşın bu futbolcunun transferinin gerçekleşmemesinin tek başına istifa sebebi olmadığını vurguladı.
“Bir futbolcunun transferinin olmaması, istifa sebebim değildi. Bu sadece dolu olan bardağa atılan son damlaydı. Başkanımızla geçenlerde baş başa bir yemek yedik. Onun da istifa sürecimdeki kırgınlıkları anladığını düşünüyorum. Ramos transferiyle 18-19 gün uğraşınca belki de fazla doldum. Çocukluğumdan bu yana en büyük hayalim Beşiktaş yöneticisi olmaktı. Ben en büyük hayalimden vazgeçtim. Bu durum duygusal olarak zaten çok önemli bir karardı. Belki ilerleyen günlerde bu karardan dolayı üzülecek miyim, pişman olacak mıyım bilmiyorum. Bugün bu olması gerekiyordu ve oldu.”
“Bir taraftar olarak Ramos’u tribünde izlemeyi çok isterdim”
Çetinsaya, Sergio Ramos transferinde sponsorların yıllık ücretin büyük kısmını karşılayacağını, kendisinin asli görevinin sponsorluk olmamasına karşın bu konuda elini taşın altına koyduğunu belirtti.
“Transfer de benim asli görevim değildi. Başkanımız görev verdi, elimden geleni yaptım. Kimisi oldu, kimisi olmadı. Transfer demişken Sergio Ramos konusu vardı. Bu sadece bir futbolcu transferi değildi. Kariyeri ortada. Bu futbolcunun Beşiktaş’a kazandırılması, Beşiktaş’ın layık olduğu dünya vitrinine geri dönmesiydi. Bir vizyon projesiydi. Çok çalıştık, oldu, anlaştık ama sonrasında olmadı. Keşke olsaydı. Her şeyden önce bir taraftar olarak Ramos’u tribünde izlemeyi çok isterdim. Kendisine 18-19 gün gece gündüz Beşiktaş’ı ve taraftarı anlattım. Para ikinci plandaydı. 27 milyon avro net teklif yapılmıştı kendisine ama bunu hiç düşünmedi. Ramos transferinde bizim haricimizde 6 kulüp yarıştı. Bu takımlardan birisi de Galatasaray’dı. Futbolcu, Şampiyonlar Ligi oynamayan bir takımda olmayı düşünmüyordu ama burada İlhan Mansız’ın Guti’yi araması önemli bir faktör oldu. Ramos, Beşiktaş’a gelmeye yeşil ışık yaktıktan sonra para konuşmaya başladık. Ramos’la 1+1 yıllık anlaştık. Beşiktaş ilk yılın sonunda sözleşmeyi fesih hakkına sahipti. 4 milyon avro yıllık ücret, 1 milyon avro imza parası vardı. 6 milyon avro karşılığında da kendisine ulusal ya da uluslararası reklam filmi çekilme taahhüdünde bulunduk. Başkanımız haklı olarak ‘Bu parayı veremeyiz.’ dediği için transferden çekildik. Camianın babası geleceği düşünerek bunu yapar, haklıdır. Ama 3 firmadan ön onay almıştık. Pazarlama ekibi de proje çalıştı. Ramos’un gelmesi durumunda sosyal medyadaki tek bir etkileşiminin karşılığı 242 bin avro olacaktı.”
Yapılan görüşmelerin ardından transferde olumlu cevap aldıklarını ve sözleşmelerin hazırlandığını aktaran Çetinsaya, Ramos’un Madrid’de bulunan evine davet edildiklerini söyledi.
“Başkanımızın ifade ettiği gibi 50 milyon avroya yaklaşan bir maliyet doğruydu. Ama bunun içinde futbolcunun iki yıl boyunca 40’ar maç oynaması, Avrupa’da kademeli şekilde finale çıkmamız, 20 gol atması gibi maddelerle vergiler dahil 48,4 milyon avro bir maliyet vardı. Fesih hakkı bizde olduğu için Ramos’u 1 yıl oynattığımız takdirde kasamızdan çıkacak toplam maliyet 8 milyon avroydu. Kombineler hariç, statta düzenlenecek bir etkinlikle bilet satışı ve 100 bin forma satışıyla, 5 milyon avro kasamıza girecekti. Yani bonuslar hariç kasadan 3 milyon avro gibi bir rakam çıkacaktı. Sonuç olarak şu anda Sevilla’yla anlaştı. Ama tabii ki 1-1,5 milyon avro gibi bir rakama gitmedi, daha üstüne gitti. Ancak doğup büyüdüğü topraklara, altyapısında futbol oynadığı kulübe daha az rakama gitmesi kadar normal bir durum yok. Sergen hocamızın kulübe dönüp, ‘Ben para konuşmam.’ demesi gibi bir durum bu.”
