Cuma, Kasım 22, 2024
Google search engine
Ana SayfaKıbrısYa KKTC’yi Tanıyacaklar, Ya da Doğal Gaza Bakacaklar

Ya KKTC’yi Tanıyacaklar, Ya da Doğal Gaza Bakacaklar

Rum yönetimi, Türkiye’nin seçimlere odaklanmasını  fırsat bilerek, Kıbrıs Türk Halkının da eşit söz ve pay hakkının bulunduğu sözde 12. Parselindeki Afrodit yatağında teyit sondajı başlattı.

Bu parselde sondaj yapan konsorsiyumda, yüzde 35 ABD’li Nobel, yüzde 35 İngiliz BG ve yüzde 30 da İsrailli Delek ve Avner şirketlerinin hisseleri var.

Yani, ABD, İngiliz, İsrail, Rum ortaklığı söz konusu.

Oysa söz konusu parselin üçte bir kadarı, KKTC kıta sahanlığı içindedir ve bu parselde, KKTC tarafından TPAO’ya araştırma ve sondaj yetkisi verilmiştir.

Yani açıkça hakkımızın gaspı söz konusudur

Rum yönetimi bununla da yetinmemiş ve sözde 12. Parselin bitişiğindeki, İsrail’in Leviathan doğal gaz yatağından çıkarılan doğal gazının, denizaltı borusuyla Limasol’a getirilmesi konusunda anlaşma imzalanacağını açıklamıştır.

Afrodit ve Leviathan’dan çıkarılacak gazın, borulara  Limasol’a taşınması ve burada inşa edilecek sıvılaştırma tesisinde sıvılaştırıldıktan sonra tankerlerle Avrupa’ya taşınması öngörülmektedir.

Bilindiği gibi 4 yıl kadar önce, Rum, Yunan, İsrail, ABD, AB tarafından, Türkiye ve KKTC ‘yi dışlayarak oluşturulan East Med projesi, doğal gazın borularla Güney’e, oradan Girit üzerinden Yunan ana karasına, oradan da Avrupa’ya taşınmasını öngörüyordu.

Ne ki, bu projenin hem maliyet, hem de teknik açıdan imkansız olduğu, yakın geçmişte ABD tarafından açıklanmıştı.

Önceki gün de, Rum yönetiminin sözde 2.,3.,6.,8.,9.,11. Parsellerinde sondaj yapma yetkisi alan İtalyan ENİ şirketi CEO’su Claudio Descalzi, İtalyan Parlamentosu Dışilişkiler Komitesi’nde yaptığı konuşmada, “East Med projesinin, Türkiye’nin katılımı olmadan gerçekleşmesinin olası olmadığını” söylemiştir.

Bundan çıkan sonuç, Rum Yönetimi ile İsrail arasında imzalanacak yeni projenin, çöken East Med projesinin yerine düşünüldüğüdür.

Buna göre İsrail-12. Parsel-Limasol arasına döşenecek boru hattının, 1.5 yılda, Limasol’da inşa, edilecek sıvılaştırma tesisinin ise 2 yılda tamamlanacağı açıklanmıştır.

Rum enerji bakanı, bu anlaşmayı imzalamak için yakında  İsrail’e gidecektir

3 SORUNLARI VAR

Ne ki, bu projenin gerçekleşmesi için çözmeleri gereken 3 sorunları vardır:

1-12. Parseldeki yatakta, Kıbrıs Türk Halkının da, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı olmasından kaynaklanan eşit söz ve pay hakkı vardır. “Hayır yoktur, siz ayrı devlet kurdunuz “ derlerse, o zaman da KKTC olarak haklarımız vardır.

2-Bu açıdan bakıldığı zaman da, 12. parsel KKTC kıta sahanlığı içindedir. KKTC tarafından TPAO’ya sondaj yetkisi veren bir anlaşmamız vardır. TPAO, o parselde bizim adımıza sondaj yapmaya yetkilidir. Gidip onların sondaj kuyularının dibinde sondaj yapabilir…

3-12. Parselden Limasol’a inşa edecekleri doğalgaz boru nakil hattı, KKTC kıta sahanlığı içinden geçecektir. Bunun için de KKTC’nin izninin alınması, yani TANINMASI gereklidir.

Özetle, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucu Halkı statüsü ile de, veya KKTC statüsü ile de yapacakları her işte bizimle görüşmeleri ve onayımızı almaları şarttır. Hangi statüyü tercih ederlerse etsinler, Kıbrıs, Türk Halkının kapısına gelmeleri zorunludur.

