1974 Barış Harekatı sonrası, Güneye gitmeyip bizimle yaşamayı tercih eden 500 civarında Rum var.
Türk askerinin, Türk polisinin güvenlik şemsiyesi altında ve özgür bir ortamda yaşıyorlar.
Bir KKTC vatandaşının sahip olduğu tüm haklardan yararlanıyorlar, hastahanelerimizden ücretsiz yararlanıyorlar… Bildiğim kadarı ile elektrik parası da ödemiyorlar…
Özgür, güvenlik içinde ve mutlular ki, Güneye gitmiyorlar..
İbadetlerini kendi kiliselerinde, kendi din adamlarının yönetiminde, özgürce yapıyorlar…
Evlerinin, arazilerinin sahibidirler ve tarlalarını ekip biçiyorlar, ürünlerini ister KKTC’de, ister Güneyde satıyorlar.
Rum yönetimi de onlara, BM Barış Gücü vasıtası ile aylık yiyecek yardımları yapıyor, maaş veriyor, evlerini tamir ediyor.
Rum devleti güneyde yaşayan binlerce Türkün çocuklarının eğitimi için bir okul açmamıza izin vermezken, KKTC Devleti, Rum çocuklarının kendi ana dillerinde eğitimi için bir ilk okul, bir ortaokul bir de lise açtı.
Güneydeki Türk çocukları, ırkçı ayrımcılığa, faşist saldırılara maruz kaldıkları Rum okullarına gitmek ve Rumca eğitim almak zorunda kalırken, Karpaz’daki Rum çocukları kendi okullarında, kendi ana dillerinde ve Rum yönetiminin gönderdiği Rum öğretmenlerin eğitmenliğinde eğitim alıyorlar…
Rum yönetimi bu iyi niyetimizi bile yıllardır istismar ediyor.
Örneğin 50 öğrencisi olan okula 28 öğretmen gönderiyor.
Gönderdiği Öğretmenler, faşist EOKA’cılardan, ırkçı ELAM’cılardan seçiyor. Gönderilecek öğretmenleri Rum kilisesi/Başpiskopos belirliyor. Çoğu Rum istihbaratına çalışıyor…
Bu ırkçı öğretmenler, kendi topraklarımızda, bizlerle barış ve huzur içinde yaşayan Karpaz Rumlarını tahrik ediyor, öğrencilerine Türk düşmanlığı ve ırkçı fikirler aşılıyor.
Defalarca uyarılmalarına karşın, Türklüğü, Türkiye’yi, KKTC ‘yi kötüleyen ve gençlerine ırkçı, faşist görüşler aşılayan ders kitapları gönderiyorlar.
KKTC Dışişleri Bakanlığı bu kitapları inceleyerek somut örneklerle izin vermediği zaman ise yaygarayı koparıyorlar…
KİTAPLARDA NE VAR?
2022-2023 ders kitaplarından birkaç örnek vereyim:
İlkokul 6.sınıflarda okutulan Din dersi kitabının 1. Bölüm 27. Sayfası :
– “1974 yılında Türk İSTİLASI olduğu zaman Maria ailesi ile birlikte Değirmenlik’ten KOVULDU”
120. Sayfa:
– “Kıbrıs’ta 1974’de gerçekleşen İSTİLA ve savaş hakkında neler biliyorsunuz?…. Ailemizle tartışın, sınıfta konuşun”
2. Bölüm 37. Sayfa:
– “St Barnabas Manastırı, İŞGAL ALTINDAKİ Mağusa’da bulunuyor”
41. Sayfa:
– “Katı geçen Latin döneminin yerini, daha katı olan Türk hakimiyeti dönemi aldı. Türkler birçok Hristiyanı Müslüman yapmaya çalıştılar. Tapınakları camilere dönüştürdüler. Ayrıca 9 Temmuz 1821’de Yunan isyanını düzenleyen Filiki Eterya ‘nın işbirlikçileri olarak gördükleri Başpiskopos Kiprianu’yu astılar ve diğer birçok piskoposu da öldürdüler. Birçok piskopos da sürgün edildi”.
43. Sayfa:
– “Türkler, Temmuz 1974’de adayı İSTİLA ederek büyük bölümünü İŞGAL ettiler, çok sayıda Manastır ve kilise saldırıya uğradı”
4. Sınıf Coğrafya kitabının 12. sayfası
– “ Türkiye 20 Temmuz 1974’de Kıbrıs’ı işgal ederek adanın büyük bölümünü ele geçirdi. Böylece adamızda İŞGALCİ TÜRK ASKERİ tarafından kontrol edilen İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGELER ve KIBRIS CUMHURİYETİ tarafından kontrol edilen ÖZGÜR BÖLGELER bulunmaktadır. ”
13. ve 17. Sayfalar:
– “Öğrencilerden
harita, üzerinde “İŞGAL ALTINDAKİ BÖLGELERİ VE ÖZGÜR BÖLGELERİ” ve ara bölgeyi tanımlaması isteniyor.
Lise 1.sınıfta okutulan Giritli İoannis Kondilakis’in “Öğretmen olduğum zamanlar”adlı romanının 197. Sayfası
– “ Girit’de 1896 yılında Türklerden kaçmak için kayığa binen Yunanlıların” Türk düşmanlığı aşılayan uyduruk hikayesi şöyle anlatılıyor:
– Türkler bizi ele geçirsin mi istiyorsunuz? Kadınlar “Deniz bizi içine çekse daha iyidir” dediler…. Türkler onları yakaladı ve kılıçtan geçirdi”
Lise 1.sınıfta okutulan “Pruva’nın sözleri “ adlı romanın 55. Sayfası:
– “Bu kar yağışı hiç azalmayacak mıydı? Gittikçe Türk oluyordu”
93. Sayfa:
– Konstantin’in kılıcını alacağız, şehrimiz (İstanbul) tıpkı Türkün barbar ayağı değmeden önce olduğu gibi, patrikhanenin kıvanç kaynağı olacak… “
Lise 2. Sınıfta okutulan “ Çağdaş Yunan Öyküleri” adlı kitabın 70. Sayfası:
– Annem 7 ay boyunca bir Türkü mü tedavi etti? Annem ne zamandan beri Türkleri hemşiresi oldu? diye, öfkeden kaşlarımı çarparak sordum……Annem Türklerle meşgul ve bu durumu sindiremiyorum.
213. Sayfa:
– “Bana konuşan kişi bir Türk’tü. Yani kendi dinine ve geleneklerine uymayan herşeyi KÜÇÜMSEYEN ve kendini beğenmiş, kör bir FANATİZME bağlı olan bir millete mensuptu”
İlkokul 1. Sınıfta okutulan “Aileler ve öğrenciler için okul kılavuzu” adlı kitabın
22. Sayfası
– “Eğitim ilkemiz şöyledir : TANIYORUM, UNUTMUYORUM, TALEP EDİYORUM.
– İşgal altındaki vatanımızın tarihini tanımalıyız
– İşgal altındaki topraklarımızı, köylerimizi unutturmayacağız, çocukları gözlerimizde canlandıracağız
– Vatanımızın yeniden birleşmesini talep edeceğiz”
İlkokul 1. Ve 6. Sınıfları günlük çalışma kitabı önsözü:
– “Vatanımız hala, işgal altında olduğu için TANIYORUM, UNUTMUYORUM, TALEP EDİYORUM ilkesi hedef olarak öğretilmelidir. İşgal altındaki ve özgür bölgelerdeki topraklarımızı tanıyacağız, unutmayacağız, talep edeceğiz”
27. Sayfası:
– “15 Kasım’da okullar içinde sahte devletin ilanını kınama etkinliği yapılacak ve “bu etkinlik işgal altındaki topraklarımıza adanacak”
Ortaokul 3. Sınıf kitabı 128. Sayfa:
– “1963 Noelinden beri başımızın üstünde asılı duran Türk İSTİLASI, 11 yıl gecikmiş ve 20 Temmuz 1974’de tüm vahşeti ile gelmişti. “
Lise 2.sınıf Edebiyat kitabı 99. ve 100. Sayfalar:
– “Türkler kardeşlerimi alıp götürdüler/kız kardeşimin namusunu lekeleyip boğazını kestiler/yaşlı babamı yaktılar/annemi kuyuya attılar “
BÖYLE ZEHİRLİYORLAR
İşte bizim ders kitaplarımızdaki milli mücadelemiz “düşmanlıkta arındırma “ adı altında ayıklanırken, içimizde ve Güneyde yaşayan Rum gençlerinin beyni, böylesine bir Türk düşmanlığı ile zehirleniyor.
BM, AB, sözde solcularımız ve işbirlikçi sendikalarımız ise, hiçbir tepki göstermiyor, bilmezden geliyor.
Sorarım:
Bu ırkçı, Türk düşmanı zihniyetle mi birleşeceksiniz?
