Salı, Şubat 25, 2025
Google search engine
Ana SayfaKıbrısCumhurbaşkanı Tatar:Türk askerinin varlığı hem Kıbrıs Türkleri hem de Rumlar için adadaki...

Cumhurbaşkanı Tatar:Türk askerinin varlığı hem Kıbrıs Türkleri hem de Rumlar için adadaki barış, güvenlik ve istikrarın teminatıdır

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bir ülkenin kalkınması, ekonominin daha da gelişmesi için istikrar önemlidir. Türk askerinin varlığı hem Kıbrıs Türkleri hem de Rumlar için adadaki barış, güvenlik ve istikrarın teminatıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs davasına ve Kıbrıs Türkünün mücadelesine tam destek verdiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan iş birliklerinin önemine değinerek, tüm ambargo ve haksızlığa rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile bir başarı öyküsü yaratıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ankara ziyareti kapsamında, Bengü Türk’de yayımlanan “Kızılelma” programına konuk olarak açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Tatar programda, Ankara’da AK Parti 8. Olağan Kongresine katıldığını ve kongrede olmanın büyük bir onur olduğunu belirterek, kongrede, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki kadim bağların ne kadar önemli olduğunun bir kez daha görüldüğünü söyledi.

“Şeref konukları olarak hitap edilmemiz ve orada yer almamız bizi çok gururlandırmıştır. Şahsım ve KKTC halkı adına Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti teşkilatlarına teşekkür etmek istiyorum” diyen Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongrede anlamlı bir konuşma yaptığına ve önemli mesajlar verdiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Tatar, “Ben bir Kıbrıs Türkü olarak Cumhur İttifakı’nın Kıbrıs davasına verdiği desteğin çok önemli olduğunu biliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, kongrede yüzde yüz oy alarak yeniden genel başkan seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde Türkiye’nin başta savunma sanayisiyle lider bir ülke olarak ortaya koyduğu iradenin gelecek için büyük umutlar verdiğini söyledi.

-“Rum tarafı tanınmış bir devlet olmayı kullanıyor”

Programda, Kıbrıs’ta federal temelde bir çözümün mümkün olmadığı, Rum tarafının tanınmış bir devlet olmasını kullandığını ve eşitlik temelinde Kıbrıs Türkü ile bir ortaklığı onaylamayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu nedenle yeni bir siyaset geliştirilmesi gerekiyordu. Bu siyaset de iki devletli siyasettir. Federal temel Avrupa Birliği içerisinde çoğunluğun azınlığı ezeceği, yok edeceği ve asimile edeceği, Türk hükümeti ile bağları kopartacağı bir yapıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün son bulması ve Türk askerinin adadan çekilmesini içeren federal çerçevenin Kıbrıs Türkünün sonunun başlangıcı anlamına geldiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “İki devletli siyasette ise bir anlaşma olacaksa, iki devletin, kuzeydeki devlet Türk devleti, güneydeki devlet Rum devleti, yan yana yaşayan iki devletin birlikte iş birliği ile çözüm olabileceği noktasında Cumhur İttifakı bize tam destek vermiştir.”

– “Türk askerinin varlığı hem Kıbrıs Türkleri hem de Rumlar için adadaki barış, güvenlik ve istikrarın teminatıdır”

60 yıl önce BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı iki toplumlu, iki bölgeli federasyon kararının bu kadar yıldır denendiğini, Annan Planı’nın, Crans Montana’nın bir sonuç getirmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu kadar denemeden sonra BM kararına bağlı olarak yapılan baskılara izin verilmeyeceğini, iki devletli siyasetin en doğru siyaset olduğunu kaydetti.

İki devletli siyasetin Rumlar için de en doğru karar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bir ülkenin kalkınması, ekonominin daha da gelişmesi için istikrar önemlidir. Türk askerinin varlığı hem Kıbrıs Türkleri hem de Rumlar için adadaki barış, güvenlik ve istikrarın teminatıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli siyasete verdikleri destek için Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür etti. Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs davasına ve Kıbrıs Türkünün mücadelesine tam destek vermesinin önemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Hem KKTC’nin hem Türkiye Cumhuriyeti’nin haklı davasını korumak için birlikte bir mücadele içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

-“Resmi müzakere sürecinin başlayabilmesi için ortak zemin oluşması gerekmektedir”

Bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, mart ayında BM ile yapılacak toplantıya değinerek, “Biz müzakere etmeye gitmiyoruz. Müzakere için zemin ve çerçeve olması lazım” dedi. BM’nin “Kıbrıs’ta müzakerelerin başlayabilmesi için şu anda ortak bir zemin yoktur” şeklindeki açıklamasının önemli bir başarı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Resmi müzakere sürecinin başlayabilmesi için ortak zemin oluşması gerekmektedir. Ortak zemin oluşması için bizim egemenliğimizin kabul edilmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Mart ayındaki toplantıda, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye olarak Kıbrıs’ın geleceğinde iki devlet olduğunu dile getireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Biz Kıbrıs’ın geleceğinde neleri öngördüğümüzü söylemek için gideceğiz. Kıbrıs’ta ancak iki devletli bir antlaşmanın mümkün olduğunu söylemeye gideceğiz” dedi.