Rum yönetimi ve İsrail’in, Kıbrıs Türk Halkı/ KKTC ile bir anlaşma yapmadan bu işe girişmeleri halinde, meşru hak ve çıkarlarımızı koruma yükümlülüğü/hakkı/görevi olan garantörümüz, müttefikimiz, Anavatanımız Türkiye’nin bu gaspa izin vermeyeceği açıktır.

AB, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeni ile büyük bir enerji tedarik sorunu ile karşı karşıyadır. Bu sorunu, ABD’den ithal ettiği LNG ile çözmeye çalışmaktadır, ancak bu çok yetersizdir.

Anlaşılan, AB, İsrail ve Rum’un Afrodit ve Leviathan’dan, daha sonra başka şirketlerin diğer parsellerden çıkaracakları doğal gazı Avrupa’ya taşıyarak bu sorunu çözmeye çalışmaktadır.

Bir başka deyişle, önümüzdeki dönem Kıbrıs sorununun geleceğini belirleyecek olan husus, AB’ın acil enerji ihtiyacı, bu kaynağın Doğu Akdeniz’de bulunması, ancak TC-KKTC’nin onayı olmadan bu gaza ulaşamayacak olmaları gerçeğidir.

Özetle TC-KKTC ile uzlaşmak zorundadırlar. Bu ise elimizi inanılmaz güçlendirmektedir.

ENTERKONNEKTE SORUNU

Yakın geçmişte yapılan açıklamalara göre, Elektrik enerjisinde de, İsrail, Rum Yönetimi, Yunanistan, AB’ı birbirine bağlayacak enterkonnekte sistemi için denizaltı elektrik kabloları çekilmeye başlanmıştır.

Bu projenin de 2 yıl içinde bitirilmesi planlanmaktadır.

Ne ki burada da aynı sorun vardır. Çekilecek kablolar KKTC ve Türkiye kıta sahanlığı içinden geçecektir ve Türkiye ile KKTC’den izin almaları şarttır

YA KKTC’Yİ TANIYACAKLAR, YA DA BAKACAKLAR

Bu bilgilerden sonra tablo netleşmiştir. Buna göre:

1- ABD, İsrail, Fransa, Yunanistan ve Rum Yönetiminin son 1 yıl içinde yaptıkları tatbikatlar, Fransa’ya deniz üssü verilmesi, ABD savaş gemilerinin Rum limanlarına demirlemesi ve Rum yönetiminin silahlandırılması, Türk donanmasının olası engelleme girişimlerine karşı gözdağıdır, savaşa hazırlıktır.

2- Rum, Yunan, BM, AB, ABD ve İngiltere’nin federasyon görüşmelerinin yeniden başlaması için başlattıkları yoğun girişimler, Türkiye’nin olası engelleme girişimlerini önlemeye yöneliktir. Görüşmeler başlarsa, süren görüşmeler nedeniyle, yapacakları gaspa göz yumacağımızı sanıyorlar. Veya bizi “çözüm” diye Rum devleti çatısı altına sokarlarsa, enerji sondaj ve nakil sorununun kendiliğinden çözüleceğini düşünmektedirler..

Bunların ikisi de boşuna çabadır.

Türkiye ile Doğu Akdeniz’de veya Kıbrıs’ta bir savaşı göze alırlarsa, kazanma şansları olmadığı gibi, Güneyi de kaybedeceklerdir.

O nedenle Doğu Akdeniz’deki doğal gazı istiyorlarsa, yapacakları tek iş KKTC’yi TANIMAK, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ KABUL ETMEK VE İKİ DEVLET ARASINDA BİR BARIŞ ANLAŞMASI İMZALAMAKTIR.

Bu olduktan sonra, KKTC ve Türkiye ile Doğu Akdeniz’deki hidro karbon yataklarını paylaşmak, çıkarmak ve en ucuz, en kısa, en hızlı yol olan KKTC – Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması için bir işbirliği  anlaşması yapmaktır. Projelere Türkiye ve KKTC ‘yi de katmaktır.

Aksi bir yol ya savaşa, ya da, Avrupa’da insanlar soğuktan donarken, deniz altındaki doğal gaza uzaktan bakmalarına neden olacaktır.

Tercih kendilerinindir ve neyi tercih ederlerse kabulümüzdür!

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments