Gözle göremediğimiz galaksileri fotoğraflamak onun için yıllardır büyük bir tutku…
Astrofotoğrafçı Mustafa Aydın, 1974’te Tokat Zile’de fotoğrafçı bir ailede dünyaya geldi. Bilime, uzaya ve fotoğrafa merakı çocukluk yaşlarında başladı. Okul dışındaki zamanlarda da babasının stüdyosunda vakit geçiriyordu.
Daha sonra Hacettepe Üniversitesi’nde Fizik Mühendisliği okumak için Ankara’ya geldi. Şimdilerde kendine ait bir danışmanlık firması ve astrofotoğrafçılık okulu var.
“Stardust” eseri Ay’a gönderiliyor
Yaklaşık 10 yıldır ışık kirliliğinden uzak yerlerde gökyüzünü fotoğraflayan Aydın için şimdilerde büyük bir heyecan var… Fotoğrafları dünyanın dört bir yanında sergilenen Aydın’ın “Stardust” adını verdiği fotoğrafı MoonMars Projesi kapsamında Ay yüzeyindeki Mare Crisium bölgesine gidiyor.
Eseri, toplamda 47 sanat eserinin yer aldığı özel bir koleksiyonun parçası olarak insanlığın yaratıcılığını Ay’a taşıyacak.
MoonMars Projesi nedir?
MoonMars Müzesi, Ay ve Mars gibi gökcisimlerinde sanatı ve bilimi bir araya getiren bir girişim. Proje, dünyanın dört bir yanından sanatçıların eserlerini Ay’a ulaştırarak insanoğlunun sanatsal mirasını evrenin başka köşelerine taşımayı amaçlıyor.
Nikel plaka üzerine basılan koleksiyon, LifeShip adı verilen küçük, piramit şeklindeki bir anıtın içine yerleştirilmiş olarak Firefly Aerospace’in Blue Ghost adlı iniş aracıyla Ay’a ulaştırılacak.
Piramit, Mare Crisium (Bunalımlar Denizi) adlı bölgede sonsuza kadar kalacak. Gelecek nesillerdeki astronotlar ve Ay’ı ziyaret eden insanlar, bu müzeyi gidip görebilecekler.
Astrofotoğrafçı Mustafa Aydın
Uzay aracı bugün SpaceX’in Falcon 9 roketiyle fırlatıldı ve yolculuk yaklaşık 46 gün sürecek.
MoonMars Müzesi’nin ilk koleksiyonunda yer alan 46 sanat eseri, insan genetiğindeki 46 kromozomu temsil edecek şekilde planlanmıştı. Bu sayı, ABD’li fotoğraf sanatçısı Houston Vandergriff’in katılımıyla 47’ye çıktı. Houston Vandergriff down sendromlu bir sanatçı.
“Stardust” fotoğrafını nasıl çekti?
Astrofotoğrafçılık makineyi alıp hemen başlanabilen bir fotoğrafçılık dalı değil. Mustafa Aydın, bu dalın oldukça dik bir öğrenme eğrisine sahip olduğunu anlatıyor.
“Ekipman seçiminden çekeceğiniz objeler hakkında bilgiye, yılın hangi ayında o objeyi çekebileceğiniz bilgisine kadar pek çok farklı alanda bilgi edinmeniz gerekiyor. O yüzden dişe dokunur fotoğraflar çekmeniz bazen birkaç ay, bazen yıl bile sürebiliyor.”
Aydın, Ay’a gidecek sanat eserini Şili’de Atacama Çölü’nde dünyanın en büyük teleskoplarının bulunduğu alanda uzaktan erişimle çekti.
Ay’a gidecek eserim olan “Stardust” fotoğrafı, uzaktan erişimle bağlanıp çekim yapılabilen 24 inç (yaklaşık 60 cm) çapındaki aynalı bir teleskop ve siyah-beyaz kamera ve özel filtreler kullanılarak çekildi. Hubble Uzay Teleskobu için özel olarak geliştirilmiş Hubble Paleti adı verilen bir renk paletinde işlendi. Stardust adlı eser, oldukça titiz bir şekilde saatler süren kalibrasyon, hizalama, istifleme ve son işleme süreçlerinden geçirilerek oluşturuldu.
Astrofotoğrafçı Mustafa Aydın
“Ay’da eserimin olduğunu düşünmek tüylerimi diken diken ediyor”
Ay’a sanat eseri gönderilecek ilk Türk sanatçı olmanın gururunu yaşadığını söyleyen Mustafa Aydın, “Bir iz bırakıyor olmak gerçekten çok gurur ve heyecan verici. Ay’a baktığınızda size ait bir şeyin ki yaklaşık 400 bin kilometre mesafede olan bir gök cisminin üzerinde size ait bir şeyin olduğunu, olacağını düşünmek şu an bile tüylerimi diken diken etmeye yetiyor” diyor.
Ay’a ayak basan ilk insan Neil Armstrong’la tanışmıştı
Mustafa Aydın, 1997 yılında Ay yüzeyine ilk kez adım atan Neil Armstrong’la tanıştığını da anlatıyor.
“Türkiye’de gerçekleştirilen Dünya Hava Olimpiyatları esnasında hakemlik görevi yapıyordum ve bu etkinlik için Neil Armstrong gelmişti ve kendisiyle yaklaşık 1-1,5 saat kadar sohbet etme bulmuştum. Sanki o zaman benim için başlayan Ay görevi bir sanat eserimin Ay’a gitmesiyle sonuca ulaşıyor gibi bir hissim var.”
Kaynak : TRT