Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Kıbrıs’ta federasyon tüketildi” diyerek üye ülkelere KKTC’yi tanıma çağrısı yaptı. Ancak bu çağrı, BM kürsüsünde dile getirildiği için kendi içinde büyük bir çelişki barındırıyor. Çünkü aynı BM, 1983 yılında KKTC’nin ilanını hukuken geçersiz saymış ve üye ülkelere KKTC’yi tanımama çağrısı yapmıştı.
Londra-Zürih Antlaşmaları Kıbrıs Türklerinin Güvencesidir
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler’e göre, Türkiye’nin de taraf olduğu 1959 Londra-Zürih Antlaşmaları, Kıbrıs’ta iki devletli yapıyı yasaklamış, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit kurucusu olduğunu garanti altına almıştır.
Nasıl ki Lozan Antlaşması Türkiye’nin tapu senedi olarak görülüyorsa, Kıbrıslı Türklerin “Lozan”ı da Londra-Zürih Antlaşmalarıdır. Bu anlaşmalar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortak kurucu halkı olduğumuzun uluslararası alanda tescilidir. Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğü de bu antlaşmalardan doğmaktadır. Dolayısıyla, bu zemine sırt çevirmek değil, tam tersine geleceğimizi güvence altına almak için ona sarılmak gerekir.
Federasyon Tek Yol
Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, uluslararası hukukta hiçbir karşılığı olmayan “iki devletlilik” siyasetini reddettiğini vurguluyor. Hasgüler’e göre, Kıbrıs Türklerinin çıkarı, Londra-Zürih Antlaşmalarına ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sımsıkı sarılmakta; ardından iki toplumlu, iki bölgeli federasyonun müzakeresiyle mümkündür.
Kıbrıs’ın Geleceğine Kıbrıslılar Karar Verecek
Hasgüler son olarak şunu hatırlatıyor: “Kıbrıs bizim anavatanımızdır. Ülkemizin statüsüne ve geleceğine, Kıbrıslılar olarak biz karar vereceğiz.”