Filistin tarafından sunulan tasarı, 193 üyeli BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 9 “hayır” ve 13 “çekimser” oyuna karşı 158 “evet” oyuyla kabul edildi.
Kararda, tarafların tutukladıkları kişilere ilişkin uluslararası hukuk kapsamında yükümlülüklerini yerine getirilmesi talep edilirken, bu kapsamda keyfi olarak tutuklananların ve alıkonulan cesetlerin bırakılması istendi.
Gazze Şeridi’ndeki sivillerin hayati öneme sahip temel hizmetlere ve insani yardıma derhal erişimlerinin sağlanması istenilen kararda, Filistinlilerin aç bırakılmasına yönelik her türlü çabanın reddedildiği ve insani yardımın tam, hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde, BM koordinasyonunda ve geniş ölçekli olarak Gazze Şeridi’ne girişi, tüm ihtiyaç sahibi Filistinli sivillere, özellikle kuşatma altındaki kuzey Gazze’de acil insani yardıma ihtiyaç duyan sivillere ulaştırılması talep edildi.
Derhal ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması istendi
Kararda, sivillerin korunması gerektiğinin altı çizilirken, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2735 sayılı kararı uyarınca derhal kalıcı ve kapsamlı ateşkesin sağlanması, esirlerin koşulsuz serbest bırakılması, Filistinli mahkumların takası, öldürülen esirlerin kalıntılarının iadesi, Gazze’nin tüm bölgelerinde, kuzey de dahil olmak üzere Filistinli sivillerin evlerine ve mahallelerine dönüşü ve İsrail güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesinin “koşulsuz ve gecikmeksizin” uygulanması talep edildi.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nın (UNRWA) Gazze’deki insani müdahalenin temel taşı olduğu vurgulanan kararda, Ajans’ın görev alanını zayıflatmaya yönelik eylemler reddedildi. Genel Sekreter’in ve Ajans’ın tarafsızlık ilkesine uyum sağlama mekanizmalarına yönelik bağımsız inceleme tavsiyelerini uygulama taahhüdü memnuniyetle karşılanırken, tüm taraflar UNRWA’nın Genel Kurul tarafından verilen yetkisi uyarınca görevini tüm faaliyet alanlarında yerine getirmesini sağlamak için destek olmaya ve insani ilkeler ile uluslararası insancıl hukuka uymaya çağırıldı.
Hesap verilebilirliğin önemine işaret edilen kararda, bu bağlamda BM Genel Sekreterinin İnsan Hakları Yüksek Komiseri ile işbirliği içinde hesap verilebilirliğin uygulanmasına ilişkin yazılı öneriler sunması istendi.
Kararda, Gazze Şeridi’nin Filistin Devleti’nin bir parçası olduğu ve iki devletli çözüm vizyonuna kararlı bağlılık yinelenirken, Gazze Şeridi’nde demografik veya toprak değişikliği girişimleri ile özellikle Gazze Şeridi’nin topraklarının küçültülmesine yönelik eylemler reddedildi.
Gazze Şeridi’nin Batı Şeria ile Filistin Yönetimi altında birleştirilmesi gerektiğinin altı çizilen kararda, “Genel Sekreter’den, kararın uygulanmasına ilişkin yazılı bir değerlendirmeyi kararın kabulünden itibaren üç hafta içinde sunması talep edilir.” denildi.
Kararda, ayrıca Genel Sekreter’den, kararın kabulünden itibaren 60 gün içinde Gazze’nin kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarına yönelik bir değerlendirme, ihtilafın Gazze üzerindeki insani, sosyal ve ekonomik sonuçlarının ayrıntıları ve BM sisteminin Gazze’ye ilişkin çalışmalarının genel bir değerlendirmesi ile bu çalışmalar arasındaki koordinasyonu güçlendirme önerilerini içeren kapsamlı bir yazılı rapor sunması talep edildi.
UNRWA’ya destek ve İsrail’e uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı
Filistin tarafından sunulan tasarı, 193 üyeli BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 9 “hayır” ve 11 “çekimser” oyuna karşı 159 “evet” oyuyla kabul edildi.