Bakhtiyor Zaynutdinov transferinde de son noktayı kendisinin koymasına karşın, bu transferi görevden ayrılan Ceyhun Kazancı’nın bitirdiğinin altını çizen Çetinsaya, “Burada aslan payı benim değil, Ceyhun Kazancı’nındır. Ceyhun gitti yemeği hazırladı, ben sadece tuz attım. Karakteriyle de Beşiktaş’a uyan 10 numara bir futbolcu aldık.” diye konuştu.
“Beşiktaş’ta bekleme ve takipsizlik büyük bir sorun”
İstifa etmesinin ardından hakkında çok şeyin yazıldığını ve çok fazla yanlış bilgi dolaştığını açıklayan Çetinsaya, yönetime girmeden önce 2020 yılından bu yana kulübe destek verdiğini belirtti.
Çetinsaya, Beşiktaş’ın tüm borçlarını kapatacak proje üzerinde çalıştığını ve bunun dışında birçok proje gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
“Hepimiz buraya hizmet etmeye geliyoruz. Beşiktaş’ta yaptığımız işler konuşulsun istedim. Gayrimenkuller konusunda geçmiş dönemde Beşiktaş’ın kaybetmeye yüz tutmuş dosyaları vardı. 20 yıldır kanayan yaramız olan Nevzat Demir Tesisleri’nin problemini çözdük. Pendik’te denize sıfır bir arsa temin ettik ve kürek şubemizi yeniden hayata geçirmek istedik. Yakında sonuçlanacaktır. Beşiktaş’ta bekleme ve takipsizlik büyük bir sorun. Bu konuda örnek olarak Fulya AVM’yi söyleyebilirim. Açıldığı günkü hedeflerine ulaşamadı. Biz görevden ayrıldıktan sonra da buranın sürdürülebilir olması için profesyonel şirketlerle görüştük. Akatlar’da büyük bir projem var. Burası 2-3 branşa hizmet etmenin dışında atıl kalıyor. Buradaki Kartal Yuvası da çok çalışmadığından dolayı, amatör branşların ürünlerinin de satılacağı bir spor kafesi yapmayı düşünmüştüm. Belki ileride yapılır.”
Çetinsaya, Fulya’daki benzin istasyonunun aylık 90 bin lira kira ödediğinin altını çizen ve bu işletmenin çevresindeki genişlemelerle kulübe ödediğinin daha fazlasını kazandığını dile getirdi.
“Devam eden davalar var. Beşiktaşlı olup Beşiktaş’a dava açmak ne kadar doğru bilmiyorum. Çilekli tesisleri var. İBB tarafından Beşiktaş Belediyesi’ne, buradan da kulübümüze verilen bir alan Çilekli. İmar planlarında burası spor ve turizm alanı görünüyor. Zamanında burada kolej hayata geçirilmiş. 5 yıldır kolej olarak faaliyet gösteren kurum, Beşiktaş’a kira ödemiyor. Beşiktaş’ın sırtından geçinmeyi bırakmamız lazım. Beşiktaş halkın takımı. Alan değil, veren olun. Beşiktaş’ta alışılagelmiş bir hantal düzen var. Nevzat Demir Tesisleri’nin geriye doğru büyümesi için uzun süredir yazılıp çizilen konular var. Ben 2020 yılında burasıyla ilgili bir proje çalıştım. Bu projenin o dönemde maliyeti 8 milyon liraydı. Bugün geldiğimiz noktada maliyetlerin artmasıyla 60 milyon liranın altına yapamayız. Bu konuyla ilgili görüşmeye gittiğimiz büyüğümüz Nevzat Demir, hiçbir konu konuşmadan 400 bin dolar verdi. Onun verdiği parayla altyapı için sahayı yaptık.”
“Bu proje gerçekleştikten sonra Beşiktaş’ın kasasına net kalacak para, 220 milyon dolardır”
Son dönemde yapılan projeleri aktarmayı sürdüren Çetinsaya, kulüplerin borçlarının yönetilebilir düzeyde olmadığını vurguladı.
“İstanbul’un kuzeyinde bir proje gerçekleştirdik. 15 Haziran 2022’de başladık. Bu proje, Beşiktaş’ın tüm finansal borçlarını temizleyecek noktaya getirecek. Son onay süreçlerine gittiğimizde 6 Şubat’ta deprem oldu. Sonrasında da seçim sürecine girince projenin onayı da biraz yavaşladı. Beşiktaş’ta tek yumruk olarak takip etmek zorunda olduğumuz bir proje bu. Yüzde 80’ini şahısların oluşturduğu, yüzde 20’sinde kamunun hissedar olduğu bir alan. 954 dönümde, 24 saat kendi kendine yetecek ekolojik bir kasaba burası. Bu proje gerçekleştikten sonra Beşiktaş’ın kasasına net kalacak para, 220 milyon dolardır. Beşiktaş’ın borcunu sıfırlayacak bir projedir. Beşiktaş’ın borcu devlete. Devletimizin yardımıyla geliştireceğimiz projeyle zaten devlete olan borcumuzu ödeyeceğiz. Bankalar konsorsiyumunda yapılandırmayı yaptık ama kör topal ilerliyoruz. Maalesef ekonomik parametreler bu şekilde devam ederse, önümüzdeki senelerde durum biraz karanlık olacaktır.”
