İsrail’in, 7 Ekim’den bu yana bombaladığı Gazze’ye yönelik su, elektrik, gıda ve diğer temel hizmetleri kesme kararı sonrası insani kriz derinleşirken elektrik, yakıt tedarikinin sağlanamaması nedeniyle su, kanalizasyon ve çöp temizliği gibi halk sağlığını yakından ilgilendiren işlemlerin gerçekleştirilememesi, yıkılan evlerin enkazındaki 1000’den fazla cesedin salgın hastalık tehdidi oluşturması, olası bir sağlık ve çevre felaketini de gündeme getirdi.
Kanalizasyon suları sokaklara akarken temiz içme suyuna erişemeyen bölge halkı, bombardımanların gölgesinde su ve gıda sıkıntısıyla mücadele ediyor.
İsrail, işgal ettiği bölgelerden aldığı suyu Filistinlilere satıyor
Kılıç, saldırılar sonucu zarar gören altyapı nedeniyle meydana gelen su kirliliğinin öncelikle salgın hastalıklara neden olabileceği uyarısında bulundu.
Kılıç,İsrail işgali altındaki Batı Şeria’dan çekilen yer altı sularının, İsrailli su şirketi Mekorot aracılığıyla ulusal su şebekesine aktarılarak buradan yüksek fiyatlarla Filistinlilere satıldığını, bu durumun da Filistinliler açısından büyük bir eşitsizliğe neden olduğunu belirtti.
Deniz kıyısındaki Gazze’de yoğun nüfus nedeniyle 2000’li yılların başından itibaren çok yüksek miktarda yer altı suyu çekildiğini bunun sonucunda da deniz suyunun tatlı suya karışarak tuzlu hale geldiğini anlatan Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Fecaat bir insani durum söz konusu. Saldırı olmadan önce de zaten yeterli, temiz ve sağlıklı suya ulaşma konusunda sıkıntılar vardı. İsrail, bütün bu saldırılar çevresinde özellikle altyapıyı vuruyor. İsrail’in yapmış olduğu saldırılar herhangi bir sivil, askeri hedef ayrımı gözetmeksizin doğrudan doğruya Gazze şehrini ortadan kaldırmaya yönelik ki zaten planları da görebildiğimiz kadarıyla bu şekilde. Gazze’yi, en azından kuzeyini insansızlaştırmak çerçevesinde, insanların çoğunun Mısır’a ve Sina’ya doğru sürülmesi söz konusu. Çok kısa bir sürede bu kadar yüksek miktarda insanın bir yerden bir yere göçmesi doğrudan doğruya soykırıma varan sorunları ortaya çıkarmakta.”
“Toplum ve halk sağlığı açısından çok ciddi sonuçları olacaktır”
Su kesintisinin yanında bölgeye elektrik de verilmediğini ve yaklaşık 2,5 milyon Filistinlinin temiz su, gıda ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara ulaşmanın dışında hayatta kalma mücadelesi verdiğine işaret eden Kılıç, İsrail’in hastanelere saldırı düzenlediğini ve bu noktaların kısa süre içerisinde boşaltılması talebinde bulunduğunu hatırlattı.
Saldırıların bir sonucu olarak ortaya çıkan kanalizasyon sorunu, hava, toprak ve su kirliliği gibi çevre sorunlarının ulusal sınırlar dışına taşabileceği tahmininde bulunan Kılıç, İsrail’in Gazze şehrini insansızlaştırmak için yapacağı hamleler neticesinde oluşan toz ve bina kalıntıları gibi faktörlerin de sağlık sorunlarına neden olabileceği görüşünü paylaştı.
Kaynak : TRT HABER