Kararda, BM Genel Kurulu’nun UNRWA’nın Filistinli mülteciler için yürüttüğü tüm operasyonlarında, özellikle Ürdün, Lübnan, Suriye ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki görev alanlarında, tam desteğini yinelediği vurgulandı.
İsrail Meclisi tarafından 28 Ekim’de kabul edilen yasanın kınandığı kararda, “İsrail hükümetine uluslararası yükümlülüklerine uygun hareket etmesi, UNRWA’nın ayrıcalıkları ve dokunulmazlıklarına saygı göstermesi ve Gazze Şeridi’ne tam, hızlı, güvenli ve engelsiz insani yardımın sağlanması için gerekli sorumlulukları yerine getirmesi” çağrısında bulunuldu.
Kararda, UNRWA’nın faaliyetlerinin devam etmesinin zorunluluğu ve Ajansın hizmetlerinin engelsiz bir şekilde sürdürülmesinin önemi bir kez daha vurgulanırken, Orta Doğu’daki çatışmaların ve istikrarsızlığın arttığı bir dönemde, UNRWA’nın, Ajansa kayıtlı 6 milyon Filistinli mültecinin durumunu iyileştirme ve bölgede istikrar sağlama noktasında oynadığı vazgeçilmez role işaret edildi.
“UNRWA, insani yardım operasyonlarının bel kemiği”
Özellikle UNRWA’nın Gazze’deki tüm insani yardım operasyonlarının bel kemiği olduğunun altı çizilen kararda, hiçbir kuruluşun UNRWA’nın kapasitesini ve görevini yerine getiremeyeceği ifade edildi.
Kararda, BM tesislerinin dokunulmazlıklarının ihlal edilmesi, UNRWA operasyonlarının sekteye uğramasına neden olan ihlaller ile BM personelinin, tesislerinin ve mal varlıklarının korunmaması kınandı.
Tüm taraflara, BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ilgili kararlarla uyumlu olarak, UNRWA’nın yetkisini yerine getirmesi için tam uyum içinde hareket etme çağrısı yapılan kararda, İsrail’den Ajans’ın operasyonlarına Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da, özellikle Doğu Kudüs’te, engelsiz bir şekilde devam etmesi için herhangi bir engel ya da kısıtlama getirmemesi talep edildi.
Kararda, UNRWA’nın görevlerinin ya da operasyonlarının kesilmesine yönelik her türlü girişim güçlü bir şekilde kınanırken Ajans’ın çalışmalarının kesilmesinin, milyonlarca Filistinli mülteci için ağır insani sonuçlar doğuracağı ve bölgeyi olumsuz etkileyebileceği uyarısı yapıldı.
“UNRWA’nın kayıpları ve zararları tazmin edilmeli”
İşgal altındaki Filistin topraklarında UNRWA’nın yaşadığı kayıplar ve zararlar için uluslararası hukuka uygun tazminat gerekliliği bulunduğu vurgulanan kararda, Genel Sekreter’den bu konuda gerekli değerlendirmelerin yapılması istendi.
Kararda, bağışçılar ve ev sahibi ülkelerin Ajans’ın eşi görülmemiş mali krizine karşı gösterdiği çabalar takdir edilirken, Ajans’ın mali ve operasyonel krizlerini aşmak için acil çözüm çağrısı yapıldı.
Üye ülkeler ile organizasyonlara UNRWA’ya gönüllü katkı sağlama, finansman anlaşmalarını destekleme ve katkılarını artırma çağrısı yapılan kararda, “UNRWA’nın, 75 yıl boyunca Filistinli mültecilerin yardımına sunduğu desteğin, bölgesel istikrara katkılarının önemine dikkati çeker, Ajansın bu süreçteki yerinin doldurulamayacağı vurgularız. Ayrıca, UNRWA’nın tüm faaliyet alanlarında etkin bir şekilde görevini yerine getirebilmesi için tüm devletlerin ve BM organlarının işbirliği yürütmesi gerekmektedir.” ifadesi kullanıldı.