Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan ortak açıklamada, 6-8 Ocak 2025 arasında Negev Cezaevi ve Neftali (Nafha) Kampı’nda ziyaret edilen 23 Filistinlinin ifadelerine yer verildi.
Açıklamaya göre, İsrail hapishanelerindeki Filistinliler, işkence, kötü muamele, aç bırakma, tıbbi ihmaller, ağır şekilde darp ve baskıya maruz kaldıklarını, mahkumlar arasında uyuz salgınının baş gösterdiğini aktardı.
Negev ve Ofer başta olmak üzere İsrail hapishaneleri ve kamplarının çoğunluğundaki tutukluların ifadelerinin aynı düzeyde sistematik işkence ve vahşeti yansıttığı kaydedildi.
Aralık 2023’ten bu yana tutuklu bulunan 45 yaşındaki K.N, “Alıkonulduğumdan bu yana itiraf almak amacıyla ağır şekilde darbedildim, vücudumda kırıklar oluştu. Gazze’nin yakınlarındaki bir askeri kampta 58 gün boyunca tutuldum.” ifadesini kullandı.
Aşağılama ve hakaretlerin yanı sıra sürekli kelepçeli şekilde tutulduğunu ve darbedildiğini aktaran K.N, “Negev Cezaevine nakledildiğimde gardiyanların üzerime elektrikli su ısıtıcısından sıcak su atması sonucu vücudumda yanıklar oluştu, izleri hala görülüyor.” dedi.
“Göçe zorlandığımız sırada alıkonuldum”
Şubat 2024’de alıkonulduğunu belirten 21 yaşındaki A.H. ise göçe zorlandıkları sırada alıkonulduğunu, Gazze yakınlarında bir kampa götürüldüğünü ve 12 gün orada kaldığını, ardından Kudüs’teki bir kampa, daha sonra Ofer’e, son olarak da Negev’e nakledildiğini söyledi.
Her naklin azap ve ölüm yolculuğu gibi olduğunu kaydeden A.H, şunları aktardı:
“Bugün gördüğünüz gibi uyuz nedeniyle vücudumda çıbanlar, yaralar çıktı ve delikler açıldı. Aç uyuyorum ve aç kalkıyorum. Ayrıca göz tansiyonu rahatsızlığım var ve takip edilmesi gerekiyor.”
“Cehennemde yaşıyoruz”
Filistinli K.C. ise “Alıkonulmamızın başlangıcında cehennemi yaşadık, ne akıbetimizi ne de hukuki statümüzü biliyorduk. Aleyhimizde suçlar, istismarların yanı sıra pek çok yasak uygulandı. Bugün açlıkla karşı karşıyayız, gıda miktarı gerçekten çok az ve insan için uygun değil.” ifadelerini kullandı.
“Dayak sonucu yapay gözümü kaybettim”
Bir diğer Filistinli M.D. de ailesiyle birlikteyken sığınma merkezlerinden birinde alıkonulduğunu aktardı.
Gazze Şeridi sınırı yakınlarındaki bir bölgeye götürüldüğünü, 60 gün burada kaldıktan sonra Negev Cezaevine nakledildiğini kaydeden M.D, “Şiddetli dayak sonucu yapay gözümü kaybettim. Bu nedenle bugün göz çukurumda boşluk var. İsrail askerleri bununla da yetinmedi ve gözlüğümü de aldı.” ifadesini kullandı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne ağır saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrailli, Filistinli ve uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail hapishanelerinde daha da kötüleşen koşullara işaret etti, işkence, açlık ve hastalıkların yayıldığı vakaları belgeledi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı tarihten bu yana sadece işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı 14 bin 300’e ulaştı. İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nde alıkoyduğu Filistinlilere ilişkin bir rakam belirtilemezken, Filistin Esirler Cemiyeti sayının 1000’leri bulduğunu tahmin ediyor.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne kara saldırılarının başladığı 27 Ekim’den bu yana aralarında kadın, çocuk ile sağlık ve sivil savunma çalışanları olmak üzere çok sayıda sivili alıkoyduğu belirtiliyor.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841’i çocuk, 12 bin 298’i kadın olmak üzere 46 bin 565 Filistinli öldü, 109 bin 660 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.