Cuma, Kasım 22, 2024
Google search engine
Ana SayfaKıbrısBir garip ada ve adamcılık

Bir garip ada ve adamcılık

Bir dön de bak şu zerre ölçüm güzel adamızın haline?
Sahte diplomalar, nüfuzun tepesindeki amirlerin sahtekarlıkları, koftiden unvanlar, haramdan baremler..

Kabağa dönüşüp kaybolan Kül Kedisi sekreterler, Keloğlan’ın müteahhitlik rantçılığı.
Gülüver ve Cüceler’in sanal Kumar mafyacılığı.
Pamuk Prenses ve Yedi Cücelerin kötü cadıya rağmen adayı ele geçirme düşleri.
Ve Don Kişot’un tek başına elindeki kurşun kalemin kurşunuyla haramzadelere savaş açması!!?

Ve sonra Ada Kralı’nın Anakara Kral’ından bu kötü büyüyü bozmak için yardım istemesi.

İnsan kaçakçılığı. İnsan kaçırmak da ne demek? İnsanı insandan mı kaçırıyorlar yoksa insanlık unsurlarından mı?

Mak kaçırmak, vergi kaçırmak, uyuşturucu kaçakçılığı, kaçıran kaçırana.
Baba evi yapmaya gidiyor, bir avanta da ben kaçırayım haramzadeliği..

Tanrım neler oluyor içimdeki insanlığımı kaçırmak üzereyim.

Ve sonra kral çıplak ve hatta haksız, hırsız dedi birileri.
Karga tulumba, kelle koltuk tıkıldı içeri.
“Kaçak işçiliğe ortaklık ettiğinden tutuklandı” dedi diğerleri.

İhbar eden insan kaçakçılığıyla itham edildi. Tutuklanan kaçak işçi simsarcılığı. Yavuz hırsız ev sahibini ihbar etti!!
Kim haklı kim haksız.
En kralcı kim? Kraldan kralcı olan kim bu hazine fareleri?

Neyse, ey zavallı edebi yazar bozuntusu haddini bil sen? Ne Kral kedisisin ne de sarayın hazine faresi.
Ne de Anakara Kralı’nın Kıbrıs adasında görevli Posta Güvercini…

Sıradan bir Umum Kalem Katibisin sen bil haddini, yoksa bildirirler kıymet kadrini.

Diyeceğim o ki:
En sevdiğin ve güvendiğin dostun, sana göre sırtından bıçaklamış olabilir.
Sakın ona öfkelenip yüreğini kine intikama kurban etme.

Yüreği öfkeye gark etmenin zararı o yüreğin sahibinedir.
Yapılan kötülüğe karşı, intikama kapılmamın zararı sanadır, sana yanlış yapana değil.

Düşmeden kalkmak anlamsız gelir. Yorulmadan kazanmak manasız.
Acı çekmemiş olan rahatlığın farkına varmaz.

Keder elem de yaşamalı insan ki en basit huzurda mutluluğa varabilsin.
Çok canın acıyor, için ağrıyor, yüreğin yanıyorsa telaşlanma, geçer elbet.

Sabret ve affet, olmadı ilahi güce havale et.
Zamanın ve başına gelen her kötü olayın elbet bir nedeni ve sana öğretecekleri vardır.

Yaşam iyilik, güzellik ve zevki sefayla dolu bir panayır yeri değil.
Yere düşüp bir yerini kanatıp acıtmadan ayakta durabilmenin önemini asla anlayamazsın.

En sevdiğin kardeşi ve veya sevgiliyi, arkadaşı, dostu, senin için değerli olan birini kaybetmeden; kaybedişin, insana kattığı değeri ve eksilmişliği öğrenmezsin.

Tutsak olmadan, özgürce dolaşabilmenin, kırlarda saldım çayıra savrularak yürümemin, kır çiçeklerini kokladığında ruha tattırdığı hazzın sırrına eremezsin.

Kara yoksa, beyazın, kir yoksa arınmamın bir anlamı, saflığı ve ayrıcalığı kalmaz.

Kötü yoksa iyinin, düşman yoksa barışın, leke yoksa duruluğun, yalan yoksa doğrunun, açlık yoksa tokluğun bir olumlu yanı yoktur.

Zorluk çekilmezse rahatlığa kavuştuğunu anlayamazsın. Kıtlık görmemişsen bereketin kerametini ayırt edemezsin.
küçük şeylerin varlığı sevindirmez..

Neyse, bak ne diyeceğim.
İnan bana, sana senden başkasının herhangi bir zararı, ziyanı yok.
Ne kadar da çok üzüyorlar seni, değil mi? Nasıl oluyor da bu vicdansız ve yanlış insanlar seni buluyor, şaşılacak şey, öyle değil mi?
Hayır efenim, değil.

Kimsenin sana rastgele dahil olduğu veya bulduğu yok. Onları sen tesbit edip hayatına sen dahil ediyorsun.
Sonra da bahaneler uydurup durma, kendini kandırıyorsun.

Çünkü sen, kendini, şikayetlerin arkasında korumaya aldığını sanıyorsun.

Duydum ki:
Hayatın boyunca nefret ettiğin ırktan birinin, yaşlılığında bakıcılığına muhtaç kalmışsın.

Ve sonunda hayatın boyunca insanlara memleketi bazında tutumundan utanç duymuşsun.
Olsun!

En azından kim olarak yaşarsak yaşayalım aynı toprağa gömülüp aynı yere gideceğimizi öğrenmişsin.

Nasıl ve ne tuhaf bir son sahne duygusudur değil mi?
Bu garip ada adamlığı hikayesinde dua edelim ki yatağa bağımlı bakıma muhtaç hale gelmeyelim.
Bu yolsuzluk, haksızlık, hırsızlığa dair hastalık dönemi de geçer elbet.

Baki ve aslolan ilettir, hasta ve suçlu olan hükumetler.
Bir garip ada ve adam kayırmacılık demidir ki bu da gelir geçer.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments