Burada bir konuşma yapan BM Orta Doğu, Asya ve Pasifik’ten Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mohamed Khaled Khiarı, “Şahit olduğumuz şiddet sarmalı, Yemen ve bölgede çok ciddi siyasi, güvenlik, ekonomik ve insani sonuçlara neden olabilir. uyarısında bulundu.
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise ABD ve İngiltere öncülüğünde yürütülen saldırılardan üzüntü duyduğunu dile getirdi.
“Uluslararası toplumun BM yetkisi olmadan Yemen’e yönelik bu saldırıyı kınaması çağrısında bulunuyoruz.” diyen Nebenzia, söz konusu saldırıların uluslararası hukuku ihlal ettiğini savundu.
Nebenzia, saldırıların BM Şartı’nın 51. maddesi uyarınca meşru müdafaa sayılamayacağını ifade ederek, “Meşru müdafaa seyrüsefer serbestisini sağlamak için uygulanamaz.” dedi.
“Saldırılar orantılıydı”
İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward ise İngiltere’nin Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarını çok kez kınadığını anımsattı.
Husilerin İngiliz gemilerini de hedef aldığını belirten Woodward, “Dün gece ABD ile birlikte kısıtlı, gerekli ve orantılı bir adım attık.” ifadesini kullandı.
Woodward, kasımdan beri Husilerin 100’den fazla insansız hava aracı ve füze saldırısı yaparak masum hayatları tehlikeye attığını savunarak, “Seyrüsefer serbestini muhafaza etme konusunda kararlıyız.” diye konuştu.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield de saldırıların “orantılı” olduğunu savunarak, aynı zamanda uluslararası hukuk ve meşru müdafaa hakkıyla uyumlu olduklarını kaydetti.
Tüm Konsey üyelerinin İran üzerinde baskı kurarak Husilerin saldırılarını sonlandırması için baskı yapmaları gerektiğini ifade eden Greenfield, “Saldırılar tüm askeri olmayan yollar tüketildikten sonra gerçekleştirildi.” dedi.
İran’ın desteklediği Yemen’deki Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim’den bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu söyledikleri ticari gemilere el koymaya ve bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.
ABD güçleri bu süreçte birçok kez Yemen’den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu.
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023’te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu “deniz görev gücü” oluşturulduğunu duyurdu.
Kızıldeniz’de 31 Aralık 2023’te İsrail ile bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
Husiler, 10 Ocak’ta da İsrail’e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz’de ABD’ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.
BMGK, 11 Ocak’ta ABD ve Japonya tarafından sunulan ve Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının acilen sonlandırılmasını isteyen kararı kabul etti.
Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si yapılıyor.
Kaynak : TRT HABER