Kıbrıs’ta 1974’ten bugüne barışın hakim olduğunu, çatışmaların son bulduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim için önemli olan Türk askerinin varlığının ve garantilerin devamıdır” şeklinde konuştu.

İki devletli siyasetin dünyaya anlatılmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir büyükelçisinin önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk diasporasının da iki devletli çözüm siyasetini tüm dünyaya anlatmaya devam ettiğini, bu siyasetin kabul görmesi için sürdürülen mücadelenin büyük olduğunu söyledi.

-“KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ve antlaşmaların Doğu Akdeniz’deki hakimiyet adına önemli”

Kıbrıs Adası’nın Türkiye Cumhuriyeti için önemine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Hava Sahasının ve bunun kontrolünün çok önemli olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğini etkileyecek milli bir mesele olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin de barış ve huzuru için, Türkiye ile iş birliği yapmasının önemli olduğunu vurgulayarak, denizlerde ve hava sahasında Kıbrıs Türkü’nün de payı olduğunu, bu nedenle KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ve antlaşmaların Doğu Akdeniz’deki hakimiyet adına önemli unsur olduğunu belirtti.

Kıbrıs meselesini milli bir dava olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye’nin desteği yadsınamaz bir gerçektir ve Türkiye ile aramızdaki ekonomik, siyasi, kültürel ve tarihi gönül bağı vardır” dedi.

Doğu Akdeniz’de var olan enerji yataklarına da değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “KKTC küçük bir toprak parçası olarak görülmesin. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 3800 km toprağı vardır, egemen bağımsız bir Türk Devleti olarak deniz yetki alanlarımız, kara sularımız, kıta sahanlığımız, hava sahamız, ekonomik münhasır bölge haklarımız vardır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin deniz yetki alanları, kara suları, kıta sahanlığı, ekonomik münhasır bölgeleri, Mavi Vatanı ve Gök Vatandaki hak, hukukun kazandıkları zenginlikler olduğunu vurguladı.

-“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etme politikasına devam etmektedir”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs açıklarındaki doğal gazın Mısır’a ihraç edilmesi ve Avrupa’ya yeniden pazarlanması konusunda Mısır ile imzaladığı anlaşmayla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle konuştu:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etme politikasına devam etmektedir. Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır ve Kıbrıs Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Rumların ENOSİS hedefi 21 Aralık 1963 saldırılarından sonra silah zoruyla bir Rum devletine dönüştürülürken, Kıbrıs Türk halkı da bu cumhuriyetten dışlanmıştır. Rumlar halen bu devleti kullanarak antlaşma yapmaktadır ve bu durum, uluslararası hukuka aykırıdır. Kıbrıs Türk halkının varlığını yok saymak adaletsizlik ve hukuksuzluktur. Yıllardır bunun mücadelesi verilmektedir.”

Kıbrıs’ın etrafındaki zenginliklerin yanı sıra, bu zenginliklerin Avrupa Birliği pazarına taşınması konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bunun, Karpaz’dan borularla Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden pazara dağılmasının yakınlık, maliyet olarak en uygun yol olduğunu, Yunanistan üzerinden yapmanın ise hem maliyetli, hem zor olacağını kaydetti. Türkiye’nin bu konuda altyapısı olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’deki son gelişmelerden sonra KKTC’nin öneminin ve statüsünün arttığını vurguladı.

-“Tüm ambargo ve haksızlığa rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile bir başarı öyküsü yaratıldı”

Türkiye Cumhuriyeti ile kurulan iş birliklerine değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm ambargo ve haksızlığa rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile bir başarı öyküsü yaratıldığını belirtti.

KKTC’nin de “Gözlemci Üye” olduğu Türk Devletleri Teşkilatı konusunda da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Bu olumlu gelişmeden daha da cesaret alarak onurlu mücadelemize hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.

Türk birliğine verilen önemden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC olarak tüm Türk Devletlerinin en güneydeki temsilcisi olduklarını belirtti. Türk Devletlerinde, farklı alanlarda, farklı konularda faaliyetlerin düzenlendiğini ve KKTC’nin de katılım gösterdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, iş birliklerinin artarak devam ettiğini vurguladı.

