Serdar Denktaş Erçin Şahmaran ile Objektif programının konuğu oldu.
Son yıllarda yaşanan siyasi olayların insanları umutsuzluğa ittiğini belirten Denktaş “Bugün dönün bir bakın piyasaya bağırılması gereken hatta isyan edilmesi gereken bir çok olay var ama kimse sesini çıkartmıyor. Çünkü zaten çıkartsak ne olacak gibi bir duygu var insanların içinde. Bunu çok süratli bir şekilde kırmamız lazım. Bu, bu şekilde devam ederse işimiz zor. Geleceğimiz karanlık. Onun için bir an önce bu umutsuzluktan çıkıp yeni bir hedefe odaklanmamız lazım. Bu hedefe odaklanabilme meselesi de beraberlikten geçer. Kamplaşarak, birbirimize saldırarak, birbirimizi sevmeden, saygı duymadan bir yol yürünemez. Hep beraber yeniden eski günlerimizin birlikteliğini yakalamak zorundayız. Başarabilir miyiz, başaramaz mıyız bunu? Hep soru işareti ama ben ümidi hiç kesmediğim için en azından bu konuların yaşama geçmesi için uğraş veriyorum.” dedi.
“GEÇMİŞTEN BERİ TÜRKİYENİN HEDEFLERİ KIBRISLI TÜRKLER’İN DE HEDEFİ OLMUŞTUR.”
Toplumun kamplaşmayı ve ayrımcılığı reddetmesi gerektiğini ve kendi iradesine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Denktaş “Mehmetçik ile Mücahit omuz omuza savaş verdi, kan verdi, can verdi. Birlikte bu özgür alanı oluşturduk. O alanı şimdi Mehmetçik ve Mücahit daha ileri götüremiyor. Niçin? Çünkü vay ben seni severim, sen beni sevmezsine döndü iş. Aynı ırkın insanlarıyız, aynı dili konuşuyoruz, aynı dini paylaşıyoruz. Geçmişten beri Türkiye’nin hedefleri Kıbrıslı Türkler’in de hedefleri olmuştur. Kıbrıslı Türkler’in istekleri Türkiye tarafından karşılanmıştır. Bu birliktelik varken kim, kimi neden ve nasıl sevmeyecek? Bunu nasıl kaşır insanlar oy pahasına? Bunu anlamak mümkün ve kabullenmek mümkün değil.” şeklinde konuştu.
“MÜŞTEREK BİR İŞ BİRLİĞİNİ SAĞLAYABİLECEK YENİ BİR AÇILIM ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUM.”
Kendi içinde insanını ayrıştırarak ve sadece sloganlarla Kıbrıs meselesinin ele alınamayacağını, başka bir yolun ve yaklaşımın mümkün olduğunu belirten Denktaş “Müşterek bir iş birliğini sağlayabilecek bir yeni açılım üzerinde çalışıyorum. Siyasi güç paylaşımıyla ilgili bir şey konuşmaksızın, ekonomik ve farklı alanlarda iş birliğini ortaya çıkaracak bir takım yeni girişimler üstünde duruyorum. Hep beraber aynı şeyi savunmaya başlarsak işte o zaman güneydeki de burada bir fırsat olduğunu görecek ve bu iş birliğine yanaşacaktır. Siyasi tanınmadan falan bahsetmiyorum. Güç paylaşımından bahsetmiyorum. Çok farklı bir yaklaşım ortaya koyarak Rum’un kabul etmemesi halinde de çok zora onun gireceği, onun için kabul edeceği düşüncesinde olduğum bir yaklaşım. Kabul etsin diye yapılan bir yaklaşımla, kabul etmesin diye değil. Ama kabul etmezse bilecek ki, kendisidir günün sonunda kaybedecek olan. Bunun için önce kendimiz mutabık olmalıyız sonra Türkiye’yi arkamıza alabilmeliyiz bu konuda. Sonra bütün dünyaya gidip derdimizi anlatabiliriz ve o zaman bizi dinlerler.” dedi.
“KUĞULU PARK’A GİDECEĞİM, ORADA OLACAĞIM.”
Erçin Şahmaran’ın kendisine yönelttiği Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin Kuğulu Park önünden başlatacağı yürüyüşe katılıp, katılmayacağı sorusu üzerine Denktaş “Sesin yükselmesi için gerekliydi diye düşünüyorum ve yürüyüşe katılacağım. Çünkü bugün yaşananlardan mutlu değilim. Cumhuriyetçi Türk Partisi ile fikren en ufak bir yakınlığım yok ama mutlu olmayan sokakta olacaksa, ben mutlu değilim ve sokakta olacağım. Kuğulu Park’a gideceğim, orada olacağım. Beğenmediğim bir yaklaşım görürsem de katılmak zorunda değilim. Çeker giderim ama hakikaten mutlu değil insanlar.” diye cevapladı.