İsrail ordusu bugünkü açıklamasında, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’tan çekildiğini duyurdu.
Açıklamada, Han Yunus’taki saldırıyı yürüten 98. Komando Tümeninin bölgedeki görevini tamamladığı ve dün gece buradan tamamen çekildiği, sadece Nahal Tugayının Gazze Şeridi’nde kalmaya devam edeceği aktarıldı.
İsrail medyasına göre, Gazze’deki sivillerin bölgenin kuzeyine dönmesini engellemek için Nahal Tugayı bölgede kalacak.
İsrail ordusunun Han Yunus’tan çekilmesiyle kentteki yıkım da gün yüzüne çıktı.
Ordu güçlerinin çekilmesinin ardından, yerlerinden edilen Filistinliler, kentte evlerinin olduğu bölgelere gelmeye başladı ancak yaşadıkları yerleri tanımakta güçlük çekti.
Sokak ortasında patlamamış bomba, tahrip edilmiş mezarlık, enkaza dönen evler…İsrail’in yıktığı Han Yunus’tan geriye moloz ve kül yığını kaldı. pic.twitter.com/ef8ne3LiAe
— TRT HABER (@trthaber) April 7, 2024
Haftalarca devam eden İsrail bombardımanının kentteki binaları moloz ve kül yığınına çevirdiği, yolların, İsrail’in hem hava saldırıları hem de buldozerlerle tahrip etmesi sonucu altüst olduğu görüldü.
Han Yunus kentinden Muhammed Ebu Diyab (31), İsrail ordusu çekildikten sonra geri döndüğünü ve yaşadıkları evi tamamen yıkılmış halde bulduğunu söyledi.
“Kentteki her şey tarumar olmuş”
Kıyafetlerini ve bazı ihtiyaçlarını almak istediğini ama büyük bir yıkımla karşı karşıya kaldığını dile getiren Ebu Diyab, şöyle devam etti:
“Sadece ailemin evi değil, kentteki her şey tarumar olmuş. İsrail’in arkasında bıraktığı yıkım nedeniyle cadde ve sokaklar yürünemez halde.”
“Yıkım nedeniyle evimin yerini bulmakta zorlandım”
Refah’a göç etmek zorunda kalan Recep Ebu Aklin de (54) ordunun çekilmesinin ardından Han Yunus’a geldiklerini ve karşılaştıkları yıkım karşısında şok olduklarını dile getirdi.
İsrail güçlerinin kentte çok büyük bir yıkım bıraktığını ifade eden Ebu Aklin, “Han Yunus’ta ikamet ettiğim bölgede evimin yerini bulmakta dahi zorlandım.” dedi.
Ebu Aklin, “Burada hayatımda hiç şahit olmadığım, tarif edilemez bir yıkım gördüm. Saldırılar nedeniyle ne su var, ne altyapı ama direneceğiz, çadırda, molozların üzerinde yaşayacağız.” ifadesini kullandı.
Ebu Aklin, yaşadığı bölgenin yeniden imar edilmesini ve buraya hayatın geri dönmesini umduğunu dile getirdi.
Filistinli Derviş el-İsevi de (41) evlerini en güzel haliyle terk etmek ve başka bir bölgeye sığınmak zorunda kaldıklarını, bugün döndüklerinde ise tarifi mümkün olmayan bir manzarayla karşılaştıklarını belirtti.
İsevi, her şeye rağmen yurtlarına döneceklerini ve yıkılan evlerini yeniden inşa edeceklerini vurguladı.
Kaynak : TRT HABER