Çetinsaya, Akaretler’de bulunan BJK Plaza’daki kiracının çıktığını ve buranın 2025 yılına kadar sürecek tadilat ve güçlendirme çalışmalarının ardından 5 yıldızlı otel olacağını da dile getirdi.
“Beşiktaş başkanlık makamına yapılacak bir saygısızlık asla kabul edilemez”
Yönetimde olduğu sürede fikir ayrılıklarını olduğunu ve bu durumun olması gerektiğini belirten Çetinsaya, herkesin aynı fikirde olması durumunda tek bir hedefe bakılacağını ve bunun da yarar sağlamayacağını söyledi.
Çetinsaya, Beşiktaş’ta başkanlık ve yöneticilik makamlarına ulaşmak isteyen birçok kişinin olduğunu ve olması gerektiğini dile getirdi.
“Ne olursa olsun makama saygı duymak zorunluluktur. Bu nedenle bazen kol kırılır, yen içinde kalır. Beşiktaş başkanlık makamına yapılacak bir saygısızlık asla kabul edilemez.”
Çetinsaya, geçtiğimiz sezon Galatasaray maçının ardından sosyal medyadan yaptığı paylaşımı da hatırlattı.
“Konusu açılmışken, bir Galatasaray maçının ardından bir paylaşımda bulunmuştum. Taraftar refleksiyle yaptığım bir hareketti. Onlardan da özür diliyorum. Heyecanıma yenik düşmüş olabilirim.”
“Tek amacım Beşiktaş’ın kasasına daha fazla girmesiydi”
Çetinsaya, stat sponsorluğu konusunda yaptığı kum saati paylaşımı hakkında da açıklamada bulundu.
“Kum saati heyecanımın yansımasıydı. Bu yansımayı Beşiktaşlılarla paylaşmak istedim. Türk spor tarihinin en büyük anlaşmasını yaptık diyebilirim. Ben 3 kez Rusya’ya gidip geldim. Ancak orada siyasi bir kriz var. İlgililerle görüşmeler 2022 Aralık ayında başladı. Tek amacım Beşiktaş’ın kasasına daha fazla girmesiydi. Bazen olmayınca olmuyor. Ben de çok üzüldüm. Geçen hafta istifam kabul edildi. Bazı kırgınlıklarım var. Başkana rica ettiğim tek konu, Beşiktaş’a arka planda hizmet etmem için yolumu açmasıydı. O da beni kırmadı, sağ olsun. Arka planda hizmete devam edeceğiz. Ben görevden ayrıldıktan sonra stada gelemeyen yöneticiler gibi olmak istemedim. İçeride bazı dedikodular oldu, lakin başkanımız neşteri ortaya koymuştur. Herkesle sarılarak ayrıldım. Bu sadece yönetimden ayrılış, Beşiktaş’tan ayrılış değil. Belli mi olur belki ileride çok daha büyük bir hayalle karşınıza çıkarım.”
Çetinsaya, Beşiktaş’ta başkanlık makamına küsülmeyeceğini ve kızılmayacağını, kendisinde de o hakkı görmediğinin altını çizdi.
“Bazen biz küçükler olarak ‘Kol kırılır, yen içinde kalır.’ demek zorunda kalırız. Görevde olan bir başkanın aleyhine hiçbir zaman laf söylemem. 2025’te ben aday olmayacağım. Beşiktaş’ta elimizi taşın altına koymaya geldik diyoruz ama Beşiktaş herkesten ve her şeyden büyük. Kurtuluş Savaşı’nda da Beşiktaş’ın başkanı vardı. ‘Beşiktaş’ın ihtiyacı vardı, geldim başkan adayı oldum.’ demektense, ‘Benim Beşiktaş’a ihtiyacım vardı ve aday oldum.’ demek daha doğru. Benim en büyük hayallerimden birisi başkan olmak. Bu hayali kurmaktan daha doğal ne var? Mevcut kırgınlıklar Beşiktaş başkanının şahsına değil, süreçle alakalı kırgınlıklar. Bunu da çok büyütmemek lazım.”
Kaynak : TRT SPOR