Salı, Eylül 30, 2025
Google search engine
Ana SayfaDünyaBombalar yetmedi, sosyal medyayı da silah haline getirdiler

Bombalar yetmedi, sosyal medyayı da silah haline getirdiler


“Silahlar zamanla değişir… En önemlileri sosyal medyadadır.”


Eli kanlı Netanyahu, bu sözlerle modern savaşların artık silahlardan çok algı operasyonlarıyla yürütüldüğünü savunarak sosyal medyayı en kritik cephanelik ilan etti. Bu ifade, İsrail’in sosyal medyayı nasıl propaganda cephesi haline getirdiğini de gözler önüne serdi.


Nitekim sızdırılan belgeler, Netanyahu’nun ofisi ile Google arasında Haziran 2025’te 45 milyon dolarlık altı aylık bir propaganda anlaşması imzalandığını ortaya koydu. Google, bu kampanyada “anahtar ortak” olarak tanımlandı. Reklamlar YouTube ve Display & Video 360 üzerinden yayımlandı.

[İsrail hükümetinin, İsrail devlet reklam bürosu (Lapam) ile Google’ın Display & Video ve YouTube reklam platformları arasındaki yaklaşık 45 milyon dolarlık sözleşmeye dair açıklamasından bir ekran görüntüsü . Her iki kampanyanın da 17 Haziran – 31 Aralık 2025 tarihleri ​​arasında geçerli olduğu belirtiliyor.]


Bu harcamaların, İsrail’in imajını yurt dışında tanıtma ve savunma stratejisi olan “Hasbara” adı verilen kamu diplomasisi çalışmalarının bir parçası olduğu belirtildi.


Bu anlaşma, İsrail’in 2 Mart 2025’te Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer insani yardımları tamamen engellemesinden kısa süre sonra yapıldı. Propaganda videolarında “Gazze’de yiyecek var, aksini söyleyen yalan söylüyor” denildi. Videolar, ücretli reklamlarla şişirilerek, “İngilizce, İtalyanca, Almanca ve Lehçe” dillerinde 18 milyondan fazla kişiye ulaştırıldı.


Google’ın Reklam Şeffaflık Merkezi’ne göre, İsrail YouTube reklamlarını cinsiyet, yaş ve bölgeye göre hedefleyerek Almanya, Avusturya, İtalya, Polonya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) izleyicilere ulaştı.

YouTube'da yayınlanan ve Gazze'de yiyecek sıkıntısı olmadığı iddiasını ortaya atan İsrail reklamı.[YouTube’da yayınlanan ve Gazze’de yiyecek sıkıntısı olmadığı iddiasını ortaya atan İsrail reklamı.]


Resmî kayıtlara göre, katil İsrail hükümeti sosyal medya platformu X için 3 milyon dolar, Outbrain/Teads için 2,1 milyon dolar daha harcadı.


Outbrain ve Teads gibi uluslararası reklam ağları sayesinde videolar, dünyanın dört bir yanındaki haber sitelerinde ‘önerilen içerik’ ya da sponsorlu reklam olarak kullanıcıların karşısına çıktı.


BM: Kıtlık insan eliyle yaratıldı


Propaganda kampanyaları, Gazze’de kötüleşen insani durumun dünyada yol açtığı tepkilerin ardından hız kazandı.


BM Ağustos ayında Gazze Şehri’ni de kapsayan bölgede resmen kıtlık ilan etti. Gıda güvenliği alanındaki en üst otorite olan  Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) , önümüzdeki haftalarda Deyr el-Belah ve Han Yunus’ta da kıtlığın eşiğinin aşılacağını belirterek, “Bu kıtlık tamamen insan eliyle yaratılmıştır; durdurulabilir ve tersine çevrilebilir” dedi. BM’nin yardım koordinasyon ofisi OCHA da Gazze’de “kitlesel bir kıtlığa doğru çöküş” yaşandığı uyarısında bulundu.


Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, savaşın başlamasından bu yana en az 367 Filistinli – 131’i çocuk – açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti.

BM'yi sabotajla suçlayan İsrail reklamı.[BM’yi sabotajla suçlayan İsrail reklamı.]


UNRWA’yı itibarsızlaştırma projesi


Belgeler, katil İsrail’in propaganda faaliyetlerini yalnızca kıtlığı inkârla sınırlamadığını, aynı zamanda BM’nin Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA’yı itibarsızlaştırmayı da hedeflediğini ortaya koyuyor. İsrail’in Diyaspora Bakanlığı Sözcüsü Hadas Maimon, 2 Mart’taki Knesset oturumunda “Neredeyse bir yıldır UNRWA konusunda büyük bir kampanya yürütüyoruz” diyerek bunu itiraf etti.


Google platformlarında yayımlanan diğer reklamlarda BM, Gazze’ye yardımları “bilerek sabote etmekle” suçlandı. Aynı kampanyalarda, İsrail ve ABD destekli Gazze İnsani Vakfı öne çıkarıldı. Bu vakıf, BM’yi devre dışı bırakan yapısıyla “ölüm tuzağı” olmakla suçlanıyor. Ayrıca İsrail yanlısı Dinah Project’in tartışmalı raporuna dayanarak Hamas’a yönelik “kitlesel cinsel şiddet” iddiaları da yaygınlaştırıldı; ancak bu iddialar uluslararası kurumlar tarafından asılsız bulunarak çürütüldü.


“Google soykırımdan kar elde ediyor”


Haziran ayında BM Özel Raportörü Francesca Albanese, Google’ın “Gazze’deki soykırımdan kâr elde ettiğini” belirten bir rapor yayımladı. Bu raporun ardından, Google’ın kurucularından Sergey Brin, şirket içi bir forumda BM’yi “açıkça antisemitik bir örgüt” olarak tanımladı.


Albanese’nin eleştirileri özellikle Google’ın 2021’de Amazon ile birlikte İsrail hükümeti ve ordusuna yönelik devasa bulut bilişim anlaşması olan Project Nimbus’a katılımına odaklanıyordu. Bu anlaşma, Google’ın yalnızca reklam değil, doğrudan askeri altyapı projeleri üzerinden de Tel Aviv yönetiminden kazanç sağladığını ortaya koyuyor.


Açık restoranlar kıtlık olmadığını kanıtlamıyor


Uluslararası araştırmacı gazetecilik ağları ve bağımsız doğrulama ekiplerinin incelediği görüntüler, İsrail’in propaganda videolarında kullanılan restoran ve pazar sahnelerinin aslında Haziran–Temmuz 2025’te sosyal medyadan alınan eski klipler olduğunu ortaya koydu. Görüşülen işletmeler, gıda kıtlığı nedeniyle sık sık kapandıklarını ve temel gıda maddelerinin astronomik fiyatlarla satıldığını doğruladı.


Örneğin Gazze Şehri’nin Rimal mahallesindeki Estkana Cafe, temel ürünlerin eksikliği yüzünden kepenk kapattıklarını belirtti. Kafe sahipleri, ticari boyuttaki un çuvallarının yüzlerce euroya satıldığını, fiyatların günlük tedarike göre değiştiğini aktardı. 

İsrail hükümeti, Gazze'deki kıtlık haberlerini itibarsızlaştırmak için YouTube videolarını teşvik eden bir reklam kampanyası yürütüyor[İsrail hükümeti, Gazze’deki kıtlık haberlerini itibarsızlaştırmak için YouTube videolarını teşvik eden bir reklam kampanyası yürütüyor]


İsrail’in sponsorlu reklamları IPC’yi hedefliyor


Google’da “IPC famine” (IPC kıtlık) araması yapan kullanıcıların karşısına, arama sonuçlarının en üstünde sponsorlu bir bağlantı çıktığı da tespit edildi. Bu bağlantı, İsrail hükümetine ait bir sayfaya yönlendiriyor ve bu sayfada IPC’nin metodolojisine meydan okunarak kurumun yanlış veriler kullandığı iddia ediliyor.


