İsrail saldırısında babasını, kız kardeşini, yeğenlerini ve evini kaybeden 28 yaşındaki Ebu Sukker, yaşadığı onca acıya rağmen gülümsemek ve etrafındakileri eğlendirmek istiyor.
Karşılaştığı zorluklara rağmen hayatın tüm zorluklarına direnen Ebu Sukker, saldırılardan önce iş olarak çocukları eğlendirmeyi seçmişti.
İsrail’in saldırılarıyla Ebu Sukker’in kalbi hüzünle dolsa da etrafındakileri “gülümsetme ve mutlu etme” misyonundan vazgeçmedi.
Ağır hasar alan evlerinde tek başına yaşayan Ebu Sukker, çocukların kahkahalarında teselli buluyor ve kaybettiği yeğenlerinin anılarını yaşatıyor.
İçi kan ağlasa da mutlu olmaya ve etmeye çalışıyor
Saldırıların ardından sahip olduğu her şeyi kaybetmenin acısı içine oturan Ebu Sukker, “bir direniş eylemi” olarak eskisi gibi palyaçoluk yapıyor ama bu sefer içinde onu neşeyle çevreleyen çocukların göremediği derin bir hüzün taşıyor.
Saldırılardan önce ailesiyle birlikte güzel bir hayat sürdüğünü aktaran Ebu Sukker, “Savaş oldu, bitti ve yanımda kimse kalmadı. İçim kan ağlasa da mutlu olmaya çalışıyorum. Çocuklara ve dünyaya mutluymuşum gibi gösteriyorum kendimi.” diyerek aslında gülen yüzünün arkasında ne kadar büyük acılar taşıdığını ifade etti.
Ebu Sukker “Çocukları sevindirdiğimde kendim de içinde olduğum halden çıkıyorum. Kullandığım basit kostümlerle çocukları sevindirirken ve onların yanındayken mutlu oluyorum. Bu benim için zor ama kendim gibi olmaya çalışıyorum.” dedi.
Çocukların gülmeye ihtiyacı var
Yıkılmaya yüz tutmuş eve girdiğinde ailesinden geriye kalan anıların gözünde canlandığını, babasının, kız kardeşinin ve yeğenlerinin hatıralarının hala canlı olduğunu kaydeden Ebu Sukker, “Aile bu hayatta her şey demek. Eve girip de kimseyi bulamayınca sabah olsa da çıksam diye bekliyorum çünkü dayanamıyorum.” diyerek yaşadığı kaybın ruhunda açtığı derin yarayı cümlelere döktü.
Palyaço kostümlerini enkaz altından çıkardığını, bu basit eşyanın bile çocukları sevindirdiğini anlatan Ebu Sukker, “Bunlar çok sıradan kostümler ama çocukları mutlu ediyor. Çocukların gülmeye ihtiyacı var. Benim onlardan çok gülmeye ihtiyacım var ama yine de onları güldürmek için uğraşıyorum. Çalıştığım her yerde yeğenlerimi hatırlıyorum.” dedi.
Yeğenlerinin, artık yanında olmamasının ona çok zor geldiğini dile getiren Ebu Sukker, acıya rağmen içinde çok güzel bir ruh taşıdığını ve Gazze’deki çocukları mutlu etmek için elinden geleni yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.