-“Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıslı Rumlar tarafından işgal edildi”

Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne karşı sergilediği tavrının sorulması üzerine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Rumlar tarafından işgal edildiğini belirterek, büyük mücadeleler sonucu kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir gerçek olduğunu vurguladı.

-“Yunanistan’ın Kıbrıslı Rumlara da haksızlık yaptı”

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Yunanistan’ın 12 adayı gasp ettiği” yönündeki açıklamasına atıfta bulunularak, Yunanistan’ın Kıbrıs Rum kesimiyle var olan ilişkisi sorulması üzerine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan’ın işgalci olduğunu, “Kanlı Noel” katliamını Yunan Albayı Grivas’ın başlattığını, akabinde 15 Temmuz 1974 yılındaki darbeyi yine Yunanistan Cuntasının yaptığını ifade etti.

Yunanistan’ın Kıbrıs’ı ele geçirmek adına her türlü adımı attığını ve başarısızlıkla sonuçlandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Yunanistan’ın Kıbrıslı Rumlara da haksızlık yaptığını, esas amacının 12 adadan sonra 13. ada olarak Kıbrıs’ta ENOSİS’i gerçekleştirmek olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta 1974 yılı öncesinde Kıbrıs Türkü’ne yönelik yapılan soykırımların sorumlusunun Yunanistan olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Hayal olan büyük Yunanistan’ı yaratmak istediler. Geçmişte aldıkları 12 ada ile bütün Ege’de denizde egemenlik hakkı elde ettiler. ENOSİS ile 13’üncü ada olarak Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlayıp Akdeniz’de de deniz yetki alanlarını genişletmek istediler. Yunanistan’ın kara parçasından daha büyük denizde yetki alanları var.” dedi.

Lozan Antlaşması’nın maddelerine göre Kıbrıs’ın İngiltere’ye bırakıldığını ancak İngiltere’nin adadan çekilip adanın Yunanistan’a bırakılmasının istendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu durumun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs meselesinin kendi istekleri doğrultusunda çözmek istediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Federasyonu savunanlar yanılıyor. Federal çözüm, Türkiye’nin garantörlüğünün son bulması ve Türk askerinin adadan çekilmesidir. 1960 yılında Türkiye’nin garantörlüğü başladı ancak 1974 yılına kadar Kıbrıs Türkü’ne yapmadıklarını bırakmadılar. Garantörlük sona ererse başımıza kötü şeyler gelebilir.” diye konuştu.

– “Diplomatları ve uluslararası ilişkileri kullanarak KKTC’nin kabul görmesi ve tanıtılmasına yönelik çalışmalar sürecek”

Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle iki devletli siyaseti gündeme getirdiğini ve 4 yılda bu siyasetin yerleşerek kurumsallaştığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu yola çıktık artık geri dönüş yoktur. Diplomatları ve uluslararası ilişkileri kullanarak KKTC’nin kabul görmesi ve tanıtılmasına yönelik çalışmalar sürecek.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin dünyada söz sahibi olduğunu ve ağırlığının giderek arttığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs ve Doğu Akdeniz eskisi gibi değil. Birçok ülke buralara gelip üs almak istiyor. Güney Kıbrıs’ta yaşananlar başına dert olacak. Yabancılara üs verilmesi konusunda Rum tarafında muhalefet, ‘Kıbrıs hedef olacak’ diye eleştirilerde bulunuyor” dedi.

Kıbrıs’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri varlığının 1960 Garanti ve İttifak Antlaşmalarından kaynaklandığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Türk askerinin adayı lojistik üs olarak kullanıp, başka yerlere saldırmak için değil, iki halkın barış, huzur ve güvenini sağlamak için bulunduğunu kaydetti.

Mücadele yıllarında doğduğunu ve yaşananları tecrübe ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün yok oluştan varoluşa gelmesini ve devletini kurmasını yaşayan biri olarak, Kıbrıs Türkü’nün haklı davasını anlattığını ifade etti.

Kıbrıs Türkü’nün siyasetini ve davasını anlatmak için Türkiye ve yurt dışına ziyaretlerde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün potansiyel gücünü bir araya getirmek için uğraş verdiğini vurguladı.

Kıbrıs ile Türkiye arasındaki iletişim ve ulaşım imkanlarının geliştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Dedem bir arsa satıp, Türkiye’deki gelişmeleri dinlesin diye radyo almıştı. İletişim çağında anında bilgiye ulaşıyoruz. Türkiye ile aramızdaki bağlar daha çok güçlendi. Büyük Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıyız. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile son görüşmemizde ‘tek millet 3 devlet’ dedi. Kritik bir yerde devletimiz var. Türk Dünyasında büyük aşama kaydettik, büyük başarı elde ettik” şeklinde konuştu.

Kaynak : BRTK

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments