Bayramov, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Kardeş ülkede bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Bayramov, temaslarında Azerbaycan ile Türkiye stratejik ilişkileri kapsamında geniş fikir alışverişinde bulunduklarını aktardı.
Bayramov, devlet başkanlarının liderliğinde geliştirilen Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin tarihte olmadığı kadar yakın ve yüksek düzeyde bulunduğunu vurgulayarak, iki ülkenin birlikteliğinin Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev’in “bir millet, iki devlet”, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir” sözlerinden kaynaklanan felsefe temelinde kurulduğunu ve ilerlediğini dile getirdi.
Deprem sonrası “Türkiye’nin yanındayız” mesajı
Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenler için rahmet dileyen Bayramov, depremin ilk anından itibaren Türkiye’nin yanında olduklarını, imar ve ihya çalışmalarında da Türkiye’nin yanında bulunacaklarını kaydetti.
Bayramov, 15 Haziran 2021’de imzalanan Şuşa Beyannamesi ile iki kardeş ülkenin ilişkilerinin resmen müttefiklik seviyesine yükseldiğini hatırlatarak, işbirliklerinin daha da güçlendiğinin altını çizdi.
Yatırımlar artıyor
Türkiye ile ekonomi, askeri alan, ulaştırma, sağlık, tarım, gıda güvenliği, kültür ve bir dizi alanda işbirliği içerisinde bulunduklarını söyleyen Bayramov, “Azerbaycan ve Türkiye, hem ticaret hacmi hem de karşılıklı yatırımlar açısından başlıca ortaklardır. 2022’deki ticaret hacmimiz 2021’e göre yüzde 25 arttı. 2022’de ticaret hacmimiz yaklaşık 6 milyar dolar oldu. 2023’ün ilk ayının verilerine göre, geçen yıla nazaran yüzde 34 artış yaşandı ve 3,9 milyar doları geçti.” diye konuştu.
Bayramov, enerji alanındaki işbirliklerine de değinerek, “Güney Gaz Koridoru, Avrasya’nın enerji haritasını değiştiren bir proje oldu. Bu projenin genişletilmesi, Türkiye ve Avrupa’ya ilave doğal gaz sevki için somut projeler hayata geçiriliyor.” dedi.
Üçüncü ülkelerle yapılan üçlü işbirliklerinden de bahseden Bayramov, “Gürcistan, İran, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan’la başarılı üçlü ve dörtlü işbirlikleri yürütüyoruz. Azerbaycan, Türkiye, İsrail platformu da ilişkilerimizin daha geniş coğrafyada gelişimi açısından faydalı olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Azerbaycan, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleştirilmesini açık şekilde destekledi”
Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan’la normalleşme sürecine de değinen Bayramov, şöyle devam etti:
“30 yıllık işgal döneminde yaşananlara rağmen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ocak 2021’de düşmanlık sayfasını çevirmeye ve barış anlaşması üzerinde çalışmaya hazır olduğumuzu açıkladı. Azerbaycan, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleştirilmesini açık şekilde destekledi. Ermenistan’ın bundan sonraki tutumu ise birtakım sorular doğuruyor.
Şubat 2021’de Ermenistan’a barış anlaşmasının 5 temel ilkesini takdim ettik. Bundan sonra uluslararası arabulucuların vasıtasıyla müzakereler başladı. Şimdi müzakereler devam ediyor. 2. Karabağ Savaşı sonrasında Ermenistan Başbakanı’nın (Nikol Paşinyan), Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü sözde de olsa açık şekilde kabul etmesi yaklaşık 2,5 yıl sürdü. Bu sözle yapılan onayın belgeye dökülmesi ve imzalanmasının bu kadar uzun sürmeyeceğini umuyoruz.”
“Kutsal kitaplara saldırılar, İslam karşıtlığının tezahürlerinden sadece bazılarıdır”
Bayramov, Danimarka ve İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırılara ilişkin şunları kaydetti:
“Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar kabul edilemez ve bunu kınıyoruz. Bunu insan hakları ve ifade özgürlüğü ile açıklamak doğru değildir. Yaklaşık 2 milyar insanın duygularıyla oynamak, hiç kimseye bunu ifade özgürlüğü şemsiyesi altında açıklamaya esas veremez. Bu ülkelerin hükümetleri çok ciddi ve etkin adımlar atmalıdır. Biz bu yapılanları daha geniş manzaranın parçası olarak ele almalıyız. Maalesef bazı ülkelerde İslam karşıtlığı artmaktadır. Kutsal kitaplara saldırılar, İslam karşıtlığının tezahürlerinden sadece bazılarıdır.”
Kaynak : TRT HABER