Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) “Çağdaş Mağusa Gravürleri” söyleşi ve kitap tanıtım gecesi Lefkoşa Rüstem Kitabevi’nde yapıldı.
Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Yayınevi ile Sosyal ve Kültürel Aktiviteler Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikte, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Eski Meclis Başkanlarından Sibel Siber ve birçok sanatsever katıldı.
Editörlüğünü Ayhatun Ateşin’in üstlendiği “Çağdaş Mağusa Gravürleri” kitabı, Doç. Dr. Ege Uluca Tümör, Emin Çizenel, Dr. Okan Dağlı ve Umut Germeç tarafından kaleme alındı.
Gecede konuşan Ayhatun Ateşin, DAÜ’de gençlerle bir kulüp kurarak 2000’li yılların başında çalışmaya başladıklarını ve zamanla gençlerle sanatın farklı dallarını uyguladıklarını kaydetti.
Çalışma yaptıkları sanat dallarından birinin de gravür olduğunu aktaran Ateşin, “Neden gravür diye hep sordular. Gravür kazıyarak, boyayarak resim elde etmektir, kollektif bir sanattır. Birçok kişinin bir arada dayanışarak resim yapmasıdır.” dedi.
Ateşin zamanla yüze yakın bir gravür koleksiyonu oluştuğunu ve bunlara Mağusa gravürleri dediklerini dile getirerek, bu birikimlerle güzel bir kitap oluşturmak istediklerini kaydetti.
Kitapta Mağusa’yla ilgili bir önsöz hazırladığını aktaran Dağlı, 4 bin yıllık bir tarihe sahip olan Mağusa’nın 400 kelimeyle anlatılmasının zor olduğunu ifade etti.
Konuşmasında Mağusa’nın tarihi hakkında bilgi veren Dağlı, böylesi bir çalışmada katkısı bulunmasının kendisi için çok önemli olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Ege Uluca da Mağusa’nın, “üzerinde konuşula konuşula bitirilemeyecek bir kent” olduğunu işaret ederek, “Mağusa çok katmanlı bir kent” ifadesini kullandı.
Mağusa’yla ilgili herkesin bir şekilde bir ilişkisi olduğunu da söyleyen Uluca, “Kimimiz orada yaşıyor, kimimizin işi düşmüş, kimimizin aile üyeleri orada, kimimiz orada okumuş. Birçok kez, aslında çok da düşünmeden, ilişki kurmuşuz bu kentle.” dedi.
Kitap sayesinde tüm bu hikayelerin kayıt altına alınmasının kaçınılmaz olduğunu dile getiren Uluca, “Aslında tarihte kanıt, belleğimizde birtakım değerler ve yaşanmış hikayelerin basılması, belki de somut kültürün de anlatılan hikayelerin de hep kayıt altına alarak yazı önüne konması kaçınılmazdı.” şeklinde konuştu.
Etkinlik, yazarların kitabı sanatseverlere imzalamasıyla son buldu.