Pazartesi, Ekim 6, 2025
Google search engine
Ana SayfaDünyaİşgalci İsrail, 2 yıldır sürdürdüğü soykırımda Filistinlileri sadece silahla değil "açlıkla" da...

İşgalci İsrail, 2 yıldır sürdürdüğü soykırımda Filistinlileri sadece silahla değil “açlıkla” da öldürüyor


Gazze Şeridi’ndeki gıdaya ulaşma imkanı, 8 Ekim 2023’ten bu yana aşamalı şekilde artarak kötüleşti. İsrail’in ablukayı sıklaştırğı bu yaz, Gazze kenti ve çevresinde “resmi kıtlık” ilan edildi.


Birleşmiş Milletlerin (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) “15 Ağustos 2025 itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın ‘felaket’ olarak bilinen 5. seviyede olduğunun kanıtlarla doğrulandığını” bildirdi.


İsrail’in bölgeye insani yardımların girişini kısıtlamaya devam etmesi ve tedarik zincirlerinin aksatılmasıyla birlikte gıdaya ulaşım konusunda yaşanan tehlike diğer bölgelere de yayılıyor.


İsrail’in saldırıları ve ablukası nedeniyle kıtlık yaşanan Gazze Şeridi’nde Ekim 2023’ten bu yana açlıktan ve yetersiz beslenme nedeniyle 154’ü çocuk 460 Filistinli yaşamını yitirdi.


Abluka ve Netzarim Koridoruyla tedarik akışının engellenmesi


Bölgedeki trajedi, görevden alınan eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın 9 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’nde tam bir abluka uygulanacağını; bölgeye elektrik, yiyecek ve yakıt sağlanmayacağını duyurmasıyla başladı.


Bu açıklamanın üzerinden 3 hafta geçmeden İsrail, 27 Ekim 2023’te Gazze’ye kara saldırısı başlattı, Gazze Şeridi’nin güneyi ile kuzeyini “Netzarim Koridoru”yla ayırdı, insani yardımların kuzeye ulaşmasını engelledi.


2023’ün sonlarına doğru ise Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya, Beyt Hanun beldeleri ile Cibaliya kenti, Cibaliya Mülteci Kampı ve Gazze kentinde açlık durumu kök salmaya başladı. Kısıtlı miktardaki ürünler nedeniyle fiyatlar fahiş şekilde arttı, bazı aileler hayatta kalabilmek için atlarını kesmek zorunda kaldı; abluka nedeniyle un ve ekmeğe ulaşılamaz oldu.


Bu dönemde Gazze Şeridi’ne dışarıdan gelen insani yardımlar sınırlı miktarlarda Refah Sınır Kapısı’ndan Refah, Han Yunus gibi güney bölgelere ulaşabildi. Ancak Mayıs 2024’te İsrail’in Refah Sınır Kapısının kontrolünü tamamen ele geçirip kapatması sonucu güney bölgelerine de yardım akışı adeta cendereye alınarak “nefes alamaz” hale getirildi.


ABD’nin “suya düşen” yüzer iskele planı


İsrail’in kara sınırından Gazze’ye insani yardım girişlerini kısıtlamasının ardından dönemin ABD Başkanı Joe Biden, 7 Mart 2024’te “yüzer iskele” planını açıkladı.


Biden, Gazze kıyılarında yiyecek, su, ilaç ve geçici barınaklar taşıyan büyük gemilerin yanaşabileceği geçici bir iskelenin kurulması görevini ABD ordusuna verdiğini duyurdu.


Bu iskele, insani yardımların Gazze ve kuzey illerine İsrail denetimi altında ulaştırılması için kullanılacaktı.


Biden’ın Gazze’ye insani yardımların girişine ilişkin çözüm olarak sunduğu yüzer iskele, ilk kez 17 Mayıs’ta faaliyete geçti ancak 10 Temmuz’da faaliyetlerine durdurarak geri çekildi.


Faaliyette olduğu sürede hava koşulları nedeniyle birkaç kez de hizmet dışı kalan iskele, Gazze Şeridi’ndeki ihtiyaçların yüzde birini bile karşılamadı. Yüzer iskele için ayrıca bazı askeri amaçlarla kullandığı suçlamaları yöneltildi.


Hayatta kalmak için maruz kalınan ağır şartlar


Abluka altındaki Gazzeliler, hayatta kalabilmek için çeşitli yöntemlere başvurdu. Tavuk yemi ve kuş yemini öğütüp tadı acı da olsa ekmek yaparken, bunu pişirmek için açık alanda ateşler yakıldı.


Özellikle mart ve nisan aylarında ise bölgenin kuzeyinde ebegümeci gibi bitkilerden yapılan yemekler temel öğün malzemesi olarak tüketildi.


Süt bulamayan Filistinliler, güvenli olmasa da bebeklerini beslemek için ezilmiş hurma ve öğütülmüş nohut gibi ürünleri kullandı.


