20 Eylül 2022: BM Genel Kurulu’nun 77. toplantısında konuşan CB Erdoğan:
“ Uluslararası toplumu, Kıbrıs Türklerine yönelik zulme son vermeye ve bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmen tanımaya davet ediyoruz.”
10 Kasım 2022: CB yardımcısı Fuat Oktay:
“KKTC’nin tanınma zamanı gelmiştir “
10 Kasım 2022: Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yapılan Türk Devletleri Teşkilatı’nın 9. zirvesinde oy birliği ile alınan kararla, KKTC, anayasal adı ile TDT’na gözlemci üye oldu
17 Ocak 2023: CB Yardımcısı Fuat Oktay :
“ KKTC’nin tanınması için seferber olmaya devam edeceğiz “
26 Ocak 2023: CB Yardımcısı Fuat Oktay :
“ KKTC’nin artık TANINMA zamanı geldi “
3 Şubat 2023 : CB Yardımcısı Fuat Oktay :
“BM Güvenlik Konseyini ve uluslararası toplumu Kıbrıs Türklerinin eşit uluslararası statüsünü tescile, Kıbrıs Türk Devleti’ni tanımaya çağırıyoruz”
14 Mart 2023: CB Yardımcısı Fuat Oktay :
“Tüm tarafları Kıbrıs Türklerinin haklarını tescil etmeye ve KKTC’yi tanımaya çağırıyoruz”
17 Mart 2023: KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı’nın İstanbul’da yapılan zirvesine ve Dışişleri Bakanları toplantısına ilk kez gözlemci devlet olarak katıldı.
TANINMAYA DOĞRU
Aktardığım bu gelişmeler, KKTC ‘nin kuruluşundan bu yana geçen 39 yılın ardından ilk kez, Türkiye’de TANINMA iradesinin oluştuğunu göstermektedir.
Anavatanda bu irade oluştuğuna göre artık federasyon siyasetine geri dönülmeyecek ve KKTC yavaş yavaş TANINMA yolunda ilerleyecektir.
Kardeş Türk devletlerinden ve dost ülkelerden başlayarak KKTC tanınacaktır.
Önce, TDT gözlemci üyeliğimiz tam üyeliğe evrilecektir.
Karabağ’daki uyduruk Ermeni yönetimi dağıtıldıktan ve Azerbaycan’ın egemenliği orada da sağlandıktan sonra, Azerbaycan, sonra diğer Türk Devletleri KKTC ‘yi tanıyacaklardır
BM SÜRECİ DIŞINA ÇIKILMALI
Bu sürecin hızlanması için “iki bölgeli, iki toplumlu federasyon” öngören BM sürecinin dışına çıkmak gerekmektedir
Rum yönetimi, AB ve BM, gidişatı gördüğü için ısrarla görüşmeleri başlatmaya, olmazsa BM sürecinin devam ettiği algısı yaratmaya çalışmaktadır.
“ Sosyal amaçlı görüşme, tanışma toplantısı, müzakerecilerin haftalık buluşması” denerek ALGI OPERASYONU yapıyorlar.
Bunlar yetmeyince BM temsilcisi adaya gelerek, “iki toplum lideri” ile, müzakereleri başlatmak için görüşmüştür.
Biz TANINMA için çırpınırken, onlar ise Dünya’ya “federasyon görüşmeleri başlayacak, olumlu gelişme var, birleşme oldu, olacak “ görüntüsü vererek TANINMA sürecini baltalamaya çalışıyor.
O nedenle Rum lideri ile artık ne sosyal, ne de başka amaçla görüşme yapılmalıdır
Müzakere olmadığına ve olmayacağına göre, “müzakereci”ye de, Türk-Rum müzakerecilerin her hafta buluşmasına da gerek yoktur. “Müzakereci” sıfatı artık kullanılmamalıdır.
Müzakerecilerin rutin haftalık görüşmesi de iptal edilmelidir. Çünkü bu haftalık buluşmalar onların ALGI OPERASYONLARINA hızmet etmektedir.
TANINMA anlamına gelen “EŞİT ULUSLARARASI STATÜMÜZ VE EGEMEN EŞİTLİĞİMİZ” kabul edilmeden, Rum liderle resmi/gayrı resmi hiçbir görüşme olmamalıdır.
BM, AB ve Rum liderle sadece, ZULÜM teşkil eden ve hiçbir BM kararına dayanmayan insanlık dışı ambargo ve izolasyonların kaldırılması konuşulmalıdır
Yabancıların Cumhurbaşkanı ile görüşmesinde bayraklarımız koltukların arkasında olmalıdır
KKTC ‘nin egemenliğini reddeden, devleti muhatap kabul etmeyen AB Yeşil Hat Tüzüğü ile AB Mali Yardım Tüzüğü askıya alınmalıdır. AB’ın, KKTC devletini dışlayarak örgütlere direk para vermesi önlenmelidir.
TANINMA istediğimize göre, DEVLETTEN DEVLETE İLİŞKİ esas olmalıdır. KKTC’nin egemen devlet niteliğini darbeleyen, TANINMA niyeti olan ülkelere yanlış mesaj veren tüm eski uygulamalara son verilmelidir