Dün 15 Eylül Dünya Lenfoma Farkındalık Günüydü.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Yönetim Kurulu Üyesi Patoloji Uzmanı Doç. Dr. Hanife Özkayalar, lenfositlerin kontrolsüzce çoğalmasıyla gelişen hastalığın görülme sıklığının dünyadaki gibi KKTC’de de artış gösterdiğini belirtti.
Ülkede en sık görülen beş kanser türü arasında olan lenfomanın erken ve doğru tanısının tedavinin belirlenmesindeki en önemli kriter olduğunu vurgulayan Özkayalar, açıklamasında KKTC Kanser İzleme, Değerlendirme ve Eğitim Merkezi’nin (KİDEM) bu konudaki verilerini de paylaştı.
Buna göre 2020’de erkeklerde 100 binde 8,2 olan Lenfoma insidansı, 2021’de 9,9’a, kadınlarda 6,8 olan söz konusu oran 2021’de 11,1’e yükseldi.
Rakamları değerlendiren Hanife Özkayalar, “Bizim ülkemizde de lenfoma sıklığı dünya verilerindeki gibi artış gösterdi. Lenfoma, kadın ve erkek cinsiyette en sık görülen 5 kanser arasındadır.” dedi.
Ülke nüfusuna ait rakamların net bilinmediğini ancak hem nüfus artışı hem de toplum sağlığı için önemli bir hastalık grubu olan kanser vakalarının arttığını kaydeden Hanife Özkayalar, bunu mevcut ve kısıtlı verilerde de görüldüğünü dile getirdi.
Açıklamasında, Dünya Sağlık Örgütü Globocan tarafından yayınlanan 2022 verilerine de işaret eden Hanife Özkayalar, 2022’de dünyada Hodgkin Lenfoma (HL) için 82 bin 468, Non – Hodgkin Lenfoma (NHL) içinse 553 bin 389 yeni vaka bildirimi yapıldığını söyledi.
Hanife Özkayalar, hastalığın en sık görülen klinik semptomlarının boyunda, koltuk altında veya kasıkta ağrısız lenf bezi şişliği olduğunu, bununla birlikte kişide gece terlemeleri, sebepsiz kilo kaybı, yüksek ateş, halsizlik gibi başka hastalıklarda da olabilecek bulgular görülebildiğini dile getirdi.
Tanının büyüyen lenf bezinden alınan biyopsinin patolojik incelenmesiyle konulabileceğini kaydeden Özkayalar, “Erken ve doğru tanı hastalığın tedavisinin belirlenmesindeki en önemli kriterdir.” dedi.
Çavuşoğlu Muharrem Döveç Ortaokulu açılış ve yeni eğitim-öğretim yılı başlama törenine katıldı
İçeriği Görüntüle
Lenfomalarin tedavisinin hastalığın tipine (HL veya NHL), yaygınlığına (evresi), hastanın yaşı ve genel durumuna bağlı olarak belirlendiğini ifade eden Özkayalar, tedavi seçenekleri arasında kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve kök hücre nakli bulunduğunu da söyledi.
Kaynak : Halkın Sesi