Bölgedeki tekkeler, sınırlı yardımın ulaştığı Gazze’de her gün yüz binlerce kişiye hizmet vermekte önemli bir rol oynadı. Ancak malzeme eksikliği ve sınır kapılarının kapanması nedeniyle bu faaliyetler sık sık aksadı.


Bu şartlar altında yemek pişirmek de ayrı bir mücadeleye dönüştü; tüp bulamayan Filistinliler ateş yakmak için çalı-çırpı, kağıt, plastik ve hatta evsel atıkları kullanmak zorunda kaldı. Bu durum ciddi sağlık ve çevre sorunlarına yol açtı.


Yardım malzemelerinin hava yoluyla ulaştırılma çabası


Bölgedeki açlık durumunu hafifletmek için bazı ülkeler, gıda yardımlarını farklı zamanlarda hava yoluyla ulaştırmaya çalıştı. Ancak bu yardımların, kıtlığın büyüklüğü karşısında “yetersiz” olduğu kaydedildi.


Gazze’deki Hükümetin Medya Ofisi’nin istatistiklerine göre 8 Ekim 2023’ten bu yana hava yoluyla yapılan operasyonlar nedeniyle 23 Filistinli hayatını kaybetti.


Gazze İçişleri Bakanlığı da bu operasyonların sivillerin yaralanmasına ve zorla yerinden edilenlerin kaldığı çadırlar ile mülklerde hasara yol açtığını belirtti.


Ayrıca Bakanlık, İsrail’in Gazze’deki ‘aç bırakma mühendisliği’ politikası kapsamında kaosu artırmak için yardım indirme operasyonlarını bir araç olarak kullanmakla suçladı.


Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Gazze’ye hava yoluyla yapılan yardım indirmelerini “yetersiz” olarak nitelendirdi ve bunun kara yoluyla taşımaya kıyasla en az 100 kat daha maliyetli olduğunu belirtti.


Devam etmeyen ateşkes


Hamas ile İsrail arasında 19 Ocak 2025’te ateşkes ve esir takası anlaşması yürürlüğe girdi. Ancak ateşkes ancak 2 ay sürdü.


Anlaşma kapsamında 27 Ocak 2025 Pazartesi günü, Netzarim Koridoru Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine açıldı, İsrail ordusu da 9 Şubat’ta Netzarim Koridoru’ndan çekildi.


Ateşkes süresince bölgeye sınırlı miktarda insani yardım girdi fakat bölge sakinlerinin ihtiyaçları karşısında yetersiz kalan bu yardımlar sadece çekilen acıları hafifletmekte sınırlı kaldı.


Ancak anlaşma uzun sürmedi; İsrail 18 Mart 2025 sabahı saldırılara yeniden başladı. Böylece işgal etmek ve halkının zorla göç ettirilmesi için Gazze ve kuzey bölgesi yeniden tamamen izole edildi.


İsrail’in 18 Mart’tan beri düzenlediği saldırılarda 13 bin 568 Filistinli yaşamını yitirdi, 57 bin 638 kişi yaralandı.


Sınır kapılarının kapatılması ve İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktaları


Öte yandan İsrail, 2 Mart 2025’ten bu yana Gazze Şeridi’ne açılan tüm sınır kapılarını kapalı tutarak, insani yardımların geçişine engel oluyor. Sınırda insani yardım yüklü çok sayıda tır bölgeye giriş için bekliyor.


Tel Aviv, 27 Mayıs’tan itibaren Birleşmiş Milletler ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetiminden uzak şekilde İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF)” olarak bilinen yapı üzerinden “yardım dağıtım planını uygulamaya koydu.


İsrail askerlerinin, insani yardım almak için bekleyenlerin üzerine ateş açması nedeniyle Filistinliler bu yapıyı “ölüm tuzakları” olarak anıyor.


İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs’tan bu yana 2 bin 610 kişi yaşamını yitirdi, 19 bin 143 kişi yaralandı.


Gazze’nin işgal planı


İsrail Güvenlik Kabinesi, Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından sunulan bölgenin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesini öngören plana 8 Ağustos’ta onay verdi.


İsrail ordusu 3 gün sonra Gazze kentinde geniş çaplı bir saldırı başlattı. Saldırılar kapsamında evler, yüksek katlı binalar, sivillere ait mülkler ve zorla yerinden edilmişlerin kaldığı çadırlar yıkıldı; hastaneler bombalandı ve kara saldırıları düzenlendi.


Gazze kenti sakinleri bu ağır şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Kentin her köşesinden dumanlar yükseliyor. İsrail ordusu, saldırıya hazırlık için insansız hava araçlarından tahliye emirleri içeren bildiriler atıyor.


İsrail’in Gazze Şeridi’ne 8 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk en az 67 bin 160 Filistinli yaşamını yitirdi, 169 bin 679 kişi yaralandı.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments