NBC News’in konuyla ilgili bilgisi olan ve ismini vermek istemeyen 5 yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD’nin saldırıları 3 tesisten yalnızca birine ağır hasar verebildi.
Yetkililer, Washington yönetiminin, bazı ABD’li milletvekillerine, Savunma Bakanlığı yetkililerine ve müttefik ülkelerine verdiği brifinglerde, Natanz ve İsfahan’daki tesislerin “o kadar da ağır bir hasar görmediğinin,” bu sayede İran’ın isterse gelecek birkaç ay içinde nükleer zenginleştirme faaliyetlerine “yeniden başlayabileceğinin” konuşulduğunu iddia etti.
İki yetkili, ABD’li bazı yetkililerin, İran’ın nükleer çalışmalarının “kritik bir bileşeni olarak görülen Fordo’ya” yönelik saldırının, bu tesisteki zenginleştirme kapasitesini iki yıla kadar geriye götürmede başarılı olduğunu düşündüğünü öne sürdü.
Konu hakkında bilgi sahibi yetkililer, İran’ın Trump yönetimi ile nükleer müzakereleri yeniden başlatmayı kabul etmemesi veya İran’ın bu tesisleri yeniden inşa etmeye çalışması durumunda, “daha az hasar görmüş iki tesise” ek saldırılar yapmanın gerekli olup olmayacağı konusunda hem ABD hem de İsrail hükümetleri içinde tartışmalar yapıldığını iddia etti.
Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Anna Kelly, NBC News’e olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Başkan’ın da söylediği ve uzmanların da doğruladığı gibi, Midnight Hammer Operasyonu İran’ın nükleer kapasitesini tamamen yok etti. Onun (Trump’ın) kararlı eylemi sayesinde Amerika ve dünya daha güvenli hale geldi.” dedi.
Pentagon Sözcüsü Sean Parnell ise NBC News’e, İran’ın Fordo, İsfahan ve Natanz’daki nükleer tesislerinin tamamen yok edildiğini belirttiği bir açıklama yaptı.
Saldırılardan önce Natanz ve İsfahan’ın “yok edilemeyeceğinin” bilindiği iddiası
Yetkililerden üçü, hava saldırılarından önce ABD’nin, İran’daki Natanz ve İsfahan tesislerinin “bunker buster” bombalarının bile ulaşamayacağı şekilde inşa edildiğini ve bu tesislerde zenginleştirilmiş uranyum bulunduğunu bildiğini iddia etti.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü John Ratcliffe’nin haziran sonunda konuyla ilgili verdiği brifinge dikkati çeken yetkililerden biri, ABD saldırılarının ardından İsfahan ve Fordo’daki zenginleştirilmiş uranyumun toprak altına gömüldüğünün ve bunları çıkarmanın zor olduğunun konuşulduğunu belirtti.
Yetkililerden ikisi, Trump yönetiminin bazı yetkililerinin İran’a karşı daha derin bir saldırı seçeneğinin “uygulanabilir bir politika” olduğuna inandığını öne sürdü.
İsrail’in İran’a şiddetli saldırılarıyla başlayan çatışma süreci
İsrail, İran ile ABD arasında nükleer müzakere süreci devam ederken 13 Haziran’da İran’ın çeşitli kentlerinde nükleer ve askeri tesisler ile sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırılar başlatmıştı.
İsrail’e açıktan destek veren ABD, 22 Haziran günü İran’ın Natanz, Fordo ve İsfahan’daki 3 nükleer tesisine saldırı düzenlemişti.
İran ABD’nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran günü, Katar’daki ABD’nin El-Udeyd Hava Üssü’ne füze saldırısında bulunmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump, 24 Haziran’da İran ve İsrail arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu. Trump, daha sonra İran ile nükleer görüşmelere başlamak ve Tahran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durduracak bir anlaşma istediklerini açıklamıştı.
