Türkiye ‘de, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için siyasi partiler yoğun şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
6’lı masa, iktidar programını 30 Ocak’ta yayınladığı 244 sayfalık bir manifesto ile duyurdu. Bu programının 231. Sayfasında, Kıbrıs sorununa yanlışlarla dolu 1 paragraflık bir bölüm ayrıldı.
6’lı masa programında gördüğüm en önemli eksiklik, KKTC ‘NİN TANINMASI konusuna ve TANINMA için ne yapılacağına hiç değinilmemiş olmasıdır.
Altılı masanın manifestosunda yer alan Kıbrıs ile ilgili bölümü yarın, AKP’nin önceki gün yayınlanan seçim bildirgesinde yer alan Kıbrıs ile ilgili bölümü ise bugün değerlendireceğim.
AKP SEÇİM BİLDİRGESİ
Önceki gün açıklanan AKP seçim bildirgesini de dikkatli olarak okudum.
Mukayese edecek olursam, AKP seçim bildirgesinde yer alan KKTC/Kıbrıs ile ilgili bölüm, 6’lı masa programının KKTC /Kıbrıs ile ilgili bir paragraflık çok yetersiz bölümüne göre çok daha kapsamlıdır.
AKP seçim bildirgesinde, hem bugüne dek KKTC için yapılanlara, hem de bundan sonra izlenecek politikaya yer verilmiştir.
Bu bağlamda, KKTC ile ilgili olarak geleceğe dair verilen en önemli vaat, TANINMA için çalışılacağıdır. İfade aynen, “ KKTC ‘NİN TANINMASI İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ “ şeklindedir
Seçim bildirgesinde, CB Erdoğan’ın, Eylül 2022’de BM Genel Kurulu’nun 77. Toplantısında yaptığı konuşmada, tüm Dünya’ya KKTC ‘NİN TANINMASI yönündeki tarihi çağrısı, KKTC ‘nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye yapılması, KKTC dış temsilciliklerinin sayısının 11’den 27’ye çıkarılması da anımsatılmaktadır.
Özetle, KKTC ‘nin TANINMASI yönündeki çabaların, bugüne dek yapıldığı şekilde aynen devam edeceği belirtilmektedir
Bunu sadece bir seçim vaadi değil, Türk Ulusuna ve kopmaz, ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkına verilmiş bir TAAHHÜT olarak görüyoruz.
AKP seçim Bildirgesinde bizi rahatlatan bir diğer husus ise, “FEDERASYONUN BİR KEZ DAHA MÜZAKERE EDİLMEYECEĞİ, egemen eşitliğimiz ile eşit uluslararası statümüzün tescili ve İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM politikasının değişmeyip aynen devam edeceği” şeklindeki vurgulardır.
Seçim bildirgesinde, Maraş’ta sahil şeridi ile iki ana caddenin halka açılması ve bölgenin yüzde 3.5’luk bir alanının askeri bölge olmaktan çıkarılması da anımsatılmaktadır.
Seçim bildirgesinde, MAVİ VATAN konusuna da değinilmekte ve “Mavi Vatan, Doğu Akdeniz ve Ege’de Türkiye ve KKTC ‘nin hak ve çıkarları korunacak, Doğu Akdeniz barış girişimi ileri götürülecek” denmektedir.
GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ KKTC
Zülfi yare dokunsa da, doğruları cesaretle yazmayı ve her zaman dürüst davranmayı düstur edinmiş bir yazar olarak söylemek gerekirse, AKP seçim beyannamesinde yer alan Kıbrıs politikası, 6’lı masa programındaki Kıbrıs paragrafı ile mukayese edilemeyecek kadar kapsamlıdır.
Sadece kapsamlı olmakla kalmıyor, MGK tarafından da onaylanan ve son 1.5 yıldır kararlılıkla uygulanan yeni milli tezimiz doğrultusunda doğru ilkeleri de içeriyor. Bu bağlamda, milli Kıbrıs davasının savunulması açısından beklentilerimiz doğrultusundadır, tatminkardır, güven vericidir.
En büyük dileğim, Türk demokrasisinin 14 mayısta vereceği bu büyük sınavdan da yüzünün akıyla çıkması, bu süreci iç barışı koruyarak olgunluk içinde aşması, birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmesidir.
Atatürk ilke ve devrimlerinin korunduğu, iç barışını ve ulusal bütünlüğünü korumuş, demokrasisini güçlendirmiş, ekonomik bağımsızlığını sağlamış, ordusunu dışa bağımlılıktan kurtarmış, bölücü, şeriatçı terör örgütlerini ezmiş bir Türkiye, GÜÇLÜ TÜRKİYE’dir
Güçlü Türkiye ise güçlü KKTC’dir.
14 Mayıs seçimlerinin daha güçlü bir Türkiye’nin ve daha güçlü bir KKTC’nin yolunu açacağına yürekten inanıyorum.