Söz konusu sayfada “açıklamanın sadece IPC’nin kendi kriterleri altında bunu haklı çıkaracak kanıtlar olmadan değil, aynı zamanda kısmi veya yanlış sunulmuş verilere dayanarak en belirgin olarak da ana gerekçe olarak sunulan akut yetersiz beslenme eşiğinin ihlali iddialarına dayanılarak yayınlandığı” belirtiliyor. IPC ise bu iddiaları reddederek standartlarının değişmediğini duyurdu.

Google'daki arama sonucunda IPC'nin Gazze kıtlık raporunu itibarsızlaştıran sponsorlu bir içeriği iilk sırada görünüyor[Google’daki arama sonucunda IPC’nin Gazze kıtlık raporunu itibarsızlaştıran sponsorlu bir içeriği iilk sırada görünüyor]


Soykırım ortağı bakanların itirafları


Soykırım ortağı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, “Su yok, elektrik yok; ister açlıktan ölsünler ister teslim olsunlar” diyerek Gazze’ye yönelik ablukayı savundu.


Kültürel Miras Bakanı Amichay Eliyahu da, “Düşmanını besleyen ulus yoktur. Filistinliler aç bırakılmalı” diyerek katliam politikasını açıkça dile getirdi.


Netanyahu: Sosyal medya çağın en büyük silahı


ABD’de katıldığı bir programda konuşan eli kanlı Netanyahu, sosyal medyayı yeni bir savaş aracı olarak tanımladı:


“Çağın en büyük silahı sosyal medyadır. Biz de şu anda TikTok ile X’i satın almak için çalışmalar yürütüyoruz.”


Netanyahu, Elon Musk’la görüşeceğini açıklayarak “O bir düşman değil, dost” ifadelerini kullandı. ABD’de TikTok’un kontrolünün Oracle, Dell ve Murdoch gibi İsrail yanlısı milyarderlere devredilmesi, algoritmaların da Amerikan–İsrail eksenine geçtiğini gösterdi.


Oracle’ın kurucusu Larry Ellison’ın yıllardır İsrail’e verdiği açık destek, bu yetkilerin Tel Aviv lehine kullanılacağı endişelerini artırıyor. Ellison daha önce “İsrail’i korumak için her şeyi yaparız” sözleriyle biliniyor.


Filistin Devleti’nin tanınması Netanyahu için yenilgi


Avrupa Dijital Medya Gözlemevi (EDMO) gerçeklik kontrol koordinatörü Tommaso Canetta, İsrail’in şu anda uluslararası toplumdan eşi görülmemiş bir izolasyon riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Canetta’ya göre, İsrail’in çeşitli Avrupa dillerinde yürüttüğü propaganda ve dezenformasyonun arkasında açık bir amaç var: Batı kamuoyunun sempatisini kazanmak.


Canetta, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için Filistin devletini tanıyan ülke sayısının artmasının “büyük bir diplomatik yenilgi” olduğunu vurguladı.


Büyük ölçekli dezenformasyon


Bağımsız medya analizleri, İsrail’in dijital kampanyalarını “büyük ölçekli dezenformasyon operasyonu” olarak tanımlıyor. Uluslararası uzmanlara göre, İsrail artan diplomatik izolasyonunu kırmak için Batı kamuoyunu manipüle etmeye çalışıyor.


Soykırımcı İsrail hem sahada hem de sosyal medyada aynı anda saldırı yürütüyor. Gazze’de bombalar altında açlıktan ölen siviller varken, Netanyahu ve ortakları propaganda için milyarlar harcıyor, sosyal medyayı da tek sesli bir dünya yaratmak için ele geçirmek istiyor.


Google, Outbrain/Teads ve İsrail Hükümeti Reklam Ajansı yorum taleplerine yanıt vermedi.

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisment -spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Most Popular

Recent Comments